Son dakika haberi... Türkiye, açıklanan ve beklenen makro ekonomik verileriyle Covid-19 sürecinde büyük darboğazlar yaşayan birçok gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin ekonomilerinden pozitif ayrıştı. Ancak son dönemde Merkez Bankası'nın faiz kararı gerekçe gösterilerek piyasalarda yaşanan spekülatif ataklar ile 'Türkiye ekonomisinin kötüye gittiği' algısı yaratılmaya çalışıldı.
AÇIKLANAN MAKRO VERİLERE RAĞMEN EKONOMİ KÖTÜ GİDİYOR ALGISI YAPILDI
2020 ve 2021 yılları döneminde açıklanan ve beklenen makro verilerde dünyanın birçok ekonomisinin önünde yer almasına rağmen, Merkez Bankası'nın faiz kararı gerekçe gösterilerek piyasalarda özellikle döviz kurlarıyla yaşanan spekülatif ataklar ile güçlü makro verilerin önüne geçilmek istenmesi birçok ekonomistin dikkatini çekti.
Dragoman Strateji Başkanı, Siyaset Bilimci ve Ekonomist Onur Erim, Sabah.com.tr'ye Türkiye'nin yeni dönemde izlediği siyaset ve ekonomi programı hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu.
"DÜNYADAN TÜRKİYE'YE CİDDİ İHRACAT TALEBİ VAR"
Şuanda Türkiye'ye ciddi bir şekilde ihracat ile alakalı bir talep var. Bunun birkaç sebebi var. Birincisi Türkiye'nin bulunduğu jeopolitik pozisyon. İki, ihracat devi Çin'e karşı önemli alternatif arayışları var dünyada.
"ŞİRKETLER ÇİN'E ALTERNATİF TEDARİK ARIYOR"
Dünyada tedarik konusunda sıkıntılar baş gösterdi. Buna ek olarak Çin'de ham madde konusunda sıkıntılar çekmeye başladı.
Dünyada Çin'den tedariğini sağlayan birçok firma bu sıkıntılar sonrası kendine alternatifler aramaya başladı. Bu alternatiflerden biri olma konusunda Avrupa tarafında en büyük avantaj sahibi ülke hiç şüphesiz Türkiye. Burada Türkiye'nin birden fazla ulaşım imkanı var. Hava, kara, deniz ulaşımında öne çıkıyor. İkinci olarak üretimde oldukça çeşitliliği olan bir ülke Türkiye. Dolayısıyla ülkemizin önünde çok önemli bir fırsat var.
"TÜRKİYE KENDİNE CİDDİ BİR SAHA AÇABİLİR"
Hiç bir şey yapmasak bile sadece buradan doğan bir avantajla kendimize buradan ciddi bir saha açabiliriz. Ancak burada Türkiye 2-3 adım daha ileri de adım atabilir.
Eğer bu son dönemde gelen ihracat taleplerini kalıcıya çevirirsek, son 20-30 yılda konuşulan ihracat rakamlarını kalıcı olarak artırabiliriz.
"AVRUPA'NIN PARASI OLSA BİLE RAFA KOYACAK ÜRÜN BULAMIYOR"
Avrupa'da artık son dönemde fiyat odaklı bir politika izlenmeyeceği aşikâr. Mesela adamlar paraları var. Raflara koyacak ürün bulamadılar. Dolayısıyla bu salgın döneminde ve sonrası Türkiye, Avrupa'nın kendine yönelmesini daha başka insiyatiflerle besleyebilirse, ihracat artışları çok farklı bir boyuta gidebilir.
"TÜRKİYE İLERLEYEN DÖNEMDE İHRACATINI 3'E 4'E KATLAYABİLİR"
Kısacası Türkiye'nin önümüzdeki dönemde ihracatını 3-4'e katlayabilir ve ayrıca bu sürdürülebilir olabilir. Burada devletin ciddi önlemler alarak bunu desteklemesi lazım ve destekliyor da.
"ŞUAN TÜRKİYE'DE ENERJİ MALİYETLERİ AVRUPA VE ABD İLE KIYASLANAMAYACAK KADAR DÜŞÜK"
Enerji maliyetlerine şöyle bir değinmek istiyorum. İşte benzine, doğal gaza. Şuan Türkiye'de enerji maliyetleri Avrupa ve ABD ile kıyaslanamayacak kadar düşük. Bunun en büyük sebeplerinden birisi Türkiye uzun yıllardır bu yakıt türlerinden aldığı vergiyi giderek sıfırladı nerdeyse. Bu da dünya piyasasında ciddi bir fark yaptı.
"ABD'DE BENZİN YÜZDE 235, DOĞAL GAZ YÜZDE 200 ARTTI"
Örneklendirecek olursak, son 1 yıl içerisinde ABD'de benzin fiyatı artışı TL bazında yüzde 235, doğal gazda yüzde 200, kırmızı ette fiyat artışı yüzde 193, yumurtanın yüzde 174 oldu.
"TÜRKİYE'DE DEVLET ÜRETİCİYİ DESTEKLEMEK ADINA BÜYÜK VERGİ GELİRİNDEN VAZGEÇTİ"
Dolar kurundaki bu artışı rağmen Türkiye'de ise bu rakamların ABD ve Avrupa ile kıyaslanamayacak kadar az olduğunu görüyoruz. Bu kolay bir durum değil. Hem buradan aldığınız vergiden oluyorsunuz. Hem de ekonominin çarklarını döndürmeye çalışıyorsunuz. Bu devletin üreticiye vereceği en büyük desteklerden birisidir. Üstelik bu enerjiyi Türkiye ithal ediyor düşünün.
Buradaki vergiden neden mahrum bırakıyor kendini Türkiye? Çünkü devlet üretimi, üreticiyi, istihdamı ve tabi ki ihracatı destelemek için. Bu çok cesur bir adım.
"TÜRKİYE KALICI REFAH ARTIŞI İÇİN CİDDİ ADIMLAR ATIYOR"
Dünyada siyasetçiler genellikle böyle uzun vadeli politikalar uygulamaktan kaçınırlar. Halka şirin görünmek için kısa vadeli popülist adımlar atarlar. Ancak Türkiye'de hükümet kalıcı refah artışı için çok ciddi adımlar attığını görüyoruz.
"İLERLEYEN ZAMANDA DÖVİZ GİRİŞİ ARTACAK"
Bunun sonucunda ne olacak? Bence Türkiye'nin ihracatı tahminlerin çok ötesinde artacak ve ilerleyen zamanda çok ciddi bir döviz girdisi olacak.
"GÜNEŞ 1 DAKİKA ERKEN DOĞSA BUNU BAHANE EDEREK SİYASET GÜDEN BİR MUHALEFET VAR"
Son dönemde yaşanan spekülatif döviz ataklarına da değinen Erim, Türkiye'de muhalefetin erken seçim çağrısı yapmasını eleştirdi.
Erim, "Türkiye'de muhalefet güneş 1 dakika erken doğsa bunu bahane ederek erken seçim isteyen modda ve tabi ki başka bir siyaset geliştiremediği için bu tür şeylere sarılıyor. Ne üzücüdür ki Türk vatandaşları olarak kriz anlarından nemalanmaya çalışan ve siyasetini buna göre kurgulayan bir muhalefet anlayışı görüyoruz" dedi.