Büyük ve özellikle de trajik olayların akılda kalıcı olması gibi, Prenses Diana'nın ölümü de neredeyse herkesin çok net hatırladığı bir olaydır. Onun ölüm haberini tüm dünya 31 Ağustos 1997'de aldı. Diana Spencer, gerçekten de insanların kalbinin kraliçesiydi. Bu yüzden milyonlar, onun ölümüyle şaşkına döndü. Prenses Diana öldükten yıllar sonra onun hakkında konuşulmayan birçok şey, konuşulmaya başlandı. Prens Charles ile olan sıkıntılı evliliği, çocukları William ve Harry'i olabildiğince normal hale getirme çabaları, ölümüne neden olan trajik koşullar... Aslında onun hayatıyla ilgili bugüne kadar konuşulmayan öyle çok ayrıntı vardı ki! Ailesi, Winsdor'lara çok yakındı Diana, çocukken bile Windsor Kraliyet Ailesinin evinden çıkmazdı. Hatta 1 Temmuz 1961 yılında kraliçenin özel mülklerinden biri olan Sandringham'da dünyaya geldi ve çocukluk yıllarını da orada geçirdi. 1981 tarihli Daily Times gazetesinin haberine göre, ailenin genç prensleri Edward ve Andrew, Diana'nın oyun arkadaşlarıydı. Hatta Diana, kraliçe Elizabeth'e 'Lilibet Teyze' olarak hitap ediyordu. Aynı haberde, Diana'nın babasının sarayda Kral George ve Kraliçe Elizabeth için görev yaptığına da dikkat çekiliyor. Okul hayatı başarılı değildi Diana Chronicles isimli biyografik kitabın yazarı Tina Brown'a göre, Diana'nın akademik ortamlarda başarılı olmadığı gerçeği onun kendine olan saygısını büyük ölçüde etkiledi. Tarihçi Paul Johnson, yazar Brown'a, Diana'nın hiçbir şey bilmediğini ve çok aptal olduğunu düşündüğünü söylemişti. Diana, bu konu açıldığında, 'Çok kalın kafalı ve eğitimsizim' gibi şeyler söylerdi. Ama Diana, diğer alanlarda; özellikle de duygusal zeka bakımından oldukça yetenekliydi. Yazar Brown bununla ilgili olarak, 'Diana, ırk, inanç ya da uyruğundan bağımsız olarak sıcaklığını herkese gösterdi' diyor. Tarihçi Johnson ise Diana'nın bu bu yönünü, 'Onda çok az insanın sahip olduğu bir şey vardı, olağanüstü sezgilere sahipti ve ona sempati duyan insanları görebiliyordu... Sahip oldukları şeylerle karşılaştırıldığında, onun gibi çok az insan var' diyerek anlatıyor. Prens Charles'la, kız kardeşi onunla çıktığı için tanıştı Dünya, Prens Charles ile Diana'nın evliliğini bir peri masalı olarak görürken, düğüne kadar olan ilişkiler gelecekte iyi şeyler olmayacağının sinyalini veriyordu. Diana ile Charles ilk kez tanıştıklarında, Charles 28, Diana ise 16 yaşındaydı. Ve Charles, Diana'nın kız kardeşi Sarah ile çıkıyordu. Ancak ilişkileri çok kısa sürdü ve 1981 tarihli Daily Times gazetesi makalesine göre, Charles Diana'yı takip etmeye başladı. Düğünlerinden önce Charles ile Diana sadece 13 kez görüşmüştü ve Charles'in Diana'ya kur yapma biçimi karmakarışık sinyaller veriyordu. Diana, 1992-1993 yılları arasındaki röportajlarda, 'Beni her gün arıyor, sonra haftalarca iletişim kurmuyordu; ilgisinde tutarlı değildi' dedi ve bu cümleler Diana'nın 20. ölüm yıl dönümünü anan belgeselin bir parçası olarak yayınlandı. Charles'la evlenmek konusunda şüpheleri vardı Şaşırtıcı olmayan bir şekilde, Diana, Charles ile evlenmenin iyi bir fikir olduğuna ikna olmamıştı. Diana'ya göre onun bu şüphesi, düğünlerinden günler önce doğrulandı. Charles, uzun süredir ilişkisi olan Camilla Parker-Bowles'a, üzerine 'F' ve 'G' harfleri oyulmuş altın bir bilezik vermeyi planlamıştı. Harflerin nedeni birbirlerine taktıkları takma isimlerdi (Fred ve Gladys). Diana hediyeyi keşfetti, Charles'e bu konuda karşı koydu ama Charles hediyeyi Camilla'ya vermek konusunca ısrarcıydı. Diana, şüphelerini kız kardeşlerine anlatmıştı. Diana, düğünlerinden önceki Pazartesi günü, bu mesele sona ersin istedi. Öğle vakti Charles'in Camilla'ya o bileziği vermeye gittiğini biliyordu. Charles, Camilla'nın yanına gittiğinde, Diana kız kardeşleriyle buluştu ve onlara durumu anlattı. Korkularından ve gelecekte yaşanabilecek felaketlerden bahsetti... Evli bir kadın olan Camilla Parker Bowles ile olan ilişkisine devam ediyordu. Bunu öğrenen Diana, sessiz kalmayacak, kraliyet ailesinin en önem verdiği konu olan gizliliği ihlal edip tam tamına 22,8 milyonun izleyeceği o meşhur BBC röportajında her şeyi anlatacaktı: 'Bu evlilikte biz üç kişiydik. Yani biraz kalabalıktı!' O gün tüm dünya varlığın, şatonun ve zenginliğin içindeki mutsuz kadını görmüşlerdi.Lady Diana ile acılarının bile ortak olduğunu anlayıp, onu daha çok seveceklerdi. Boşanmanın ardından yeniden özgürlüğüne kavuşan Diana, Pakistanlı kalp cerrahı Hasnat Khan'la aşk yaşıyordu. Ancak aradaki kültür farkı ve Diana'nın boşanmış bir kadın olması Khan'ın ailesi tarafından uygun bulunmayınca ayrılmak zorunda kaldılar.Diana, bir kez daha sevdiği adamın ailesi tarafından onaylanmamıştı. Kalbi kırık Diana, Dodi Al Fayed ile görüşmeye başladı.Birlikte yaz boyu tatil yapan çift, paparazilerden rahatsız olup Paris'e gittiler. İşte korkunç kaza o gece gerçekleşecekti. Lady Diana ve Dodi, Ritz Otel'den çıktıklarında, onları büyük bir paparazi ordusu bekliyordu. Önlerinden geçip arabalarına yürüdüler.Paparazilerden kaçmak isteyen alkollü şoför, yolu karıştırdı ve hızla bir tünele girerken kaza yaptı. Kazada Diana, Dodi ve şoför hayatlarını kaybetti. Kazadan canlı kurtarılan Diana'nın koruması ise, kazadan sonra tanık koruma programı ile gizlenecek ve ondan da bir daha haber alınamayacaktı. Kaza haberi duyulur duyulmaz, Diana'nın bir suikaste kurban gittiği iddiaları konuşulmaya başladı. Çünkü Diana saçından makyajına, etek boyundan tavırlarına kadar her şeyiyle Kraliyet Ailesi kurallarını ihlal ediyordu.Üstelik samimi tavırları ve yaptığı yardımlarla da herkesin sevgisini kazanmıştı. Yavaş yavaş politik bir güç elde etmesi ve sevgilisi Dodi ile de finansal özgürlüğüne kavuşacak olması rahatsızlık vermeye başlamıştı. Tesadüfe bakın ki Diana'nın hamile olduğu ve evlenmek üzere oldukları haberleri ölümlerinden kısa süre önce manşetlerde yer almıştı.Bu haber İngiliz Kraliyet ailesi için bardağı taşıran son damlaydı. Lady Diana'nın Kraliyet Ailesi'nin varlığına tehdit oluşturacak davranışlarına, kaza sonrası üstü örtülmüş sorular da eklenince, suikast söylentileri hızla yayıldı.