7 yıl önce ağaçları bahane ederek Türkiye'nin tüm değerlerine saldıran vandallar ve bu kaosu kullanan terör örgütlerinin ekonomiye verdiği zarar Gezi olaylarından sonraki 3 aylık dönemde 100 milyar dolarları aştı. Borsa, faizler, enflasyon ve işsizlik rakamları ile Türk Lirası zarar gördü. Bunun yanında ülkeye parayla ölçülemeyen zararlar da verdiler. Üstelik bu saldırılar 7 yıldır sürüyor. Bütün bu tahribat tamir ediliyor, gerekli cevaplar veriliyor. Peki kim bunlar ve ne istiyorlar…
Gezi Parkı olayları ihaneti ve 7 yıllık ekonomik savaş... | Video
Tarihler 14 Mayıs 2013'ü gösterdiğinde Türkiye IMF'ya son taksitini ödeyerek ülke kaynaklarının faizle sömürülmesine son verdi. Bu süreçte ekonomideki veriler hızla iyileşirken halkın refah seviyesi yükselmeye başladı. Türkiye, üçüncü köprü, üçüncü havalimanı, tüp geçitler, otoyollar gibi mega projelere başladı.
İşte bu manzara Türkiye düşmanlarının hoşuna gitmedi. İMF'ye son taksitin ödenmesinden yani faiz hortumunun kesilmesinden tam 14 gün sonra ağaç bahanesiyle sokaklar karıştırılmaya başlandı. Ne kadar terör örgütü ve illegal yapı varsa bu kaos ortamından rant devşirmek için meydanlara çıktı. Araçlar yakıldı, esnafa saldırıldı, milli servet yok edilmeye uğraşıldı.
Zaten 'ağaç' sevgisinin bir bahane olduğunu Gezi ihanetini düzenleyenler de itiraf etmişlerdi bile. Hedef Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Türk milletinin huzuru ve refahıydı. Tabiki başarılı olamayacaklardı ve zaten de olamadılar. Ama bunların iplerini ellerinde tutan dışarıdaki güç odakları asla boş durmadı, durmuyor.
MAKSAT EKONOMİYE ZARAR VERMEK
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı bir konuşmada, Gezi olaylarının Türkiye'ye doğrudan maliyetinin 1,4 milyar dolar, dolaylı maliyetinin ise 100'lerce milyar doları bulduğunu söylemişti.
Gelin biraz daha detaylı bakalım.
*Gezi olaylarıyla 2013'ün haziran ayında piyasalar uzun süren negatif bir döneme girdi, TL varlıklar satış baskısı altında kaldı.
*Sadece Borsa İstanbul'da işlem gören şirketlerin toplam piyasa değeri 3 aylık dönemde yüzde 30 düşüp 164 milyar lira geriledi.
*Borsa İstanbul dolar bazında yüzde 40 değir kaybetti
*1.70 TL'ye kadar gerileyen dolar hızla yükseldi TL değer kaybetti
*Kur baskısı karşısında MB 550 baz puan faiz artırdı.
* Mayıs 2013'te yüzde 4,61 olan tahvil faizleri 3 ayda yüzde 9,25'e çıktı
*Yüzde 6.13 olan enflasyon 3 ayda 8.88'e çıktı
*1 ayda yabancılar 8 milyar dolarlık çıkış yaptı.
*Yakılan yıkılan milli servet, esnafın zararı, tüketici üzerindeki psikolojik etki ölçülemedi.
HEDEF KALKINAN TÜRKİYE
Ağaç bahanesiyle vandallık yapanlar küstahça isteklerini de o zaman sıralamışlardı. Zaten bu listeye bakıldığında hedeflerinin ne olduğu, kimler tarafından yönetildikleri de ortaya çıkmıştı…
*Üçüncü havalimanı yapılmasın
*Üçüncü köprü yapılmasın
*Nükleer santraller yapılmasın
*Osmangazi Köprüsü İzmir otoyolu durdurulsun
*Avrasya tuneli yapılmasın
* Kanal İstanbul durdurulsun…
İSTEKLERİ OLMAYINCA DURMADILAR
Aslında gezi ihanetiyle başlayan hainlik süreci olayların bastırılmasıyla durmadı… Hükümet sokakları teröristlerden temizleyip ülkeye yeniden huzuru getirdikten sonra ekonomik tahribatı önlemek için de tedbirler almıştı. Amaçlarına ulaşamayanlar bu kez başka bir oyun tezgahladı. 17 ve 25 Aralık 2013'da başlatılan bu kumpas ile yine Türkiye'nin mega projeleri hedefteydi. Bu projeleri üstlenen iş adamları bir gece evlerinden alındı, karakollara getirilip hapislere atıldı. Perde arkasında bu kez Fethullahçı Terör Örgütü FETÖ ile onun içerdeki ve dışardaki işbirlikçileri vardı.
Milli hükümet bu belayı da atlattı ve yapılmak istenen tezgah bozuldu. Hedef alınan ekonomi tüm saldırılara rağmen tahribatı atlatmayı yine başardı. Makro ekonomik dengeler yeniden tesis edildi, ekonomideki bağışıklık sistemi kurulmaya başladı. Ancak alçaklar yine durmadı. Bu kez 15 Temmuz 2016 tarihinde bir hain darbe kalkışması yaşandı. Hedef yine milli hükümet ve ekonomi olmuştu.
Ancak ülkeyi kaosa sürüklemek isteyen teröristler ve dışardaki işbirlikçileri bu kez karşılarında Milletin kendisini buldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliği ile hainler amaçlarına ulaşamadı ve tek tek yakalandı. Ama binlerce gazi ve 250'ye yakın şehit verildi.
TÜRKİYE HEP HEDEFTE
Türkiye ve ekonomisini hedefleyenler asla vazgeçmiyorlar. Bütün bu gelişmelerden sonra paramıza ekonomimize saldırılar yapıldı. Sınırımızda terör örgütleriyle topraklarımız bütünlüğümüz hedeflendi. Mesele bu ülkeyi bölüp parçalamak, ekonomisini yok etmekti. Ama Türk milletti bütün bu oyunları görüyor ve savunmasını geliştiriyor. Bütün bu saldırılar anında karşılık buluyor ve yok ediliyor. Askeri alanda olduğu gibi ekonomideki savaşta da milli silahlarımızı geliştirdik. Bugün 7 yıl önce son taksitini ödediğimiz İMF'ye yeniden muhtaç olalım diye uğraşanlar hala aramızda. Ekonomi yönetiminin şu virüs sürecinde elde ettiği başarıyı yok göstermek için uğraşanlar etrafımızda. Sağlıkta alt yapıda tüm dünyaya ders vermemizi hazmedemeyen bu ülke vatandaşları var.. Bunlar hep olacak. Üstad Necip Fazıl ne güzel ifade etmiş:
"Ey düşmanım sen benim ifadem ve hızımsın
Gündüz geceye muhtaç bana da sen lazımsın…"
GELİN BERABER DÜŞÜNELİM
Şimdi tüm siyasi görüşlerimizi bir kenara bırakarak düşünelim. Türkiye'nin son 7 yılda karşılaştığı bu ihanetleri, uluslararası kumpasları düşünelim. Bu olayları aynı şekilde Almanya'ya, İngiltere'ye, Fransa'ya, Yunanistan'a ya da ABD'ye uygulayalım. Yani bu ülkelerde gezi ihaneti benzer olaylar yaşansa, darbe teşebbüsü olsa iş adamlarına kumpas kurulsa, sınırlarında terör devleti kurulmaya kalkılsa, paralarına türlü bahanelerle saldırılar art arda gelse ne olur? Bu ülkelerin ekonomileri hangi noktaya gelir?
Bu soruların cevabını verdikten sonra ülkemize bakalım. Bu ülkeyle, bu ülkenin başardıklarıyla gurur duyalım…