'Ağır Roman'ın semtinde yas var

İstanbul Boğazı'na atlayarak intihar girişiminde bulunan yazar Metin Kaçan, doğup büyüdüğü ve Ağır Roman eserinde anlattığı İstanbul-Dolapdere'yi de hüzne boğdu. Kötü haber, Kaçan Ailesi'nin halen yaşadığı Dolapdere'de şok etkisi yarattı. En fazla iki-üç katlı evlerin ve küçük esnafın çalıştığı işyerlerinin bulunduğu semtte, herkes Kaçan'ın intiharını konuşuyor. Acı haberi alan top arkadaşları, esnaf ağabeyleri, hemşehrileri duygularını SABAH'la paylaştı.
Mahallenin ağabeyi Naci Nacar: Çok iyi bir ailenin çocuğuydu. Son dönemlerde pek buralara gelip kalmıyordu ama uğruyordu. Nur içinde yatsın. Bir dost kaybettik. Yazık oldu.
Mahallenin 47 yıllık lokantacısı Arif Sarı: Çocuklarımla birlikte büyüdü. Babasının berberlik yaptığı günleri çok iyi hatırlarım. Yüreğimiz yandı. Maç yaptığı gençlere ağabeylik yapardı. Devamlı bize gelip giderdi, saygılı bir insandı. Gerçekten çok üzüldük.
Yakın arkadaşı müzisyen Balık Ayhan: Semtimizin çocuğuydu. Yıllarca birlikte olduk. Son dönemde pek görüşemesek de intihar haberiyle sarsıldım. Acım gerçekten çok büyük.
Kaçan'ın çocukluk arkadaşları Yıldırım ve Uğur Bilirgen: Ağır Roman'daki kahramanlar bu semtte yaşadılar. Şimdi o da atladı gitti. Çok üzüldük. 40 yıllık arkadaşımızdı. İnsan hayatı bu. Beyin bir şekilde iflas etti demek ki...

'ÇOK AĞIR ŞEYLER YAŞADIM'
Öte yandan Sahil Güvenlik ve polis, 5'inci günde de yazar Kaçan'ın cesedine ulaşamadı. Evine kapanan ağabey Hasan Kaçan ise umutla polisten gelecek iyi haberi bekliyor. Kaçan'ın telefonlarına da asistanı çıkıyor. Yazar Metin Kaçan, yaklaşık 1.5 ay önce Aktüel'e verdiği son röportajda "Yaşadığım olayların intikamını yazarak almaya çalıştım diyorsunuz. Ağır şeyler mi yaşadınız" sorusuna "Kim yaşamadı ki? Evet yaşadım. Yaşadıkça da kendimi daha çok öğrendim. Bir sızı kaldıysa da intikam şimdi bu yaşımda kullanacağım bir kelime değil" diye cevap vermişti. Röportajda ne çocukluğunda ne de gençliğinde durağan bir hayatı olmadığını anlatan Kaçan, kendisini politik olarak solda gördüğünü belirtmiş "Tasavvuf sizi de cezbediyor mu" sorusuna "Tek kelime yeterli sanırım, evet. Ötesinde söylenebilecek hiçbir söz o cezbi anlatamayacak" diye yanıt vermişti.

Bir 'Kaçan Kurtulan' hikâyesi
Metin Kaçan'ı tanırdım. Arkadaştan epey öteydi muhabbetimiz. Bir gün, o meşum tecavüzle suçlandığı günleri hatırlatarak, "Medya, silindir gibi benim, Alp Buğdaycı'nın ve ailelerimizin üzerinden geçerken serin duran, gerçekten ne olup bittiğini araştıran tek kişi olmuştun çünkü. Kızı da tanırdın. Ortada durdun, infaz etmedin, severim seni bu yüzden Savaş" demişti. Şu hale bakın. Yaşarken de muamma huyların, olayların içinde netleşememiş, flu kalmış bir genç adamın ölüp ölmediği de 'net' değil. Nedeni cesedin bulunamamış oluşundan mülhem. Bu belirsizlik ikliminde, hakkında birkaç satır yazmak isterim. Elbette; en çok darbe aldığı, acısından ağır bir roman daha yazabileceği 'tecavüz' konusuna ilişkin çok bilinmeyen, 'kaşıma n'olur' dediği için bugüne dek sustuğum o özel sohbetimizden. Anlatmıştı: "1995'ti. Cezaevinde 8 ay kaldım. Defalarca linçten kurtuldum, şişlendim, ölümün kıyısından döndüm. Oysa o kadar farklıydı ki işin gerçeği. Alp Buğdaycı'la çok zaman yaptığımız gibi Taksim civarında mekânları gezdik. Son durak Kemancı'ydı. Orada Güneş'i gördük, çıkışta Alp'in evine gittik. Çok sarhoştu. Alp'in yatağında sızdı. Evimiz 2 sokak aşağısıydı. Uyandırıp gidelim dedim. O haliyle kaldırınca tartıştık, birbirimizi tokatladık falan. Ben Güneş'in o suratı dağılmış halde fotoğraflarını cezaevine düştükten sonra gördüm. Arada mutlaka başka bir saldırıya uğramış ama bize patladı. Doktor raporu var, tecavüz bulgusuna rastlanmadı diye. Kimse dikkate almadı bunu. Ben aşkın pişmanlığını yaşıyorum. Toplumun aksine kendi değerlerinle yaşamayı seçersen başına bin türlü iş alırsın."

"Kaçan, Ağır Roman'ın ta kendisiydi..."
Yazar Metin Kaçan'ın Boğaziçi Köprüsü'nden atlaması sanat camiasını da yasa boğdu. İşte bazı ünlü isimlerin Twitter'da Metin Kaçan için yaptıkları yorumlar:
Mustafa Altıoklar: Metin sadece Ağır Roman'ı yazıp gitmedi. Göstere göstere gitti. Metin Kaçan, Ağır Roman'ın ta kendisiydi. Seçti ve gitti. Küçük İskender: Metin Kaçan, hoşçakal dostum. Madde mi ağır, mana mı düşünmek yine bize kaldı.
Ferhat Göçer: Bu soğukta balkonlarında çamaşırlar asılı sokaklar ve kirli gözyaşları ağlayan çocuklar özler seni Metin Kaçan.
Gani Müjde: Ağır Roman'ın yazarı Metin Kaçan aramızdan ayrılmış. Kolera sokağı çok ıssız bugün. MAGAZİN SERVİSİ