Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

Kafa aynı, güncelleme bile yapmamış!

CHP'li eski bakan ve milletvekili Fikri Sağlar, Halk TV'de "Türban irticai faaliyetlerin, şeriat isteyenlerin üniformasıdır, başörtüsü yüzyıllar boyunca Anadolu'da bir geleneksel giysidir, arada fark var... Türbanlı bir hakimin karşısına gittiğimde benimle ilgili haklarımı koruyacağı ve adaleti yerine getirebileceği konusunda kuşkum var" diye konuştu.

Bu sözleri duyunca kendimi bir an 28 Şubat döneminde türban tartışmalarının hiç bitmediği 'Siyaset Meydanı' programını izliyorum sandım. Zaman makinesiyle yıllar öncesine dönmüş gibi oldum.

Kadınların giyim kuşamıyla uğraşan, insanların yaşam tarzına karışan Fikri Sağlar gibi insanların hâlâ var olduğunu, kafaların hiç değişmediğini bir kez daha gördük. Onların zaman makinesine ihtiyacı yok!
Sağlar'a bazı CHP'liler de çok kızdı ama kızma nedenleri farklıydı. İşte o ilginç yorumlar:

'GOLLÜK PAS ATTIN'
■ "Sen gizli AK Partili misin, gollük pas attın."
■ "AK Parti'nin ekmeğine yağ sürdün."
■ "AK Parti tam köşeye sıkıştırmışken malzeme verdin onlara."
■ "Yıllarca milletvekilliği, bakanlık yapmışsın ama öğrenememişsin! Gündemi neden değiştiriyorsun?"
İşte asıl bu yorumlar tartışılmalı. Muhafazakâr kesime sürekli şirin gözüken, sağ görüşlü insanları vekil yapan, cumhurbaşkanı adayı gösteren CHP'liler arasında Fikri Sağlar gibi düşünenler var.

"Aman türban meselesini açmayalım, muhafazakârları üzmeyelim, yeter ki şu AK Parti'den kurtulalım. Gerisini sonra düşünürüz" diye düşünenler de var.

Yıl 2021 olmuş ama Sağlar gibi hâlâ güncelleme yapmamış, 28 Şubat kafasında olan kaç CHP'li var acaba?
Yeter arkadaş, şu kadınların yakasından bi düşün. Hâlâ türbanı mı tartışıyorsunuz?

***


ŞUURSUZLUK!

Deniz Akkaya, SMA hastası çocuklar için gelen yardım taleplerinin hepsine yanıt veremediği için suçluluk duyduğunu söyleyen şarkıcı Mustafa Sandal için "SMA hastalarından önce aylardır evde işsiz oturan müzisyenler var, önce onlara sahip çıksın" dedi.
Önce şaka sandım ama ciddi ciddi bunu söylemiş! SMA hastası bebeklerle pandemide çalışamayan müzisyenler nasıl aynı kefeye konur? Bu nasıl şuursuzluktur?

***


AÇLIK GREVİ YAPAN FIRINCI

Fransa'nın Besançon kentinde fırıncılık yapan Stephane Ravacley, Gine asıllı çırağının 18 yaşına gelince sınır dışı edilmemesi için açlık grevi yapmaya karar verdi.
Fırıncı, Gineli gencin çok iyi çalıştığını, mesleği öğretmek için genç çırak bulmakta zorlandığını da sözlerine ekledi.
Fransız fırıncı, BeşiktaşÇarşı esnafı gibi konuşmuş.
Bizim Özbek çalıştıran fırıncı, Suriyeli çalıştıran tesisatçıboyacı, Uygurlu çalıştıran ayakkabı tamircisi de "Meslek öğretecek çırak, bazen asgari ücretle çalıştıracak eleman bile bulamıyoruz!" diyorlar.
Tarladan ürünü Suriyeliler topluyor, koyunları da Afganlar otlatıyor!
Elbette sigortasız çalıştıkları için göçmenleri tercih edenler de var ama gençlerimize meslek de beğendiremiyoruz!

***


2021'DE RAMBO GİBİYİZ

Sosyal medyada dolaşan bu paylaşım bence 2020'nin özeti. Vietnam gazisi John Rambo bir dağ kasabasına, biz de 2020 yılına her şeyden habersiz girmiştik.
Rambo'nun tek isteği temizlenmek ve karnını doyurmaktı. Biz de yeni yılı sağlıklı, mutlu geçirmeyi umuyorduk.
Sonrası ise tam bir kabus; yangınlar, depremler, seller, ekonomik kriz... Bölüm sonu canavarı Covid-19 daha ilk ayda kendini gösterdi.
Artık biz eski biz değiliz, John Rambo gibi büyük bir hayatta kalma mücadelesinden geçtik ve daha sert insanlara dönüştük.
İnsanların 2021'den fazla beklentisi yok, kimse 'Pollyannacılık' oynamıyor. Sırada daha susuzluk, kuraklık, kıtlık gibi birçok sorun bizi bekliyor.
Artık daha sert ve olgunuz, 2021 seni bekliyoruz!

***


GAZETECİ DEĞİL REKLAMCI!
Takipçi sayısını artıran gazeteci, sosyal medyaya transfer oluyor. Elbette herkes parasını kazanacak, hayat standartlarını yükseltecek.
Ancak şu dikkatimi çekti; medyada objektif, saygılı haberci takılanlar sosyal medyada ilaç mümessili gibi çalışıyorlar. Reklam anlaşması yaptıkları firmalar ve ürünlerini pazarlamak için bir takla atmadıkları kalıyor.
Okuyucu ve izleyiciye sunulan şey haber-yorum mu, reklam bülteni mi belli değil!
Gizli alkol reklamı yapan mı dersiniz, marka reklamı yapmak için ünlü bir sanatçıyı konu mankeni olarak kullanan mı dersiniz, ne ararsanız var!
Fenomenler ise tamamen reklam yüzü gibi çalışıyor. Markalar da böyle arsızca reklam yapanları tercih etmeye başladı!
Hıncal Abi, bazen gazetelerdeki 'Advertorial reklam'lara bile kızıyor ama gazeteler haber üretebilmek için 'Advertorial reklam'dan daha fazlasını yapmak zorunda!

***


ACUN NİYE REKLAM VERSİN Kİ?
Bazı gazetelerin magazin sayfaları ve ekleri Acun Ilıcalı basın bülteni gibi. İnternet sitelerinin Acun sevgisi ise daha büyük. Sürekli 'Acun'dan bomba transfer', 'Survivor'a sürpriz yarışmacı', 'Acun'un dijital platformuyla anlaştı' başlıklı haberler okuyoruz. Adı sanı duyulmamış Youtuber'lar bile büyük transfer diye haber oluyor.
Bir de iki yazısından birinde mutlaka Acun'dan bahseden bir köşe yazarı var! Sanki iş yatırımlarını Acun değil de o yapıyormuş gibi mutlu!
Elbette içlerinde haber değeri olanlar var ama bu kadar çok Acun haberi yapılması enteresan değil mi? Editörler ya haber kıtlığı çekiyor Acun'un iletişim bürosundan gelen her bülteni haber yapıyorlar ya da Acun'u çalıştıkları müesseseden çok seviyorlar! Bu kadar çok haber yapıldıktan sonra Acun niye reklam versin ki?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA