Avrupa hayaliyle ölüme sürüklenen aynı umudun yolcuları kaçak göçmenlerin yaşadıklarına, sonu meçhul yolculuklarına 'onlardan biri olarak' tanıklık ettik. İstanbul Emniyeti'nin peş peşe operasyonları sonucu korkuyla baş başa kalan insan taciri simsarların nasıl çalıştığını gözlemledik.
Kaçak göçmenlerin en yakın arkadaşı; tedirginlik, huzursuzluk ve güvensizlik...Yeni bir hayat umuduyla yola çıkan kaçak göçmenlerin ve onlar üzerinden yüklü paralar kazanan kaçakçıların izini süren SABAH, İstanbul Polisi'nin operasyonlarına katıldı.
HAVAL BASKINI KORKULU RÜYA OLDU
İstanbul Emniyeti'nin operasyonları, simsarların hareketlerini son derece kısıtlamış... Özellikle geçen mayısta Göçmen Kaçakçılığı Şubesi'nin yakaladığı Kuzey Iraklı göçmen baronu "Haval" kod adlı Akbar Omar Tawfeeq çetesinin çökertilmesi ve 580 göçmenin kurtarılması simsarları korkuyla baş başa bırakmış...
Avrupa'nın en büyük göçmen kaçakçılığı çetesinin 20 üyesi İstanbul'da tutuklanınca esnaf bile bu tutuklamaların etkisinin farkına varmış: "Sürekli polisler geldiği için artık buralarda çok sık duramıyorlar. Operasyonlar hareket alanlarını iyice daralttı."
REFERANS SİMSARIN KOD ADI
İlk durağımız, istihbarat raporlarına göre bu kaçakçılık türünün en önemli pazarı olarak belirtilen Fatih'teki İskender Paşa Mahallesi... Burası, kaçak göçmenlerin umuda yolculuk öncesi, aracılarla temas sağlanan ilk adres... Bu kez aracıların karşısında ben varım. Yarı Türkçe, yarı İngilizce ve yarı Türkmen lehçesiyle konuşarak kendime kaçak Türkmen süsü veriyorum. Sıralı kafelerin önlerinde dolaşarak konuşmaya çalıştığımız 8 kişiden olumlu yanıt alamasak da 25 dakika sonra mesajın yerine ulaştırıldığı ortaya çıkıyor. İsminin "Mustafa" olduğunu belirten bir kişi "Yardıma mı ihtiyacın var?" diyerek yanımıza geliyor.