A Milli Futbol Takımı'nın, UEFA Uluslar B Ligi 4. Grup ilk maçında Galler ile deplasmanda oynadığı karşılaşmanın ilk yarısı 0-0'lık eşitlikle tamamlandı.
SABAH Spor'un usta kalemleri, Fatih Doğan, Gürcan Bilgiç, Ömer Üründül ve Ali Gültiken maçta öne çıkan pozisyonları yorumlayarak dikkat çeken sözler söyledi. İşte son dakika haberinin detayları...
FATİH DOĞAN: ALTERNATİF ŞART!
Galler'e bir haller olmuş! EURO 2020'de Bakü'de 2-0 yenilmemizden bu yana oyun tarzında ve temposunda adeta evrim geçirmiş! Daha cesur, iddialı ve tempolu bir görüntüyle karşımıza çıktılar. İlk yarı, %65 top kontrolü ve yüksek takım baskısıyla en büyük özelliği topla yüksek ilişkiye sahip Türkiye'yi neredeyse sürklase ettiler! Bu değişimde hiç kuşkusuz Craig Bellamy imzası var. İlk 30 dakikada "Hakan Çalhanoğlu ve sakat Ferdi sahada olsa topu tutar bu baskıyı kırardık" dediğimiz anlar yaşadık.
"DİRENÇLİ DEFANSIMIZI AŞAMADILAR"
"Ramsey başta üçüncü bölgede daha becerikli, etkili olabilseler golü de bulabilirlerdi. Ancak dirençli defansımızı aşamadılar. Montella'dan hamle beklediğimiz anlarda Barış Alper'in, ikinci sarıdan kırmızısı geldi. Barış'ın oyunda kaldığı süre içinde mücadele dışında forvetsiz ama forvete yakın oyunda fark oluşturacak bir performansı da yoktu. İtalyan hoca, Orkun-Hakan doğru değişikliği ile oyunumuza derinlik ve kontrol getirdi.
"GALLER'İN GOLCÜ VE GOL SORUNLARI VAR, BİZİM GİBİ..."
86'da 10 kişiyle sürdürdüğümüz oyunda duran toptan gol fırsatı yakalamamız güzel oyunun değil ama yüksek mücadelenin ödülü olarak gole dönüşse iyi olurdu. Galler'in yeni oyun şekli, cesaretli ve baskılı oyunu saygıyı hak ediyor. Ancak golcü ve gol sorunları var. Tıpkı bizim gibi. Santrforsuz, golcüsüz oyun, orta sahada mücadeleyi destekleyebilir. Zorlu Galler deplasmanında "1 puan iyidir" dedirtebilir. Ancak her zaman özellikle iç sahada bu tek tercih çözüm olmaz. Alternatif çözümler şart…
MUSTAFA ÇULCU: GEREKSİZ SARI, DOĞRU KIRMIZI
Uluslar Ligi'nde ilk maçında Hakan Çalhanoğlu'ndan yoksun oyuna başlayan Milli Takımımız, ilk yarıda maestrosu eksik orkestra gibiydi. Zaman zaman Arda bu görevi üstlenmiş olsa da etkili olamadı. Galler kendi sahasından pas yaparak çok çabuk çıkan, çoğalan ve sıkı pres yapan atletik bir takım. İkili mücadelelerde fizik olarak bizden üstünler. İlk yarıda 18'de Rodon ile yakaladıkları pozisyonda şans bizimleydi.
İkinci devrenin başında pozisyonlar bulduk ama golü bulamadık. Barış Alper'in, 62'de ikinci sarıdan ihracından sonra Hakan oyuna girdi. Ama 10 kişi kalan Milliler, savunma ağırlıklı kontrataklarla gol bulmaya çalıştı ancak agresif futbol oynayan Galler karşısında etkili olamadı.
Zorlu deplasmandan bu futbol ve son yarım saatti 10 kişi ile oynayan ekibimiz aldığı beraberlik bizim için çok iyi. Maçın 32 yaşındaki Norveçli hakemi Rohit Saggi kolay kart gösteren bir hakem. Bu sezon yönettiği iki Avrupa maçında toplam 13 sarı göstermiş.
"BARIŞ'IN POZİSYONUNA PENALTI ÇIKMAZ"
29'da Galler ceza alanı içinde Barış Alper-Rodon mücadelesinde penaltı beklentisi içinde olduk. Pozisyonda basit bir temas var. Ancak bu mücadeleden penaltı çıkmaz. Devamında Barış'ın rakibine topsuz alanda yaptığı gereksiz, anlamsız centilmenlik dışı davranışa hakemin gösterdiği sarı kart doğru. Bu sarı kart, 62. dakikada Williams'a yaptığı kontrolsüz hareket dolayısıyla ikinci sarıdan doğru bir kırmızı oldu.
Penaltı beklentisi içinde olan Barış'ın öfke kontrolünü yapamayınca son yarım saati bir eksikle oynamak zorunda kaldık. Öncelikle Barış'ın kendini, teknik heyetin de bu anlamsız kırmızı kartı gören Barış'ı ve de itirazlardan görülen diğer sarı kartları sorgulaması gerekir. 37'de Galler'in Thomas ile attığı golde ofsayt ve iptal kararı doğru. 76'da Çağlar'ın ayağının, Moore'un yüzüne gelmesi pozisyon gereği. Hakemin kart kullanmaması ve VAR'ın devreye girmemesi doğru uygulamaydı.
GÜRCAN BİLGİÇ: BAKSINLAR AYNAYA
Dakikalar ilerledikçe oyun aklının ne kadar eksik olduğunu görmeye başladık. Genç ve umut veren oyunculardan oluşan bir takımız ama bu özelliği yönetecek bir komutan gerekiyordu, yedek kulübesindeydi. Hakan Çalhanoğlu'nun Milli Takımı nasıl sırtladığını, yönettiğini ve enerjisini ayarladığını çok net gördük.
"ASIL YÖNETMEN YOKTU SAHADA"
Evet; iyi futbolcularımız var ama onları oynatan, rol biçen asıl yönetmen yoktu sahada. Hakan'ın oyuna girmesiyle, Barış Alper'in kendini attırması aynı dakikalara yansıdı. Montella'nın hayal ettikleri, bir anda "Beraberlik iyi sonuç" kısırlığının içinde kayboldu gitti. Gruptaki en önemli rakibimiz Galler. Ancak Avrupa Şampiyonası'nda finallerden birini hedefleyen bir grup için, rakibe bu kadar "Teslim" olmak en azından bizim için kabul edilebilir değil. Hiçbir hamle bizim elimizde değildi.
"HAKAN'IN ODASININ ÖNÜNDEN HER GEÇİŞLERİNDE SAYGILARINI BELİRTECEKLER"
Rakibi seyredip, pozisyon aldık. Buradan çıkartacağımız sonuç, "Orkun'du, Arda'ydı, Barış Alper'di veya Kenan'dı" diyerek altı boş gururlanmalara girmemek. Bu arkadaşlar da sadece takımın bir parçası olduklarını görüp, Çalhanoğlu'nun odasının önünden her geçişlerinde saygılarını belirtecekler. Çünkü şu an onları "Bir şey" yapan, bu performansları olamaz.
Sonuçta mücadele yorumları sıkıntılı bir hakemle, Çalhanoğlu olmadan geçen 60 dakikada, 10 kişi oynanmak zorunda kalan son 30 dakikayla, beraberlikle dönmek birdenbire başarı oldu. Santrforsuz oyuna bir yerden başlamamız gerekiyordu, gelişmesi lazım.
ALİ GÜLTİKEN: TAKIM ÜZERİNDEKİ GÜVEN GÖRÜLÜYOR
Güzel idare ettiğimiz bir maç oldu. Ne zorladık, ne zorlandık. Galler'in üzerimizde kurmak istediği baskı, fikir olarak belki sahadaydı ama icraat olarak buna müsaade etmedik. Tersinde biz ne yaptık tarafına baktığımızda Galler'den çok da farklı değildik. 11'e 11 oynanırken biraz daha oyuna denge getirebildik, ama 10 kişi kaldıktan sonra doğal olarak önceliğimiz savunma oldu. Bunda da başarılı olduk.
"EKSİK OLMAMIZA RAĞMEN OYUNU İYİ DENGELEDİK"
Galler'in tehlikeli olma isteği yalnızca ceza sahamız dışına kadar gelebildi. Eksik olmamıza rağmen burada da oyunu iyi dengeledik. Hatta maçın son dakikalarına doğru sağlı-sollu ataklarımız da oldu. Hatta Hakan'ın kullandığı kornerde Abdülkerim'in kafa vuruşu ile önemli bir heyecan yaşadık. Arkamızda Avrupa Şampiyonası'nın tecrübesi var.
Galler maçında bunun takım üzerindeki güvenini de gördük. Sakin kalabilen, doğru pozisyon alabilen bir takım kimliğimizi tüm maç boyunca koruduk. Milli maçlar içerisinde her zaman 'acaba bugün hangi oyuncular öne çıkar' heyecanını içinde besler. Bitiş düdüğünde baktığımızda bireysel anlamda ekibimizde öne çıkan çok fazla oyuncu yoktu ama takım olarak 1 puanı cebimize koymayı başardık.