Gül gibiyiz ilişkideki dikenleri ayıkladık İlişki, evlilik yürütmek apayrı bir çaba ve özen istiyor. Bu zorlu yolda zaman zaman kazalar, hatalar da yapılıyor. Günün sonunda hatanın ya da yaşananın ne kadar büyük olduğuna, o olayın ardından yola nasıl devam edileceğine ilişkiyi yaşayanlardan başkası karar veremiyor. Hazım Körmükçü ve Zeynep Tandoğan ilişkilerinde tam da böyle büyük bir olay yaşadılar. Aile içinde yaşanan tatsızlık kamuoyuna yansıdı. Günlerce konuşuldu. Üzerinden aylar geçtikten sonra biz Zeynep Tandoğan ve Hazım Körmükçü'yü yine el ele gördük. Yaşadıkları olayı geride bırakmış, ilişkilerine bir şans daha vermişlerdi. Yaşananların üstesinden nasıl geldiklerini konuşmak, ilişkiyi iyileştirmeyi nasıl başardıklarını öğrenmek için Hazım Körmükçü'yü aradım. Bugüne kadar bu konuda hiç konuşmamış olan Zeynep Tandoğan'la ve kendisiyle bir araya gelmek istediğimi söyledim. Epey düşündüler ve içlerini dökmeye karar verdiler. Anlattıkları, yaralarını sarma yöntemleri belki de bu sorunu yaşayan birçok çifte ders olacak nitelikte... - Herkesin ilişkisi çeşitli dönemlerden geçiyor. Bazı zorluklar yaşanabiliyor. Bunlar büyük de olabiliyor, küçük de... Siz büyük bir zorluk atlattınız. Yaşadığınız olayın ardından nasıl iyileştirdiniz bu ilişkiyi? - Hazım Körmükçü: BİRBİRİMİZE DÜŞMAN OLMADIK - Yeni bir ilişki zor değil mi? - Z.T: Benim bir çocuğum var. Yapı olarak da sürekli birilerine âşık olan bir insan değilim. Hazım da aynı şekilde, aileyi seven bir adam. Bundan sonra benim hayatıma girecek olan kişinin hangi hatalarıyapacağını bilmiyorum. Yaşım 36. Bir erkek evlat annesiyim. Benim için güven duymak, sevgi, sadakat çok önemli. Hazım'la hiçbir zaman sadakat sorunu yaşamadık. Senin, benim ayrımı yaşamadık. Hem maddi, hem manevi. Ortak sevinç, ortak hüzün, ortak para, ortak hayal, ortak gelecek. Hep bu şekilde gittik. Biz yuvamızı kurtarmayı tercih ettik. Yeni bir ilişkiye sıfırdan başlayıp, hiç tanımadığımız insanlarla bir hayata geçmek yerine mevcut sevgimizi daha da iyileştirmek adına çabaladık. - Yaşadığınız olayı kamuoyuna duyurduğun için pişmanlık duyuyor musun? - Z.T: Olması gerekiyormuş. Bu herkesin alabileceği bir karar değil. Güçlü bir karar. Herkese uzaktan eleştirilecek bir tarafı varmış gibi geliyor ama insanlar benim yerime koysun kendini. Kaç kişi yapabilirdi? Bazen daha güzel günler görebilmek için acıyı kendine çektirmen gerekiyor. Biz daha iyi bir şeylere, daha kötü bir yoldan geçerek geldik. Allah'ın izniyle bundan sonra herkes bizden güzel haberler alacak. NİKAH MASASINDAN DÖNDÜK - Yeniden deneyecek misiniz nikahı? - Çok ilginç... - Z.T: Biz kimseye zarar vermedik, kimsenin canını yakmadık, kimsenin yuvasını yıkmadık, kimsenin çoluğuna çocuğuna yan gözle bakmadık. Bu bizim aile içinde yaşadığımız ve maalesef Türkiye'de hiç aklınıza gelmeyecek insanların bile yaşadığı bir olayı ortalığa dökerek yaşadık. Ülkemizde bu durum yüzde 70'lerde. Eğitime falan da bakmıyor. İçindeki kontrol mekanizmasıyla ilgili. Olayın ardından çevremdeki çok insandan, 'Biz de yaşadık' diye telefonlar aldım. Biz kimseye zarar vermedik, kendimiz zarar gördük. Utanılacak, başımızı öne eğecek bir durum yaşamıyorum. Bir yandan da sosyal medya hesabımı yardımlaşma platformuna döndürdüm. TAM ZAMANLI ANNEYİM - H.K: Senin gibi donanımlı, mesleğinde iyi birinin kısa sürede işe döneceğine inanıyorum. Hatta farklı yetenekleri var. Zeynep'i bir sitcom ya da sinema projesinin içine komedi yapması için koysanız, iki üç ay sonra tüm Türkiye onu konuşur. Son derece yetenekli.