Türkiye'nin merakla beklediği "Demokratikleşme Paketi"nin açıklanmasının ardından, Başbakan Erdoğan ATV - A Haber ortak canlı yayınına katıldı.
Türkiye'nin merakla beklediği demokratikleşme paketinin açıklanmasının ardından Başbakan Erdoğan "Başbakan ile Gündem Özel"de gazetecilerin karşısına çıktı.
Murat Akgün moderatörlüğünde; Mehmet Barlas, Erdal Şafak ve Sevilay Yükselir'in sorduğu en kritik soruları, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan canlı yayında yanıtladı.
DESTEK YÜZDE 60-70 ARASINDA
-Seçim barajı için 3 alternatif sunduk. Seçim barajları yasal düzenleme gerektiriyor. Onun için Bayrama yetişmesi mümkün değil. İdari tasarruflarımız var onları bayrama yetiştirmek. Bunu bayramdan önce çıkartıp halkımıza ilk müjdeyi vermek istiyoruz. Yüzde 60-70 arasında destek değişiyor.
PAKET TÜM ÜLKEYİ KAPSIYOR
-Bizim çıkaracağımız yasa ve düzenlemelerin bir bölgeyle alakası yok. Tüm ülkeyi kapsıyor. Kürt vatandaşlarımızın tamamının talebi değil. Kürt olmayan etnik gruplarımızın da beklentileri var. Mesela Süryaniler. Yurtdışına gittiğimizde bize hep ne zaman topraklarımıza kavuşturuacaksınız diye soruyorlardı. Sadece kendi ana dili ile değil belli dersler Türkçe olmak üzere pakete aldık.
RESMİ DİL TÜRKÇEDİR
-Bizi dışlıyosunuz terk ediyorsunuz mantığını dışarı bırakıyoruz. Bir şeyi karıştırmayalım. Resmi dille diğerini karıştırmayalım. Resmi Dil Türkçe. Özel okulu da kendisi kuracak. Türkçe dil dışında kendi kurdukları okullarda Kürtçe eğitim verirler. Resmi dil Türkçedir. Seçmeli ders olarak Kürtçeyi seçersin devletin okullarında dilini öğrenebilirsin. Dert nedir bu önemli. Samimiyetse burada atılması gereken adım atılmıştır. Benim Kürt kardeşim sadece Doğu ve Güneydoğu'da mı yaşıyor? Biz Gaziantep'te silme oradan çıkmışız. Adıyaman öyle. Bu iller bölgenin önemli illeri. Bunları görmemezden gelmemek gerekir. Devletin bizim yönetim olarak tespitimiz bugünün tespiti değil bir yerlerin talebi üzerine de değildir. Gelen talepler doğrultusunda uygulamaya koyduk. Bir taraftan çözüm süreci ve akil insanlarımızın belirlediği maddeler var. Tepkiler çok olumlu.
-THY'DE KÜRTÇE ANONS
-Bilmiyorum ama bunlar çok sipesifik konular. Mesela Trabzon'a giden uçaktada Lazca anons. Bunları iyice görmemiz lazım.
ANAYASADAN TÜRKLÜĞÜN KALDIRILMASI İDDİASI
-Bu Şeddeli bir yalan. Biz bunu her yerde söyledik. Türkiye vatandaşlığı şemsiye olmalı. Biz Türkiye Cumhuriyeti devleti altında herkesi topladık. Millet dediğimiz zaman millet kavramını ırki olarak alırsak bilimsel olarak da yanlışa düşeriz. Millet kavramının içinde bir kavim yoktur. Türk milleti dediğimiz zaman bunun içinde hepsi var. Muhaliflerimiz bunu böyle anlamıyor. Andımız içinde bir çok kesimi rahatsız eden beyanlar var. Biz tek tipçilikten kurtulmak istiyorduk. Bunda direnmenin bir anlamı yok. Niye Q klavye olsun biz bunu F klavye ile yapalım. Klavyelere özgürlük dedik.
MAĞDUR OLDUK AMA MAĞDUR ETMEYİZ
-Ben herkesin başbakanıyım. Bundan hiç şüpheniz olmasın. Herkesin başbakanı olmasam. Hakkari'yi Şırnak'ı düşünmem. Böyle gelmiş böyle gider derdim. Oradaki vatandaşlarımın sağlık ve diğer hizmetleri alabilmesi için bu adımları attık ve atıyoruz. Sürekli önümüz kesiliyor. PKK tehdit ediyor yakıyor ve yıkıyor. Buna rağmen devam ettik edeceğiz. Bireyi üvence altına almak için adımlar attık. Tüm inanç gruplarına eşit mesafededir. sözü vardı. Biz hep bunun mağduru olduk ama biz mağdur etmeyiz. Asla kimseye ayrımcılığa tahammül edemeyiz.
BM'NİN 5 DAİMİ ÜYESİ
-Rusya'da G20'de sayın Obama dediki 'BM Güvenlik Konseyi felç olmuştur' dedi. Gerçekten felç olmuştur. Biz bunu yıllardır söylüyoruz. Dünyayı bir ülkenin dudakları arasına mahkum edemezsininiz. Bir taraftan demokrasi ve insan hakları diyeceksiniz. Diğer taraftan bir ülke hayır deyince onaylanmıyor. Bu olmaz. Bu sayı mesela 15 olmalı dönerli olmalı. Her inançtan ülke olmalı. Böylece dünyadaki barışın ve hakların sağlanacağını düşünüyoruz. Burada rahatsız olanlar var. Burada rahatsız olanlar inanın o 5'ten başkası değil. Ülkemizde dünya 5'ten büyüktür diye kampanya başlatıldı. Bende gittiğim her yerde işliyorum. BM'de tüm dünya temsil edilmeli.
KAMUDA BAŞÖRTÜSÜ
-Burada TSK çalışanlarına, emniyet mensuplarına ve hakim ve savcı istisnai olarak yasayla belirlenmiş değil. Kendi mevzuatında belirlenmiş. Bunlar kendileri istediği gibi düzenleyebilirler. Direkt olarak aşabileceğimiz kamu dairelerindeki sorunları çözelim istedik. Herşeyin belirli aşamalarını kırmadan dökmeden düzelme yapmak istedik. Ülkenin hassiyetleri onlarca da mevcuttur. Şuanda atılan bir adım bile büyük adımdır. Şimdiden bir gazete siyah çarşaflı bir fotoğraf koyarak Türkiye'nin hali diyor.
KARA ÇARŞAF OLABİLİR Mİ?
-Bizim bu yaptığımız düzenleme öğretmenlere yönelik ve ya memurlara yönelik bir düzenleme. Bütün içeriğini MEB yapacak. Diğer kurumlarında kendilerine ait bir düzenlemesi olacak. Bir resmi üniforma çizilmeyecek. Aşırıya kaçanlar bu olumlu gelişmeleri tahrik etmek olur. Süistimal etmek olur. Biz insanların bir taraftan yaşam alanında müdahale etmeyeceğiz diyoruz. Birilerinin de yaşam alanına müdahele etmemek lazım.
MISIR'DA DARBE
-Mısır'da darbe yönetimi laiklik diyor. Onların her tarafı laiklik olsa ne olacak. 2-3 ay süren seçim oldu. Bir çok kesimi sandığa götürmediler.
YEREL SEÇİMLERDE BAŞÖRTÜLÜ ADAY
-Yerel seçimlerde başörtülü adayımız olacak. Yeri ve sayısı hakkında bilgi veremem. Biz aceleci değiliz. Kamuoyu araştırmalarımız sürüyor. Temayül yoklamalarından sonra bir daha kamuoyu araştırmalarımız olacak. Ondan sonra bir daha inceleme yapacağız. Açıklayacağız.
ÖCALAN SİYASETE ATILABİLECEK Mİ?
-Bir defa zikrettiğiniz isimle ilgili alakalı olarak böyle birşeyin olamayacağını biliyorsunuz. Olmayacak bir şeyi niye bana soruyorsun!
RUHBAN OKULLARI
-Ruhban Okulları konusunu biz çözeriz. Bunu Yunanistan'ın 11 yıllık dönemimde Başbakan ve Dışişleri bakanlarıyla çok görüştüm. Sizden bir şey istiyoruz. Bizim Atina'da iki camimiz var. Yıkılan. Bunları yapmamıza izin verin. Biz Ruhban okullarını açalım. Yunanistan meclisi benim başmüftümüzü nasıl atayabilir. Yaptık yapıyoruz dediler hep ipe un serdiler. Biz bunu yapın bizde yapalım. Hep ver ver diyorlar. Bu karşılıklı hak aramadır. Biz de haklarımızı arıyoruz.
ALEVİ VATANDAŞLAR
-Alevi vatandaşlar bir defa müslüman mı değil mi? Evet müslüman. Bir defa burada ayrımcılığa gitmemek lazım. Biz bilgi istedik. Kendi içinde de ayrımlar var. Aralarında ciddi bir bölünme var. Cemevini ibadethane eden yok gibi. Dedelere maaş dedik. Bir kısmı biz satılık değiliz dedi. Bir kısmı isteriz dedi. Oturmuş bir şey yok. Biz her türlü desteği verdik veriyoruz. Hacı Bektaş-ı Veli Üniversitesi ile mesaj verdik.
YEREL SEÇİME KADAR CEVAP YOK
-Bizim kongrelerdeki mesajlarımızı takip edenler bizim ne yaptığımızı görecekler. Böyle bir görüşmeyle paket ortaya çıksa BDP'nin tepkisi olur muydu? Sayın Bahçeli ve Kılıçdaroğlu ile ilgili olsun yerel seçimlere kadar bunlara cevap yetiştirmeyeceğim. Cevap vermeyeceğim. Yeni yasama yılına girdik. Yine nefret ve hakaret dolu ifadelerle konuşmaya başladılar. Beğenirsin beğenmezsin bu ifadeler niye. Bana hakaret edeceksin. Senin bu hakaretler kazanacağın bir şey yok. Benim milletim sana cevabı sandıkta veriyor. Cevap vermeyeceğimi de tüm Türkiye'ye buradan ATV-A Haber ortak yayınında duyurmuş olayım.
CUMHURBAŞKANLIK
-Benim Cumhurbaşkanı olmak gibi kesin bir kararım yok. Eğer Cumhurbaşkanı olmak isteseydim bunu burada açıklardım. Ben partime sorarım. Siyasi hayatımda hep basamak basamak yürüdüm. Biz isteyen olmayız. Bizde istemek yanlış anlaşılır. Partim ne karar verirse ben onu yaparım.
ERDOĞAN'IN KRAVATI
-Kırmızı ve beyaz bayrağımın rengini yansıtıyor. Mavi ve yeşil renkler ise çevreyi yansıtıyor. Mavi mesela ben denizciyim. Bunların hepsi yerlidir. Kravatımı da kendim seçtim.
ASKERLİK DÜŞECEK Mİ?
-Askerlik 12 aya inecek kısa dönem aynı şekilde devam edecek.
