Kürt aydınlara yönelik tehditler gündeme damgasını vururken, PKK içinde de "aydın" hesaplaşması başladı. Terör örgütü PKK'nın alt grubu Kürdistan Özgürlük Şahinleri'nin (TAK) Kürt aydınları hedef göstermesi Kandil'i ikiye böldü. PKK Yürütme Konseyi Başkanı Murat Karayılan ve yakınındaki isimler Kürt aydınlara yönelik "tehdit" algısına son verilmesini istedi. Avrupa'daki örgüt yöneticileri ise "Yurtdışına çıkmalarına neden olan sıkıntılar yerinde dururken Türkiye'ye dönmesinler" diye baskısı yapıyor. Kürt aydınlar PKK'dan gelen ölüm tehditlerini ortak bildiriyle kınarken, BDP, İmralı ve sivil örgütlerden gelen tepkiler örgüt içinde de tartışmalara neden oldu. Şivan Perwer, Muhsin Kızılkaya, Kemal Burkay, Orhan Miroğlu'nun da aralarında yer aldığı aydın-sanatçılara yönelik tehdit siyasi gündeme de damgasını vurdu.
YILDIZ: SANAL ÇATIŞMA
BDP Grup Başkanvekili Bengi Yıldız, SABAH'a yaptığı değerlendirmede BDP, PKK ve Kürt aydınlar arasında çatışma yaşandığı izlenimi verilmek istendiğini savundu. Yıldız, "Böyle bir tehdit yok. Bunu herkes görmeli. Bu sanal bir çatışma" dedi. Yıldız, "Şivan Perwer'in dönmesine neden tepki gösteriliyor" sorusuna da, "Şivan bu ülkede bir sembol. Avrupa'ya gitmesinin nedenlerini herkes biliyor. Bu nedenler ortadan kalktı mı önce ona bakmak lazım" yanıtını verdi.
DEMİRTAŞ SAHİP ÇIKTI
Kürt aydınlarına sahip çıkan ve yurtdışında olanların Türkiye'ye dönmelerinden büyük mutluluk duyacağını belirten BDP Grup Başkanvekili Selahattin Demirtaş ise şunları söyledi "Kürt aydınlarına sanatçılarına yönelik tehdidin karşısında olmak durumundayız. Bunun dışında bir yöntem bizim tarafımızdan kabul görmez. Tehditleri kendimize yapılmış görürüz." Demirtaş, "PKK'ya isyan" bildirisine ilişkin de, "Ben bu partinin başındayım. Tehdit konusundaki tavrımızı net bir şekilde ortaya koyduk. Parti grubumuz hakkında 2330 yıl ceza istemiyle dava açılmış durumda. Biz de aydınlarımızdan, buna tepki göstermelerini bekliyoruz" dedi. Terör örgütü PKK'nın Yürütme Konseyi Başkanı Murat Karayılan ise "Bu kişileri tehdit etmiş veya haklarında bir karar almış değiliz. Karar alsak 48 saat içinde yerine getirecek kapasitemiz var" demişti. Uzun yıllardır Avrupa'da yaşayan Kürt aydınlarının Türkiye'ye dönmemesi için örgütün örgütün Avrupa ayağında ciddi bir baskı yürütüldüğü belirtiliyor.