Şu sıralar kime dokunsam bin ah işitiyorum. Uykulu haller, klimanın altında sızıp kalmalar, verilen randevuyu unutup bir köşede halsiz düşmeler, benzeri hal ve hareketler. Uykulu ve yorgun olma halinin geçmemesinin yanı sıra konsantrasyon eksikliği, kafa karışıklığı ve dikkatsizlik de cabası. Özellikle birçok sosyetik arkadaşım bu durumdan muzdarip; şezlongda, evin bahçesinde, hamakta uyuyup kalıyorlar. Onlar kendilerine teşhis koymuş: 'Uyuyan güzel sendromuna kapıldık şekerim biz.' Bence bunun başlıca nedenleri arasında monoton yaşam, bir uğraş sahibi olmamaları da yatıyor. Tüm gün rutinin bir parçası olmak yani. Hadi baylar bayanlar; uyanma zamanı! Bakın yaz da bitiyor, Eylül ayı geliyor; şehirde koşuşturmacamız başlayacak.

OZZİE DÜĞÜNÜNDE KOKOREÇ DAĞITACAK
Sakatat konusunda seçiciyim; beyin, işkembe, kelle, böbrek, uykuluk hiç benlik değil. Bir tek kokoreçe 'hayır' diyemem. Öyle ki, fine dining restoranların mönüsünde bile var kokoreç. Kasımpaşa'daki Ozzie's Kokoreç'i mutlaka duymuşsunuzdur; o eşsiz lezzet için yola düştük. Gitmeden rezervasyonumuzu yaptırdık; Instagram üzerinden tecrübeliyiz çünkü. Mekana gittiğimizde arka masada, buranın namını duyup Bursa'dan gelen bir grup vardı. Ev yapımı sucuktan köfteye, sosise ne varsa sipariş ettiler. Bu mesleği babasından devralan Oğuzhan, sunduğu lezzetle samimiyetini, özgüvenini harmanlamış; bu rahat tavrı ile de dikkat çekiyor. Kısa süre içinde Kasımpaşa'daki yeri kapatıp Asmalımescit'e taşınıyormuş. "Şarapla kokoreç yiyeceksiniz yeni adreste" diyor. Unutmadan Ozzie, önümüzdeki aylarda evleniyor ve düğününde de kokoreç dağıtacağını söylüyor. Kasımpaşa'dan dik bir yokuş çıkarak Tepebaşı'ndaki Soho House'a gidiyoruz. Terasında beklenmedik bir kalabalık. Havanın sıcaklığına aldırış etmeden bir köşede kitabını okuyan, diz üstü bilgisayarında çalışan insanlar... Bir ara Berfin Erdoğan'la ayak üstü laflıyoruz. O da tatilini bitirmiş, babasının yeni projesinde ona eşlik ediyor; beraber çalışıyorlarmış. Tam o esnada Raisa ve Vanessa Sason ikizler de geliyor. Meğer o gün terasta İlhan Erşahin'in performansı varmış. Bolca da turist gözüme takılıyor. Ne hoş; 'Buralar tenhadır' derken güzel bir kalabalığın içine düşüyorum.

KAPALIÇARŞI'DAN BURNİNGMAN'E
Şu sıralar sosyal medyada Burningman hazırlığı yapan arkadaşlarımın koşuşturmaları var. 26 Ağustos-3 Eylül tarihleri arasında Black Rock çölünde organize edilecek festival için alışverişe gidilen adreslerden biri de Kapalıçarşı. Festivalin o etnik kafasını yakalamak isteyenlerin favori alışveriş noktası burası; benden söylemesi.

PLASTİK PİPET KULLANIMI BİTİYOR
Yeme-içme sektörü, çevreye karşı olan duyarlılığını aldığı kararlarla gösteriyor. Örneğin gece kulübü ve barlarda artık pilastik pipet kullanımına son veriyorlar, kağıt pipet kullanmaya başlıyorlar. 'Okyanuslardaki hayatı emmeyin, plastikten vazgeçin' sloganıyla yola çıkan Greepeace'cilere siz de destek verebilir, hatta ofislerinizde, yemekhanelerde, restoranlarda kağıt bardak kullanmaya başlayabilirsiniz.