CEHENNEM KOMANDOLARI
SAT komandoları, Türk Deniz Kuvvetleri personeli olan subay ve astsubaylardan seçilen üstün yetenekli askerlerden oluşuyor. SAT'lar, 40 hafta 1652 saat teorik, 1296 saat uygulama eğitimi alıyor. Özel İhtisas Kursu, sadece, tıbbi ve fiziki testi, hiperbarik testi ve oksijen tolerans testini geçen subay ve astsubaylar tarafından alınabiliyor. Kursta, özel dalış, harekat, amfibi operasyon, denizaltı eğitimi, taktik tim iletişimi, harita okuma, atıcılık, imha, koruma, yakın dövüş, paraşüt, helikopter eğitimi, ilkyardım ve hayatı idame eğitimi alıyorlar. Komandolar, son olarak, Cehennem Haftası adı verilen zorlu bir eğitimi alıyor. 1995'te Figen Akat isimli bir Türk yük gemisinin Kardak kayalıklarında karaya oturmasının ardından gündeme gelen SAT komandoları, 31 Ocak 1996'da Kardak kayalıklarına Yunan komandolarının arasından sızmışlardı. Emekli SAT komandosu Namık Ekin, kursun çok zorlu bir kurs olduğunu belirterek, 100 kişiden sadece 17'sinin bitirebildiğini söyledi. SAT'ların felsefesinin, "Zoru hemen başarırız, imkansız biraz vakit alır" olduğunu kaydeden Ekin, Cehennem Haftası eğitimini şöyle anlattı: "Bir hafta her gün sadece 1 saat uyuyorsun, 23 saat çalışıyorsun. 7 mil yüzmek, tam teçhizatlı 4 saat koşu, 7 kişinin kafasında zodyak bot taşıması, 23 saat boyunca kürek çekme gibi zorlu eğitimler oluyor." Türkiye'de SAT komandolarının ikinci devresinden olduğunu belirten Ekin, "SAT kursu Japon, Amerika ve Almanların eğitimlerinden yapılan sentezle oluşturulmuştur. SAT'lar Türkiye'nin en iyi komandolarıdır" diye konuştu.
Nefes kesen 60 saniye
On kararının saat 05.35'te verilmesinin ardından 7 Sualtı Taarruz (SAT) komandosu, 2 zodyakla kürek çekerek ses - sizce Kartepe'nin kıç kısmına yanaştı. Saat 05.45'te süratle yukarı tırmanan komandoları Kartepe'de temas kurdukları mürettebattan biri bekliyordu. Onun açtığı arka kapıdan sessizce içeriye giren SAT komandolarından 4'ü, yolcu salonunda kaldı ve yolcuların güvenliği için tertibat aldı. Diğer 3 SAT komandosu da kısa bir hazırlıktan sonra saat 05.51'de merdivenlerden yukarıya, kaptan köşkünün bulunduğu köprüye geldi. Kapı şifreliydi ama şifre teknisyenden alınmıştı. Şifre girildi saat 05.52'de kapı açıldı. Bir SAT komandosu aralanan kapıdan içeriye büyük ses ve ışık çıkaran şok bombası attı. Bombanın patlamasıyla birlikte içeriye dalan iki SAT komandosu, önceden eşkali belirlenen Mensur Güzel'i vücuduna bağladığı bombayı patlatamadan vurdu. 6 el silah sesi duyuldu. Terörist öldü. Yolcular ve mürettebat ise yara bile almadı. SAT komandolarının kaptan köşkünün kapısına dayanmaları ve içeri girip teröristi etkisiz hale getirmeleri sadece bir dakika sürdü.
BUTONA BASAMADAN ÖLDÜ
Silah seslerinin kesilmesiyle yolcuların yanına gelen bir SAT komandosu, iki elinin başparmaklarını havaya kaldırıp operasyonun başarıyla tamamlandığını işaret etti. Operasyonun ardından gemi mürettebatı ve yolcular sahil güvenlik botlarıyla tahliye edilerek Silivri Limanı'na çıkarıldı. Buradan da ifadeleri alınmak üzere Silivri Polis Merkezi'ne götürüldü. İfadelerinin ardından yolcular serbest kaldı. Güzel'in cenazesi ise İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne ait kapalı cenaze aracıyla Ambarlı Gümrük Limanı'dan Yenibosna'daki Adli Tıp Kurumu'na getirildi. Burada yapılan ön otopsi incelemesinde, teröristin 1'i başına, diğeri kalbine isabet eden 6 kurşunla öldürüldüğü belirlendi.
"BİR SAAT İKNA EDİLMEYE ÇALIŞILDI"
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, teröristin 1 saat boyunca ikna edilmeye çalışıldığını belirterek, "Ama buna rağmen ikna edilememiş ve vurulmak durumunda kalınmıştır" dedi. Ergün, "olayda istihbarat zaafı bulunup bulunmadığı" sorusu üzerine şunları söyledi: İstihbarat eylemi ne kadar geniş olursa olsun, ne kadar teknik imkanlarınız geniş olursa olsun, istihbarat ağının içine girmeyen bazı eylemler de olabilmektedir. Ama nihayet böyle bir eylem amacına ulaşmadan güvenlik güçlerimizin yaptığı ince çalışmayla neticelendirilmiştir."
Askerden firar etti terör örgütüne katıldı
Türkiye gündemini yaklaşık 11 buçuk saat meşgul eden deniz otobüsü kaçırma eyleminin faili, 27 yaşındaki Mensur Güzel'in geçmişi ve deniz otobüsüne binme aşamasına kadarki süreç netleşti. Diyarbakır Kulp doğumlu olan terörist, 2008 yılının temmuz ayında Ankara 4'üncü Mekanize Tugayı'ndan firar edip örgüte katılmıştı. Firari olduğu dönemde PKK kamplarında bomba ve sabotaj eğitimi alan Güzel, önce Diyarbakır kırsalında faaliyet gösterdi. Sonra da Kocaeli'de örgütün gençlik sorumlusu oldu.
KENTKARTLA KARTEPE'YE BİNDİ
Asker firarisi olan Güzel, "Emrah Kaplan" adlı sahte kimliği kullanıyordu. Önceki gün eyleme karar verdi. Mensur Güzel, üzerinde ev arkadaşı Mehmet Barış Altun adına düzenlenmiş kentkartla Kartepe'ye bindi. Yanında bir sırt çantası vardı. Sırt çantasında da bir kavanoz içinde çivilerle desteklenmiş ve daha sonra düzenekle vücuduna bağlayacığı 500 gram A-4 patlayıcı... Hiçbir güvenlik kontrolünden geçmeden deniz otobüsüne bindi. Deniz otobüsünde 5'i kadın 18 yolcu, 4 mürettebat ve 2 stajyer vardı. Kartepe, dün 17.45'te Karamürsel'e gitmek üzere Kocaeli İskelesi'nden ayrıldı. Terörist kısa bir süre sonra da, "5 kişiyiz üzerimizde bomba var" diyerek kaptan köşküne çıktı. İşte o andan itibaren Türkiye'nin nefesini tutarak izlediği sürecin ilk perdesi aralanmış oldu. İlk kaçırılma haberi, 6 dakika sonra Kocaeli Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu'na iletildi. Vali, haberi hemen Kocaeli Valisi Ercan Topaca'ya bildirdi. Kocaeli ve İstanbul'da kriz masası oluşturuldu. Gemi kaptanıyla temas kuruldu. Bu temas, terörist Mensur Güzel'in verdiği izin ve mesajla sınırlı kaldı. Terörist, üzerinde bomba olduğunu, müdahale edilmesi halinde bombayı patlatacağını aktardı. Deniz Kuvvetleri ve Sahil Güvenlik alarma geçti. Kartepe, içinde SAT komandolarının da bulunduğu botlar ve havadan helikopterle takibe alındı. Kaptan Cumhur Tuncer, 19.30'da bir haber kanalına bağlandı. Geminin kaçırıldığını ve teröristin silahlı olduğunu belirtti.
YOLCUYA FOTOĞRAFLI TEŞHİS
Eş zamanlı olarak, Mensur Güzel'in Kartepe'ye kentkartla ilk işlem yaparak binen yolcu olduğu tespit edildi. Güzel'in kentkart bilgilerinden faydalanan polis, teröristin ev arkadaşı Altun'u eve baskın yaparak gözaltına aldı. Başka bir baskının ardından da teröristin sahte kimlik kullandığını, eşkalini ve gemide tek kişi olduğunu belirledi. MOBESE görüntülerinden Kartepe'ye bindiğini tespit etti. Operasyon öncesinde, hedeften emin olmak isteyen polis de telefonunu saklayan bazı yolculara teşhis için teröristin fotoğrafını gönderdi. Yolculardan onay alındı. İkna süreci de sonuç vermeyince operasyonun startı verildi.
Kaptan köşkünden çıkmadı stajyerle haber gönderdi
Kartepe deniz otobüsünde dehşet anlarına tanık olan mürettebat ve yolcular, teröristin kaptan köşkünden hiç çıkmadığını ve yolculara mürettebatla haber gönderdiğini söyledi.
Stajyer öğrenci Sinan Memigüven: Çok heyecanlandık. Bize ve yolculara iyi davrandı. Hatta bir ara çay servisi bile yaptırdı. Operasyon nasıl gelişti, ne oldu bilmiyoruz. Çok hızlıydılar. İmralı hiç geçmedi.
Yolcu Ceyhun Tezer: Haberleri televizyondan izledik. Silah seslerini duyunca kurtulduk dedim.
Yolcu Serkan Öztürk: Bir gemi görevlisi geldi. Teröristin cep telefonlarının bataryalarını çıkarmalarını söylediğini aktardı. Biz de bataryaları çıkardık. Fakat bir süre sonra bataryaları takıp ailelerimizi aradık.
Yolcu Uğur Sandıkçı: Terörist hep kaptanın yanındaydı. Stajyerler tarafından bize talimat veriyordu. Operasyon çok hızlı gelişti.
Yolcular Kemal ve Dilek Karagül: Büyük korku yaşadık. Ordumuzun, güvenlik güçlerimizin, üstün becerisiyle kurtarıldık. Operasyon için gelen komandolar bizi sakinleştirdi.
Kaptanın eşi Nihal Tunçel: Eşimle iki kez telefonda konuştuk. Sadece iyi olduğunu söyledi. Saatler geçmek bilmedi.
Yolcu Canset Usta: Sadece kızımla annemi düşündüm. Biz de nasıl olsa öleceğiz diye ailelerimizle vedalaşalım, helalleşelim diye telefonla gizli de olsa konuştuk. Sadece yeğenim için ben panik yaptım. Nasıl olsa öleceğiz, bombayı patlatacak diye çok panik yaptım bir ara.
150 yolculu feribota 2 dakika geç kaldı Kartepe'yi kaçırdı
Deniz otobüsünün hareket etmesi ve SAT komandolarının operasyonu arasında yaklaşık 12 saatlik bir süre vardı. Ortaya çıkan bir başka detaysa, teröristin asıl hedefinin 150 yolculu Karamürsel feribotu olduğu... Ancak 2 dakikayla feribotu kaçırınca hedef değiştirdi. İşte Kartepe'nin hareketinden, SAT komandolarının müdahalesine kadar geçen süreçte yaşananlar:
17.45: Kartepe Kocaeli'den 5'i kadın 18 yolcu, 4 mürettebat ve 2 stajyerle Karamürsel'e hareket etti.
17.50: Üzerine çantasındaki bombayı bağlayan Mensur Güzel, elindeki butonu göstererek "5 kişiyiz üzerimizde bomba var" diyerek Kartepe'yi kaçırdı.
17.51: Kaptan yardımcısı "Deniz otobüsü silahlı bir kişi tarafından kaçırıldı" ihbarını yaptı.
17.55: Yolcuların ve mürettebatın cep telefon şarjlarını stajyerler aracılığıyla toplatan terörist, 155 Polis İmdat'ı aradı. Müdahale halinde bombayı patlatacağı tehdidinde bulundu.
YAKIT İKMALİ İSTEDİ AMA YAPILMADI
18.00: Polis alarma geçti.
18.10: Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ve Sahil Güvenlik alarma geçti. Gemi içinde SAT komandolarının da bulunduğu botlar ve havadan helikopterle takibe alındı. TÜPRAŞ gibi sahilde parlayıcı madde depolama tesisi bulunan kuruluşlar da tedbirlerini alarm düzeyine çıkardı.
19.30: Bir haber kanalına bağlanan Kaptan Cumhur Tuncer geminin kaçırıldığı teyit etti. Tuncer, söz konusu kişinin şu anda yanında olduğunu ve silahlı olduğunu belirtti. Kaptan Tuncer, soru üzerine "Evet yanlarında bir patlayıcı var" dedikten sonra bağlantı kesildi.
19.40: Deniz otobüsünün bölücübaşı Abdullah Öcalan'ın hükümlü olarak bulunduğu İmralı'ya gitme ihtimaline karşı adada da geniş güvenlik önlemleri alındı. 5 mil yanaşma yasağı bulunan ve alarma geçirilen İmralı Adası çevresinde hücum botlar hazır bir şekilde bekledi.
19.45: Yalova Emniyet Müdürlüğü Deniz Limanı Şube Müdürlüğü önünde motorları çalışır vaziyette bekletilen Polis 1 adlı hız teknesi ve Polis 2 adlı zodyak bot, Terörle Mücadele Şubesi'ne mensup 20 dolayında polisle yola çıktı.
19.50: Deniz otobüsü, Büyükada'nın güney açıklarına doğru geldi. 3 Sahil Güvenlik botu deniz otobüsüne eşlik etmeye başladı. Ambarlı açıklarına kadar gelen gemi, burada beklemeye başladı.
20.00: Terörist, burada Kaptan Cumhur Tuncer aracılığıyla yakıt ikmali istedi. Ancak burada yakıt ikmali yapılmadı.
21.00: Terörist geminin uydudan takibini önlemek için GPS cihazını söktü.
22.00: Gemi Silivri Selimpaşa açıklarına ilerledi. Yakıt ikmali talebini tekrarlayan deniz otobüsünü kaçıran şüpheli, ayrıca yiyecek de istedi. Deniz otobüsü bu arada daireler çiziyordu.
23.15: Yakıtı biten gemi, Selimpaşa açıklarında demirledi.
00.00: İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde Kriz Merkezi oluşturuldu. Polis, jandarma, sahil güvenlik, SAT temsilcileri süreci an be an takip etti.
03.00: Teröristle, gemi kaptanının cep telefonundan zaman zaman bağlantı kuruldu. Rehine krizi uzmanı bir polis şefi 05.00'e kadar teröristi ikna etmeye çalıştı. Ancak terörist ikna olmadı.
05.00: Terörist, içeridekilere tehditle can yelekleri giydirdi. Geminin ışıkları yanan alt katında zaman zaman kısa süreli hareketlilik yaşandı. İçerideki kişiler etrafta yürüdü.
05.35: Kriz Merkezi'nde operasyon kararı alındı. Son sözü SAT'lar söyleyecekti...
Üstünden
3 adet 450 gram A4 patlayıcı çıktı
Teröristin üzerindeki bomba düzeneğinin etkisiz hale getirilmesi için feribota bomba imha uzmanları alındı. Üst aramasında, patlatılmaya hazır tahrip gücü yüksek 450 gram patlayıcı bulundu. İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, bunu "3 adet 450 gr A4 patlayıcının olduğu yine ayrıca 5 adet boş şişenin olduğu yapılan üst aramasında belirlenmiş oldu" diyerek duyurdu. Bir kısmı kavanoz içine yerleştirilen bombaya, tesirinin artırılması için çok sayıda çivi de konulmuştu. Her an patlamaya hazır bombanın butonu terörist Güzel'in elindeydi.
MutluÇÖLGEÇEN - Deniz DERİN-Barış SÖZAL-Emin ÖZMEN-Mesut ER-Mustafa KAYA-Abbas ÇAKAR-Tuna ÇAM-Ufuk KÖROĞLU-Gülcan DEMİRCİ / SABAH
