Geçtiğimiz günlerde St. Tropez'ye 48 saatlik bir çıkarma yaptım. İşte Fransız Riviera'sının hareketli ve renkli kıyı kasabasından dikkat çekici notlar...
St. Tropez'de hava çok dengesiz; bir bakıyorsun güneş çıkıyor, içimizi ısıtıyor, bir bakıyorsun üzerimizde yağmur bulutları dolaşıyor. Sonra 'Neden valize kazak koymadım?' diye dizlerimizi dövüyoruz. Yani hava şartlarıyla ilgili temkinli olmak gerek.
Günün en keyifli saatlerini, Dior'un film seti kıvamındaki bahçesinde geçirdik. Mönüdeki Tarte Tropezienne isimli, St.Tropez'ye özgü tatlıyı hiç düşünmeden, kalori hesabı yapmadan midenize indirmelisiniz.
L'Opera, akşam yemeği için gidilebilecek tek restoran çünkü yılın bu zamanında birçok mekan kapalı. Ancak L'Opera'daki sahne şovları o kadar çağ dışı kalmış ki, 'Biz bu kafayı 2000'lerin başında yaşamadık mı ya!' diyorsunuz. Bembeyaz dekoruyla da insana 'Kalk gidelim buradan' hissi veriyor.
St.Tropez otellerinin en keyiflisi Byblos... Caz tınıları eşliğinde havuz başından takılmak çok keyifli. Oteldeki Missoni suiti ise tam Instagram'lık...
Byblos'un içinde bulunan Les Caves du Roy, gece eğlencesi için tercih edilebilecek tek adres. Ben oradayken, mekan Şeyma Subaşı ile Acun Ilıcalı'nın düğünü için kapatılmıştı. DJ kabininde ise dünyaca ünlü DJ Solomun vardı.
St. Tropez'ye kesinlikle Nice şehrinden karayoluyla gitmeye kalkmayın. Bir saatten uzun süren yolda fenalık geçirebilirsiniz. Alternatif olarak, genellikle altı kişilik helikopterler tercih ediliyor. Bu hızlı ulaşımın bedeli bin 500 Euro.
KUSURA BAKMA, ARTIK SENİNLE GÖRÜŞMEYECEĞİM!
St. Tropez seyahatimde en çok konuşulan konulardan biri; Hülya Avşar'ın, enerjisini emen insanları hayatından çıkardığına dair açıklamasıydı. Bir gecede üç-dört kişiye telefon edip "Kusura bakma, artık seninle görüşmek istemiyorum, bana iyi gelmiyorsun" demiş ve numaralarını silmiş. Biz de aynı hamleyi yapmalıyız bence. Modumuzu düşüren, bizi beslemeyen ve ufkumuzu açmayan insanları hayatımızdan çıkarıyoruz. Tabii bu sırada yenilere şans tanıyoruz. Çok küçük bir çemberin içinde kalmak insanı yorar ve kısır döngüye sokar. Taze zihinler, dinamik kafalar insana iyi geliyor. Siz de çevrenizi vizyon sahibi insanlarla donatın. 'Şu üzülür, bu kırılır' diye düşünmeden yapın bunu. Hülya kafası hepimizi iyi gelecek.
Riviera tatilim boyunca sürekli benzer mesajlar aldım: 'Mert, şu adamla yanındaki kız aşk mı yaşıyor?' Sonra bu konuyu aramızda masaya yatırdık. Yan yana gördüğümüz herkes illa aşk mı yaşamalı? Arkadaş olamazlar mı? Aynı karede olmanın sonucu bu mu? Bunun cevabını siz verin ve her aşk haberine inanmadan önce bir kez daha düşünün.
