Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

Diren Weasley, yanındayız

İstanbul'da bir apartmanda yaşayan Cansu Çakır, köpeği yüzünden komşularıyla davalık oldu. Cansu, geçtiğimiz yıl Şubat ayında Nişantaşı'nda bir apartmana taşınmış ve ev sahibinin de onayıyla iki aylıkken köpeği Weasley'e bakmaya başlamış.
Cansu gündüzleri işe gidince evde tek başına duran Weasley havlamaya başlamış. Havlama sesinden rahatsız olan komşular Cansu'ya hiç uyarı yapmadan bir gün polisi çağırmışlar. Cansu'nun evde olmadığı bir saatte polis gelip zabıt tutmuş.
Cansu evde yokken komşular kapının önünde Weasley'i tahrik edecek sesler çıkarıp 'Bakın havlıyor' diye video çekmişler. Tabii bu Cansu'nun iddiası. Eğer doğruysa köpeği tahrik etmek nasıl bir ruh halidir?
Ne istiyorsunuz bu sevimli canlıdan?
Cansu, daha sonra Weasley'i 20 günlük bir eğitime yollamış ve havlamalar sona ermiş. Komşular da bu durumdan memnun kalmış ama geçtiğimiz ay üst komşunun ev sahibi, 'Köpeğin havlama sesinden uyuyamıyoruz' diyerek dava açmış. Cansu bu olayı sosyal medyada paylaşınca gündem oldu.
Eğer olaylar Cansu'nun anlattığı gibiyse ve Weasley artık uslu bir köpekse dava açmaya gerek yokmuş.
Hayvanlarla ilgili haber yapılırken pozitif ayrımcılık yapılması beni rahatsız etmiyor ama karşı tarafa da söz hakkı tanınsın!

KÖPEKLERE EV HAPSİ
Asıl üzüldüğüm nokta ise Weasley'nin bütün gün evde yalnız kalıyor olması!
6-7 saat evde yalnız kalan köpek ne kadar eğitilse de güvensiz, huzursuz hisseder ve havlar. Keşke bütün havyan dostlarımız doğal ortamlarında yaşayabilseler.
Onları küçük dairelere hapsediyoruz. Bazılarına köpeklerini dışarıda gezdirmek bile zor geliyor.
Oysa onların açık havada koşmaya, oynamaya ihtiyaçları var. Dostlarımızı 5-10 dakika dışarı çıkarıp, tuvaletini yaptırıp tekrar eve hapseden ve kendini hayvan sever sanan birçok insan var! Belki de on binlerce köpek ev hapsinde yaşıyor! Cansu umarım sen de o bencil hayvanseverlerden biri değilsindir!

Bu nasıl serbest piyasa?
Antalya'da, 250 gramlık ekmeği yıl içinde 1 TL yerine 70 ve 75 kuruştan satan fırın sahibi Enver Ecer'e dava açılmıştı. Davayı açan Ekmek Üreticileri Derneği, fırının fiyat tarifesine uymadığını, maliyetin altında satış yaparak diğer fırın ve marketlere zarar verdiğini savundu. Ve mahkeme, fırının haksız rekabet oluşturduğuna hükmetti. Hani serbest piyasa vardı? Niye Ekmek Üreticileri Derneği pahalı ekmek satanlara da dava açmıyor? Ekmeğe zam olunca serbest piyasa, indirim yapınca haksız rekabet mi oluyor?

Yerli Joker vakası

Mersin'de bir açılışta caddeden geçenleri eğlendirmeye çalışan palyaço Bayram Aydemir saldırıya uğradı.
Saldırgan, tipini beğenmediğinden dolayı palyaçoya önce yumruk attı ve yerde tekmeledi.
13 yaşından beri palyaçoluk yaparak hayatını kazanan Bayram olayı şöyle anlattı: "Ben insanlarla, çocuklarla Roman havası oynarken karşımdan gelen biri bana dik dik baktı. Tipimi beğenmemiş, ağır kelime kullanarak, bana vurdu. Ben de 'Neden vuruyorsun' diye karşılık verdim.
Ondan sonra bana yumruk attı, yere düşürdü, tekme attı. Yani tipimi beğenmedi diye bu şekilde yapması mı gerekiyor?"

ANTİ KAHRAMAN SEVİLMEZ
Bir an Joaquin Phoenix'e Oscar kazandıran ve geçtiğimiz yıla damgasını vuran 'Joker' filmindeki Arthur Fleck'in öyküsünü okur gibi oldum. En azından öykünün çıkış noktası aynı. Elbette Mersin, bir Gotham Şehri değil, Bayram kardeşimiz de zaten haberin sonunda "Hakkımı helal etmiyorum, Allah'a havale ediyorum..." deyip Roman havası oynayarak Joker gibi sisteme isyan etme derdinin olmadığını gösterdi.
Türkiye'de 'Taxi Driver'daki 'Travis' ya da 'Joker' gibi anti kahramanlar, gerçek hayatı bırakın, filmlerde bile çıkmıyor. Bizde anti-kahramanı kimse umursamaz!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA