Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MERT VİDİNLİ

Beyaz yakalılar ofisi dağa taşıdı, kar üstünde eğlendi

Geçtiğimiz günlerde Türk Telekom Prime Corporate Weekend için Uludağ'daydım. Yani beyaz yakalıların dağ çıkartmasında desek daha doğru olur. Eğlenceli partiler ve aktivitelerle keyifli bir hafta sonu geçirdim. Bugüne kadar benim için dağ, sömestir tatillerinde çoluk çocuk gidilen bir yerdi. Ama 'Ofisi dağa taşıdık' sloganı ile etrafta, 25 yaş üstü kurumsal kimlik rekabetinde olan tam 3 bin kişi vardı. Şirketlere özel indirimlerle geldikleri bu kar tatilinin bedeli 2.000-3.000 TL arasıydı.
Programları ise dolu doluydu; Jabbar, İskender Paydaş ve Teoman art arda sahneye çıktı. After ski partilerinde, yani akşam üstü 5 ile 8 arası DJ kabininde David Şaboy, perküsyonda ise Tai vardı. Hafta sonunun misafirleri arasında ünlü isimler de vardı. Çağla Şıkel, Merve Boluğur o isimler arasındaydı. Peki başka neler oldu?
Dağa gelen ünlüler arasında, sosyal medyanın popüler isimlerinden Elvin Levinler ve eşi de vardı. Bir ara sohbet ederken dikkat çekici bir şey söylediler: "Otelde yaşıyoruz!" "Nasıl yani?" diyerek şaşkınlığımı gizleyememe onlar daha çok şaşırdı. Onlar için çok normal bir durummuş bu. Bol bol seyahat edip İstanbul'da otelleri keşfetmeyi, deneyimlemeyi seviyorlarmış. Eşyalara karşı bağımlılıkları yokmuş. Az ve öz eşya ile, küçük bavullarla dünyayı geziyorlarmış. Ben de sadeleşmekten yanayım ama düzenimin olmasını da seviyorum. Kulağa keyifli gelse de benim için oldukça zorlayıcı. Bakalım bu serüvenleri daha ne kadar sürecek; merakla bekliyorum.

ANNE DAYANIŞMASI
Yine sosyal medya fenomeni arkadaşım Billur Saatçi ile laflıyorum dağda. Kendisinin, Can isminde 11 aylık bir oğlu var. Anneliğe alışma sürecinin hafif geçmesini sağlamak için bir sistem kurmuşlar; anne dayanışma sistemi. Adı da Mamatomo'ymuş. Japonya'da yaygın olan bu anne gruplarının ismi de o topraklardan gelme. En temel özelliği, aynı mahallede yaşayan komşuların yakın zamanda doğurmuş olmasıymış. Toplam sekiz anneden oluşan bu grubun bir de whatsapp grubu var; her an konuşulan, sürekli online olan. Birbirlerine çocuklarını emanet ediyor, sorunlarına ortak çözümler buluyorlar, stresli anlarında bir araya gelip dertleşiyorlarmış.
Dağda en çok alkışı alan, Teoman'ın sahne performansıydı. Hayli ilginçti de… Aralarda kendisi gidip sahneyi orkestra elemanlarına devrediyordu. Ben ki Teoman'ın tüm şarkılarını bildiğimi düşünmezdim; tüm repertuvarı ezbere biliyormuşum meğer. Orkestra elemanlarından en çok dikkati çeken, ıslıkları, alkışları toplayan ise elektro keman solosu, sesi ve güzelliğiyle bizi büyüleyen Melisa Uzunarslan oldu. İsteyen Youtube'dan, Borusan İstanbul Filarmonu Orkestrası üyesi olan Melisa'nın videolarını izleyebilir.
Dağın en olmazsa olmazı sucuk ekmekken, dağdan inince yapılması gerekense iskender yemekti. Biraz mide ağrısı yaşasam da kurallara uydum tabii ki; ikisi de başarıyla, en kalorilisinden mideye indirildi.

JEAN PANTOLONLA KAYAK
Ancak dağ ile ilgili eleştirilerim de var elbet. Kayak yapmaktan çok fotoğraf telaşı vardı tüm tatilcilerde. Özellikle erkekler, bol bol eşlerini fotoğraflıyordu. Selfie derdine düşen, Youtube ve Instagram videosu çekenler de vardı. Bir yandan kayarken, diğer yandan çekim yapanlara helal! Ben o kadarına cesaret edemezdim. Her şey like uğruna!
Kılık kıyafet kurallarına uyan kesim dışında; jean pantolonla, eşofman üstü ile, dağ stiline uymayacak kombinlerle ortalarda dolananlar gözüme battı. Dağ kıyafetleri pahalı olabilir ama ömürlük oluyorlar; buralara gelip bu keyfi yaşamayı seviyorsanız, kıyacaksınız paranıza.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA