95 yaşında akciğer enfeksiyonu nedeniyle hayatını kaybeden efsanevi lider Nelson Mandela'nın hayatı, çağımızın en sıradışı ve en etkileyici öykülerinden biri ve tanıklığıdır. Güney Afrika Cumhuriyeti'nin seçimle iktidara gelen ilk devlet başkanı olan Mandela, 1918 yılında, Güney Afrika'nın Doğu Cape eyaletinde küçük bir köyde doğdu. Mandela'nın dedesi Thembu aşiretinin kralı, babası ise kabile şefiydi. Güney Afrika'da aşirette çağrıldığı takma adla 'Madiba' diye bilinir. Rolihlahla Dalibhunga adıyla doğdu; ancak öğretmeni kendisine, İngilizce 'Nelson' ismini verdi. Annesi Hristiyan Metodist mezhebine bağlı olduğundan, Metodist yatılı okullarda okuduktan sonra Güney Afrika'da siyahların öğrenim görebildiği tek üniversitede hukuk eğitimi gördü. Burada okurken siyasi olaylara karıştı. Bir öğrenci boykotuna karıştığı ve organize ettiği gerekçesiyle okuldan uzaklaştırıldı. Transkei'den ayrılarak, Transvaal'a gitti. Burada bir süre madenlerde polis memurluğu görevinde bulundu. Bu sırada yarıda bıraktığı üniversite tahsiline mektupla öğretim yoluyla devam etti. 1942'de Witwaterstrand Üniversitesi'nin hukuk bölümünü bitirerek avukatlık yapmaya başladı. Ülkenin ilk siyah avukatı unvanını aldı. 1944 yılında Irk ayrımına karşı yerli halkın kurduğu Afrika Milli Kongresi'ne katıldı. Çok kısa zamanda kongrenin Gençlik Birliği'ne başkan seçildi. 1948'de siyahların kurtuluş hareketinin önderlerinden birisi durumuna geldi. Bu arada ırkçılığa karşı silahlı mücadeleyi üstlenen ve kongrenin askeri kanadı özelliğindeki Umkhonto ve Sizwe'yi (Milli Mızrağı) de kurarak 1961 yılında onun da başkanı oldu. Ocak 1962'de kendisine destek aramak için ülke dışına çıktı. İngiltere ve Afrika ülkelerini dolaştı. Afrika ülkeleri ile sosyalist ülkelerden silah ve para yardımı temin etti. Ülkeye dönüşünde arkadaşlarıyla birlikte, izinsiz yurtdışına çıkmak, halkı kışkırtmak, sabotajlar ve suikastlar düzenlemek iddialarıyla yargılandı. Halkın, tamamının temsil edilmediği ve beyazların temsil edildiği parlamentonun çıkardığı kanunlara uymak zorunda olmadığını savundu. Beyaz yönetim tarafından ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı (1964). Bu davranışıyla ırk ayrımına karşı mücadele eden Afrikalı siyahların simge ve sembolü oldu. Nelson Mandela, Dünyanın en ünlü mahkumu olarak anılır. Güney Afrika'da Robben Adası (Fok Adası)'nda 27 yıl hapiste kaldıktan sonra 1980'li yıllarda, ırkçılığa karşı mücadelenin bütün dünyada yoğunlaşması üzerine adı duyuldu. 1990 yılında devlet başkanı De Klerk tarafından şartsız olarak serbest bırakıldı. Serbest bırakıldığı zaman 71 yaşındaydı. Serbest bırakılmasına Güney Afrika siyahlarının yanında birçok beyaz da sevindi. Mandela'nın; 'Mücadele benim hayatımdır. Hayatımın sonuna kadar siyahların bağımsızlığı için mücadele edeceğim.' demesi, halk arasında onu bayraklaştırdı. 1990'da hapisten çıkınca Demokratik bir Güney Afrika kurulması için çalışmıştır ve kurmuştur. Afrikalılar, Mandela olmadan bunun gerçekleşemeyeceğine inanır. Bugün Mandela, bir özgürlük savaşçısı olarak kabul edilmektedir. 40 yıl içinde 100'den fazla ödül almıştır. Modern politikacılar içinde en takdir edilenlerden biridir. 10 Mayıs 1994'te Güney Afrika'nın ilk siyah devlet başkanı seçildi. Mandela'ya 1962'de Lenin Barış ödülü, 1979'da Nehru Ödülü, 1981'de Bruno Kreisky İnsan Hakları Ödülü, 1983 'te UNESCO'nun Simon Bolivar Ödülü verildi. 1993'te De Klerk ile birlikte Nobel Barış Ödülü'nü kazandı. Güney Afrika'da, kendi kabilesindeki büyüklerin kendisine taktıkları Madiba lakabıyla tanınır. 2009 yılında gösterime giren The Invictus(Yenilmez) Filminin konusu Nelson Mandela'nın hayatından bir kısmını özetler.