Son dakika haberleri… Trendyol Süper Lig'in 8. haftasında konuk ettiği Corendon Alanyaspor'u 1-0 yenen Galatasaray liderliğini sürdürdü. SABAH Spor yazarları Ahmet Çakar, Levent Tüzemen, Ömer Üründül, Bülent Timurlenk, Mustafa Çulcu, kritik karşılaşmayı kaleme aldı. Ahmet Çakar çok tartışılan Mertens - Augusto pozisyonu için çarpıcı ifadeler kullandı. İşte Galatasaray Alanyaspor yazar yorumları ve tüm detaylar…
LEVENT TÜZEMEN: YUNUS AKGÜN KABINA SIĞMIYOR
Rigas maçının kadrosunu Okan Buruk, "Size güveniyorum, Alanya maçını çıkın oynayın, kazanın ve taraftarınıza kendinizi affettirin" anlayışı ile sahaya sürdü. Kadroda tek fark Muslera'nın geri dönüşüydü. 60 dakika boyunca G.Saray çok iyi oynamamasına rağmen istekli ve coşkuluydu. Oyunun kontrolü G.Saray'daydı. Alanyaspor kalecisi Ertuğrul ciddi pozisyonları kurtardı.
Yunus'un kabına sığamaması, istekli hali, G.Saray'ın hücumda etkili olmasını sağladı. Sara'nın enfes pasında Yunus'un topu kontrol etmesi ve yaptığı aşırtma ile golü atması alkışlanacak güzellikteydi. Eğer Barış, Mertens, Sara final paslarında topun şiddetini ayarlayabilselerdi G.Saray skor zenginliği yaşayabilirdi.
Özellikle Barış Alper'de çok ciddi düşüş var. Barış'ın ayakları ile beyni aynı frekansta buluşmuyor. Özellikle girdiği pozisyonlarda ille golü ben atayım saplantısından çıkamayıp pas vermeyi düşünmemesi İcardi ve Mertens'in gol atmalarını engelledi. Barış'ın gerçekten dinlenmeye ihtiyacı var. Türkiye'deki maçları izleyen Montella'nın, Barış'ın düşüşte olduğunu görmesine rağmen milli takıma çağırması bence hata.
G.Saraylı oyuncularda 60. dakikadan sonra ciddi bir yorgunluk gözlemledim. Bu durum, G.Saraylı oyuncularda gol yeme korkusu ile panik ve telaş yaratırken Alanya cesaretlenip daha fazla atak yaptı. Tabela üzerinden bakarsak G.Saray, önemli üç puan aldı. Milli maç arasının hem Okan Buruk hem de G.Saraylı oyunculara toparlanmaları ve yeniden ritim yakalama adına bir şans olacaktır.
ÖMER ÜRÜNDÜL: DOKUNULMAZ…
Galatasaraylı futbolcuların Rigas maçını unutturmak için çok hırslı bir mücadele sergileyeceklerini tahmin etmek zor değildi. G.Saray'ın bilhassa kendi sahasında seyircisinin büyük desteği ile özellikle ilk yarılarda yaptığı etkili ön alan baskısına karşın geriden pasla çıkmak tam bir harakiridir.
Alanyaspor böyle yapınca Galatasaray adına bol pozisyonlu, rakibine yarım tehdit yaratacak şansı dahi bırakmayan ilk 45 dakika izledik. Goller de kaçırdı, tek golle yetindi. Ama bu gol Sara-Yunus iş birliğiyle gerçekten çok güzeldi. Tabi Alanya defansının önde çizgi halinde çakılı kalması da onlar adına eleştirilmesi gereken bir durumdu. İkinci devre G.Saray yine atak başladı, 60'tan sonra yorgunluk baş gösterdi.
O dakikaya kadar ileriye doğru dürüst çıkamayan Alanya tehdit etmeye başladı. Ama Sanchez'in başarılı hamleleri ve beceriksizlikleri yüzünden tek net pozisyonu maçın son saniyesinde bulabilip onu da değerlendiremediler. Galatasaray oyundan düşmesine rağmen son yarım saatte yine gollük pozisyonlar bulan taraftı.
Gelelim genel gözlemlerime; dünkü maçta öncelikle 3 puan önemliydi, o alındı. Hücumda lokomotif görevi sahanın en başarılı isimlerinden Yunus'taydı. Mertens ve Barış'taki fiziki düşüş devam ediyor. İcardi ise sahada adeta yoktu. Galatasaray'ın 10 kişi oynamasını, Yunus'un iki kişilik performansı önledi. Okan Buruk'un karşısındaki en büyük engel İcardi'ye tanıdığı sınırsız dokunulmazlıktır.
BÜLENT TİMURLENK: TEKNİK EKİBİNİ GÖZDEN GEÇİRMELİ
Rams Park'a maça giden taraftarların kafasındaki sorular şuydu: Fenerbahçe ve PAOK maçlarını üçer gol atıp kazanan bu takım nasıl olur da sonraki iki maçın ikinci yarılarında ayakta kalamaz ve teknik direktörü kenardan buna seyirci kalır. Kasımpaşa maçında altı kişi rotasyon yapmak manalı değildi. Çünkü perşembe akşamı deplasmanda, pazar akşamı Alanya ile oynayacaktınız. Okan Buruk'un mental problemleri takımın kondisyon probleminden çok daha büyük. Bu sezon her basın toplantısında 'nerede geride kalan iki yıldaki Okan Buruk' dedirtiyor. Taraftarla arasındaki bağı sanki inceldiği yerden kopsun dercesine empati yoksunu açıklamalarla tribündeki ve ekran başındaki milyonları üzüntüye ve endişeye sevk ediyor.
Mertens, Kaan, Barış ve İcardi dün soluklanıp kulübede başlamıyorsa bu da Okan Buruk'un üzerindeki baskının tezahürüdür. Tek amacı ideal on biri ile Alanya'yı geçip kara bulutları dağıtıp milli araya girmekti. Garip ama izleyenler için ilk yarı sonucundan çok Galatasaray'ın ikinci devre nasıl bir oyun oynayacağı merak konusuydu. İkinci yarı da yine düştü Galatasaray. Yunus'un iyi futbolu ve golüne Sara, Davinson ve Jakobs eşlik ettiler. Milli arada Okan Buruk teknik kadrosunu gözden geçirmeli. Futbolla ilgilenen yöneticilerden destek alamadığı ortada. Çünkü fikstürün devamında bu kafa karışıklığı bu yorgun bedenlerle yol yokuş olur. Son çeyrekte takımı ayakta tutan ve travmatik iki sonuca rağmen desteğini esirgemeyen Galatasaray taraftarı sahanın en iyisiydi.
AHMET ÇAKAR: MERTENS'E KIRMIZIYI GÖSTEREMEDİ
Galatasaray birkaç haftadır öne geçtiği maçları kazanamıyordu. Bu çok rahatsız edici, kafalarda soru işareti getirici bir tabloydu. Dün akşam bu gerçekleşmedi. Aslında baktığımız vakit ilk yarıda Galatasaray iyi oynadı. Yunus art arda iyi maçlar çıkartıyor. İlk yarıda da kendisine atılan mükemmel pası iyi değerlendirip kalecinin üzerinden aşırtarak takımını öne geçirdi. Galatasaray'da tuhaf şeyler oluyor. İkinci devre büyük oranda oyundan kopuyorlar. Her ne kadar Alanya'nın gücü fazla olmasa da Galatasaray'ın üzerine fazla gelemeseler de özellikle ikinci 45 dakikalar taraftar için can sıkıcı. Dün gece uzatma dakikalarında Alanyalı oyuncu kendisine çıkartılan topa iyi vursa kalenin üzerinden atmasa farklı olabilirdi.
Galatasaray özellikle Fenerbahçe galibiyetinden sonra temposu ve alan daraltmasında problemler yaşıyor. Sanki derbi galibiyetiyle çok şey başarıldı ve oyuncular ruhen tatile çıktı. Sonuçta; Galatasaray için rahatlama maçıydı ama 90+5'te Jelert'i oyuna almak 10 milyon Euro'nun boşa atıldığının göstergesidir. Gelelim hakeme; Mehmet Türkmen ilk yarıda Mertens'i mutlak atmalıydı. Rakibin yüzüne bilerek, isteyerek dirseği vurdu. Hadi Türkmen görmedi, VAR'da oturan hakem ne yapar? Neden uyarmaz? Böyle bir hata tüm doğruları, ortadan kaldırıveriyor.
MUSTAFA ÇULCU: JET HIZIYLA ÜLKE HAKEMLİĞİNİ BİTİRİYOLAR
Galatasaray golü bulana kadar Alanya kalesini ablukaya aldı. Yunus hafta arası Rigas'ta attığı golün aynısını burada da ağlara gönderdi. Orada asisti Davinson'dan, burada Sara'dan geldi. Belli ki çalışmış. Oyunu geriden kurma arzusu içinde olan Alanyaspor'a yapılan presle kısa sürede topları kazanan Galatasaray, bütün hücum aksiyonlarını uyguluyor. Garip olan şu; Alanyaspor'un ilk etkili atağı 35'te geldi. O ana kadar istatistiklerinin karşısında hep sıfır vardı. Hakem Mehmet Türkmen 6'da Balkovec'e gösterdiği sarı kartta haklıydı. Tam hakemlik karakterini ortaya koydu diyecektim ki 10'da Mertens topsuz alanda Augusto'nun suratına öyle bir dirsek atıyor ki şiddetli hareketten kırmızı. Eğer 'kırmızı nasıl olur?' diye sorarsak işte kırmızı böyle olur diyeceğimiz bir pozisyon. Ama hakem faul dahi vermiyor! Hakemliğin bittiği nokta. Bu dakikadan sonra hakem olarak koşsan, sahada basmadık yer bırakmasan, fauller çalsan, sarı kartlar çıkarsan sana kim inanır, saygı duyar ki! Mertens'e kırmızıyı gösterememişsin, VAR'daki Yaşar Kemal Uğurlu uyumuş, oralı bile olmamış. Biz daha neyi konuşacağız?
72'de Balkovec'i kaçıran arkada kalan Abdülkerim'in hareketi bariz gol şansı. İhraç dışarıda başlıyor, içeriye devam ediyor. Bunu sahada hakem verecek ama VAR a yaslanıyor. Eğer "Balkovec kendini attı" diyorsan, bas sarıyı… Sarısı var, ikinci sarıdan at. Çekmelerin tutmaların şiddetine sahada hakem karar veriyor, tabi sahada hakem varsa... Uzatmalarda faulü vermiyorsun sonra Muslera'ya sarı gösteriyorsun. Oyunu bozan sensin, bilmem farkında mısın? Hakemliği yönetenler; jet hızıyla talimatları kişiye özel değiştirip, FIFA hakemi yapıyorsunuz ya, farkında mısınız bilmem ama ben uyarayım; jet hızıyla ülke hakemliğini bitiriyorsunuz.