Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başlayan programda Erzincan İl Müftüsü İsmail Fakirullahoğlu Gazze bildirgesini okudu. İl Müftüsü Fakirullahoğlu okuduğu bildirgede; bugün, Erzincan'ın kalbi olan Dörtyol Meydanı'nda bir araya geldik. Kalplerimizde taşıdığımız hüzün, öfke ve umutla, Gazze'deki kardeşlerimizin sesine ses, feryadına nefes olmak için toplandık. Burada, sadece bir coğrafyanın değil; insanlığın onurunun, ümmetin izzetinin ve vicdanların şerefli imtihanının bir kez daha gündeme geldiğini haykırıyoruz.
Günlerdir Gazze'de bombaların altında bebekler can veriyor, anneler evlatsız kalıyor, babalar çaresizlik içinde gözyaşı döküyor. Açlıktan inleyen çocuklar, susuzluktan toprağa düşen yavrular, bir deri bir kemik kalmış yaşlılar dünyanın gözleri önünde ölüme terk ediliyor. Evler yıkılıyor, çadırlar yakılıyor, hastaneler vuruluyor. İnsanlık tarihinin gördüğü en büyük vahşetlerden biri, "terörist İsrail devleti" eliyle işleniyor. Ve dünya susuyor… Uluslararası kurumlar, sözde insan hakları savunucuları, batılı güçler, menfaatlerini kaybetmemek için kör, sağır ve dilsiz kesiliyor. Sessizliğin en ağır olduğu bir zamanda, mazlumların en güçlü sığınağı yine bu aziz ülke, Türkiye oluyor.
Bugün, Gazze için yola çıkan Sumud Filosunu terörist İsrail engelledi. Yürekli insanların vicdanıyla, inancıyla ve insanlık onuruyla yola çıktığı bu gemiler; ablukanın kırılması, açlıktan ölen bebeklere bir damla su, bir lokma ekmek ulaştırmak için yola çıkmıştı. Ama zalim, korkusunu bir kez daha gösterdi; vicdanı, insafı, yardımı engelledi. Bu engelleme, sadece Filistin halkına değil, insanlığın ortak vicdanına vurulmuş bir darbedir. Unutmayalım ki Gazze sadece Gazze değildir. Gazze, İstanbul'dur; Gazze, Erzincan'dır; Gazze, ümmetin ortak vicdanıdır. Gazze, her birimizin kalbindeki özgürlük arzusunun, iman ve izzetin adıdır. Gazze düştüğünde yalnızca bir coğrafya değil, ümmetin onuru yara alır.
Biz biliyoruz ki, ümmetin şuurunu diri tutmak için her birey bir Gazze bilinciyle yaşamak zorundadır. Çocuklarımız, gençlerimiz; Gazze'yi kendi dertleri, kendi onurları, kendi izzetleri bilmek zorundadır. Bugün Gazze'ye sahip çıkan genç, yarın vatanına da, mukaddesatına da sahip çıkacaktır. Bu meydanda, hep birlikte haykırıyoruz: Gazze yalnız değildir! Filistin sahipsiz değildir! Mescid-i Aksâ sahipsiz değildir! Türkiye, tarih boyunca mazlumların umudu olmuş, bugün de olmaya devam etmektedir. Suriyeli mazlumlara, Arakan'lı gariplere, Doğu Türkistanlı esirlere nasıl sahip çıktıysa; bugün de Gazze'ye sahip çıkmaktadır. Biz biliyoruz ki bu duruş bir lütuf değil, imanımızın, vicdanımızın, insanlığımızın gereğidir. Ve bu duruş, sonsuza dek devam edecektir.
Erzincan'dan yükselen bu ses, sadece bu meydana değil; Gazze'nin sokaklarına, Kudüs'ün duvarlarına, Arakan'ın köylerine, Doğu Türkistan'ın zindanlarına kadar ulaşsın. Bizim sözümüz, mazlumların duasıyla birleşsin, zalimlerin uykularını kaçırsın.
Bugün burada, hep birlikte şunu ilan ediyoruz: Biz Gazze'nin yanındayız! Biz mazlumların yanındayız! Biz zalimin karşısındayız! Rabbimizden niyazımız odur ki, ümmetimizin kalplerini birleştirsin, bizleri kardeşliğimizde daim kılsın. Bu meydanda nasıl tek bir yürek olduysak, mahşer günü de peygamberlerle, şehitlerle, salihlerle birlikte olmayı bizlere nasip etsin.
Gelin, Gazze bilincini evimize, sokağımıza, işimize, okulumuza taşıyalım. Çocuklarımıza bu bilinci miras bırakalım. Dualarımızla, yardımlarımızla, kalemimizle, dilimizle, her hâlimizle Gazze'nin yanında olduğumuzu haykıralım. Ve unutmayalım: Gazze ile İstanbul birdir. Gazze ile Erzincan birdir. Gazze ile ümmet birdir! Kahrolsun zalimler, yaşasın direniş, yaşasın özgür Filistin! Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu ile il protokolü, Siyasi Parti temsilcileri, Sivil Toplum kuruluşları ve vatandaşların katıldığı program İl Müftüsü İsmail Fakirullahoğlu tarafından yapılan dua ile sona erdi.
