Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Başakşehir’den dünyaya medeniyet dersi

Önceki gece bir UEFA hakeminin çirkin ırkçı saldırısını iğrenerek, Başakşehir'in kararlı ve asil duruşunu ise gururla izledim.
PSG maçında kırmızı kart gösterilmesini istediği yardımcı antrenörümüz Piere Webo'ya "Negro" (Zenci) diye hitap eden Rumen dördüncü hakeme takımca (ve hatta ulusça) tepki gösterdik. Bizim tepkimize rakip takımın oyuncuları Neymar ve Mbappe de destek olarak hepimizin gönlünü kazandılar. Futbolcusuyla, teknik ekibiyle, başkanıyla. hatta Cumhurbaşkanı ile hepimiz tek vücut olup, ırkçılığa karşı tam bir saat boyunca mücadele ettik. Sonunda UEFA, hakem heyetini görevden almak ve maçı bir başka hakem kadrosuyla ertesi gün oynatmak zorunda kaldı.
Bu, ırkçılığa karşı yeşil sahada alınmış en büyük zaferdir. Buna bir Türk takımının vesile olmasından nasıl mutlu ve gururluyum anlatamam. Bu tepkimizle UEFA'yı kendi kendiyle baş başa bıraktık, öz eleştiri yapmasını sağladık. O UEFA ki, bütün statların reklam panolarını 'Irkçılığa Hayır', 'Eşitlik' ve 'Saygı' sloganlarıyla bezemişti. Bizim direnişimiz üzerine anladı ki, bu konuda en küçük bir tereddüde yer verirse, yıllardır oluşturmaya çalıştığı dev kampanya bir gecede çöpe gidecek.
Rumen hakem "Ben negro demedim, negru dedim. Negru bizim dilimizde siyah adam demektir" diye savunma yapmış. En güzel cevabı da saha içinde siyahi oyuncumuz Demba Ba'dan almış: "Beyaz futbolculara 'beyaz adam' diyor musun ki, bize böyle hitap ediyorsun?" Bir de UEFA hakemleri, uluslararası maçlarda kendi aralarındaki konuşmaları bile İngilizce yapmak zorundalar. Rumen hakem, diyaloglarında oradaki herkesin anlayacağı dili yani İngilizceyi konuşmakla mükellef. Ayrıca ırkçılık konusunda dünya bu denli hassas hale gelmişken, o çirkinliği çağrıştıracak her türlü kelimeden uzak durulması gerektiğini UEFA hakemleri şöyle dursun, sokaktaki çocuk biliyor artık.
O gece insanlık adına her ne kadar utanç yaşasam da, Türk olduğum için bir kez daha onur duydum. Çünkü benim ülkemde insanlar asla rengine göre sınıflanmaz, etiketlenmez, aşağılanmaz, hakarete uğramaz. Hatta tam tersi, biz esmer tenlilere ayrıcalık tanır, büyük sempati besleriz. İlk ezanı okuyan Bilal Habeşi'ye, Muhammed Ali'ye, Nelson Mandela'ya bayılırız, kendimize örnek alırız. Bizim en sevdiğimiz kakaolu kaymaklı bisküvinin paketinin üzerinde bile 'Negro' yazar.
Kaçırmayın ağzımızın tadını...

Ben aşı olacağım
Daha önce de yazdım. Aşı karşıtlığının suç sayılması gerektiğini düşünüyorum. Zira konu toplum sağlığı ise bunu engelleyen, savunmada gedik açan herkesin cezalandırılması taraftarıyım. Bu nedenle Covid-19'a karşı geliştirilen ve Sağlık Bakanlığı'nın önerdiği ilk aşıyı hemen olacağım.
Aşı karşıtlarının geliştirdiği komplo teorisine göre; bu aşılarla insan vücuduna mikro çipler enjekte edilecek, böylece nerede olduğumuz, ne yaptığımız an be an izlenebilecekmiş.
Yahu güzel kardeşlerim, siz halihazırda izlenmediğinizi mi sanıyorsunuz? Metropolde yaşayan biri her gün ortalama 1500 kez görüntüleniyor, haberiniz var mı? Güvenlik kameraları, MOBESE sistemleri, hız ölçerler, asansörler, banka ATM'leri ha bire sizi izleyip duruyor. HES uygulamasını indirdiğinizde kiminle nerede nasıl temas ettiğiniz, risk altında olup olmadığınız, pozitiflerle yakınlaşıp yakınlaşmadığınız bir tık'la önünüze geliyor. Telefonda arkadaşınızla yeni ev için kredi almaktan söz ediyorsunuz, bir dakika sonra cep telefonunuza bankalardan kredi teklifleri yağıyor. Alışveriş sitesinde bir gardıroba tık'lıyorsunuz, o dakikadan sonra ne zaman internete girseniz karşınıza gardırop modelleri çıkıyor. Yani 'büyük biraderin' nefesi daima ensenizde. Diyeceğim o ki, çipi takan çoktan takmış, bunun için aşı olmamaya değer mi?

Gaf kürsüsü
Esenyurt'ta kısıtlama saatlerinde kahvehanede kağıt oynarken yakalanan adam, polislere ilginç bir mazeret sundu: "Cenazemiz vardı, onun için geldik..."

Zap'tiye
Çocuklarının suda doğum anını sosyal medyada paylaşan ünlüler türedi. Korkum, yakın bir gelecekte 'çocuğun oluşum anını' da paylaşmaları...

Ne demiş?
Esra Erol'da, 26 yıllık evli Hasan Güneş, eşi Fatma'nın çamaşır suyu ve sarı bezini kendisinden daha çok sevdiğini söyleyip gözyaşı döktü.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA