SORU: Cumhurbaşkanlığınız döneminde birçok ilke tanık olduk. Örneğin Atatürk'ün uyguladığı ''Çankaya Sofrası''nı yeniden başlattınız. İnternet sitenizin çok aktif hale gelmesi, Köşk'ü halka açmanız gibi Çankaya Köşkü'nü hareketlendiren uygulamalar... Bu düşünce nasıl oluştu? Ayrıca yapmak isteyip de yapamadığınız daha başka uygulamalar da var mı?
CEVAP: Tabii her Cumhurbaşkanı'nın kendine özgü bir yöntemi vardır. Ben de aktif siyasetin, halkın içinden gelmiş bir insan olarak Cumhurbaşkanlığı'nı halka açmayı ve insanlarla bütünleşmeyi ve onların da Cumhurbaşkanlığı'nda ne olup bittiğini görmelerini, takip etmelerini çok arzu ettim.
Bu çerçevede, ilk önce toplumun önemli katmanlarıyla düzenli Çankaya Sofraları yaptım her ay. Bazen tarihçiler, bazen sinemacılar oldu, bazen müzik dünyasının önde gelen simaları, bazen hukukçular oldu. Buna devam edeceğim. Sadece bunlar değil bilim adamlarını davet ettim.
Cumhurbaşkanı olduktan sonra yaptığım ilk konuşmada bilim, kültür ve üniversite hayatını çok destekleyeceğimi, himayeme alacağımı söylemiştim. Bu çerçevede Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödüllerini her yıl yapıyoruz. Değerli sanat adamları, bilim adamları bu ödülü kazanıyorlar. Bilim dünyasının ödül törenlerini yine Cumhurbaşkanlığı'nda yapıyoruz. Buradan hareket tarzım şudur, güzel bir atasözü vardır; ''Marifet iltifata tabi'' derler. Bizler başarıları tanıyacağız, takdir edeceğiz ve onları takdir ettiğimizi herkese duyuracağız ki yeni başarılar gelsin. Bu gerek bilim dünyasında gerek kültür dünyasında olsun bunu yapmaya gayret sarf ediyorum. Çalışma hayatımızın temsilcileri, sendikalar, iş alemiyle sık sık beraber oluyoruz.
Daha da önemlisi belki bugünkü teknolojiyi devreye sokarak, web sayfamızda Çankaya'da ne oluyor, ne bitiyor herkesin takip etmesini temin ettik. Bildiğim kadarıyla web sayfası günde 1 milyon ve 600 bin civarında hit alıyor. ''İnteraktif'' diyorlar ya, o gerçekleşiyor. Bana arkadaşlar dün 230 bin elektronik posta aldığımızı söylediler. Bunların hepsi de cevaplandırılıyor. Bu, bir şekilde halkla, dışarıyla yakın temas içinde olunduğunu gösteriyor.