Yeşilçam'ın efsane ismi Cüneyt Arkın yakın zamanda hayata gözlerini yummuştu. Unutulmaz oyuncu Cüneyt Arkın'ın ölüm haberi ise sevenlerini gözyaşlarına boğmuştu.
Usta oyuncu Cüneyt Arkın rahatsızlanarak Beşiktaş, Ulus'ta bulunan özel bir hastanede tedavi altına alınmıştı. 85 yaşındaki oyuncu burada hayatını kaybetmişti.
Arkın'ın vefat ettiği hastaneden yapılan açıklamada, "Türk sinemasının değerli oyuncusu Sayın Cüneyt Arkın kalbinin durması sebebiyle ambulansla geldiği Liv Hospital'da bütün yeniden canlandırma çabalarına rağmen hayatını kaybetti. Liv Hospital Ailesi olarak Türk sinemasının dev oyuncusunu kaybetmenin üzüntüsü içindeyiz. Cüneyt Arkın'ın ailesine ve tüm sevenlerine baş sağlığı diliyoruz" denilmişti.
Arkın, Teşvikiye Camii'nde öğle namazını müteakip kılınan cenaze töreninin ardından Zincirlikuyu mezarlığında son yolculuğuna uğurlanmıştı.
Gerçek adıyla Fahrettin Cüreklibatır olan Cüneyt Arkın, geride birbirinden unutulmaz filmlerini bıraktı.
Cüneyt Arkın'ın Murat Arkın, Filiz Canlı ve Kaan Cüreklibatır adında 3 çocuğu bulunuyor.
Yeşilçam'ın efsane oyuncusu Cüneyt Arkın'ın ailesi bayrama ne yazık ki buruk girdi.
Cüneyt Arkın'ın gelini Aslı Cüreklibatur Instagram paylaşımıyla herkesi duygulandırdı.
Aslı Cüreklibatur paylaştığı bu gönderisinin altına, "Her bayram kutlamaya gittiğimizde aynı dilekleri dilerdi. Sevenler kavuşsun, dargınlar barışsın, hastalar iyileşsin, çocuklar gülsün" yazdığı mesajla yürek burktu.
Cüneyt Arkın'ın gelininin paylaşımının altına ise, "Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun" yorumları geldi.
Öte yandan Cüneyt Arkın'ın, ilk evliliğini yaptığı Güler Mocan'dan olan kızı Filiz Canlı'ya, yıllar önce yazdığı mektup ise yeniden gündeme gelmişti.
Arkın, kızına şu satırlarla seslenmişti:
Canım yavrum Filiz'im. Sana bunları yazmamın bir sebebi var. Bugün 10 Mart 1968, Kurban Bayramı'nın birinci günü. Bugün yine annen seni bana göstermedi. Telefonları yüzüme kapatıyor, mektuplarımı okumuyor. Senden ayrılalı iki ay oldu. Seni bin yıl görmemiş gibi özledim. Artık tatlı yüzün, yavaş yavaş hafızamdan siliniyor. Göğsüme dokunan o küçücük elinin sıcaklığı azaldı. Günlerdir cehennemin dibindeymiş gibi acılar içindeyim. Bin kere adını fısıldadım. Bin kere Allah'a dua ettim seni bana göstersin diye. Korkular içinde sana geldim. Bana kapıyı açmayacaklarını bile bile.
Eve karı-koca iki dostumu gönderdim. Ben de köşede bekledim. Kadın hamileydi, yüzü çilli, şefkatli bir çocuk beklemenin mutluluğu içindeydi. Ama benim kadar korku içindeydiler. Teyzelerin onları kovmuş. Annen seni pencereden olsun görmeme razı olmamış. Sen teyzenin kucağındaymışsın, mavi dantelli bir elbisen varmış. Tatlı tatlı gülüyormuşsun. Yaramazlık yapıp utanıyor sonra başını saklıyormuşsun. Bir babadan çocuğunu hangi kuvvet ayırır. Buna hangi yürek razı olur?