UETD İsviçre organizasyonunda Avrupa'nın çeşitli kentlerinden ve Türkiye'den dinleyicilerin katıldığı konferansta Şahin; "Bugün Ortadoğu'da yaşananlar Suni Sınırlar Sendromudur. Ortadoğu bundan 100 yıl önce siyasi, fiziki ve psikolojik operasyonlarla doğal olmayan bir şekilde hem siyasi hem coğrafi hem de psikolojik olarak bölündü parçalandı. Ortadoğu bu şekilde bölünmeye maruz bırakılarak emperyal güçler için hem tehdit olmaktan çıkarıldı hem de tüm kaynaklarının sömürülebileceği şartlar oluşturuldu.
Ortadoğu yaklaşık bir asırdan bu yana Henry Campbell Bannerman dökümanı olarak bilenen ve Ortadoğudaki her türlü bölünmüşlüğü, çatışmayı körükleyen, ortadoğu haklarının şuuraltlarını kilitleyip bilinçsizleştiren, bölgede azınlık ve aile yönetimleri oluşturarak Batıya bağımlı bir coğrafya hedefleyen bir dökümanla yönetilmektedir. İsrail de bir buffer state olarak bu dökümanın öngördüğü şekilde kurulmuştur. Bu dökümana göre İsrail'e biçilen rol Ortadoğu'da Batılıların menfaatini gözetecek ve müslümanlar için bir baş ağrısı ve istikrarsızlık unsuru olma rolüdür" dedi.
Ortadoğu'nun Batılar tarafından çizilmiş 22 suni sınırla bir yüz yıl daha yoluna bu şekilde devam edemeyeceğini vurgulayan Gaziantep Milletvekili Ali Şahin açıklamalarını şu şekilde sürdürdü; " Yeryüzünde güç ve zenginlik Batı'dan Doğu'ya doğru göç halinde. Yakın bir gelecekte geleceğin Ortadoğu'dan yükseleceği günlere uyanacağız. Ortadoğu'da lambadaki cin uyanmıştır. Ortadoğu'nun bitkisel hayata maruz bırakılan halkları artık bitkisel hayattan uyanmıştır. Ortadoğu'nun geleceğinde Avrupa Birliği benzeri suni sınırlarını kaldırmış ve ekonomik siyasi ve güvenlik bağlamında bütünleşmiş bir özgürlükler coğrafyası olma kaderi vardır. Ortadoğu suni sınırlarını kaldırıp AB benzeri bir yapıya döndüğünde sömürülebilir olmaktan çıkacak ve zenginliklerini kendi içinde muhafaza eden bir özgürlük, kardeşlik barış ve paylaşım coğrafyasına dönüşecektir. Bugün yaşanan tüm dram ve acılar o güzel ve aydınlık günlerin habercisidir."
Arap baharının IŞİD üzerinden bir suikasta maruz bırakıldığını noktasının altını çizen Şahin, "İsrail çevresinde demokrasi, insan hakları ve özgürlüklerin hakim olduğu halk iradeleri ile seçilmiş muhafazakar yönetimlerin oluşmasına İsrailin güvenliği ve sömürü şartlarının ortadan kalkması nedeniyle Arap Baharına Suriye'de IŞİD eliyle bir suikast düzenlenmiştir. Arap Baharı bölgenin düşman ülkeleri gibi görünün İran, Suudi Arabistan ve İsrail'i müttefik haline getirirken maskeleri de düşürmüştür" dedi.
Gelen bir soruyla çözüm sürecine de değinen Şahin; "Halkımız şunu çok iyi bilsin. Biz coğrafyamızda yeni sınırlar değil var olan sınırları ortadan kaldırmanın çabası içindeyiz. Kırmızı çizgilerimiz çok net. Tek vatan, tek millet, tek bayrak, tek devlet. Bu kırmızı çizgiler içinde Türkiye'de herkes doğuştan kendisine Allah tarafından verilen her türlü hakkı özgürce yaşayacaktır. Bedeli ne olursa olsun. Tek karış toprak için herşeyimizi feda ederiz. Kürt kardeşlerimizin zihninde de böyle bir bölünme talebi yoktur. Çünkü bölünmenin sınırı ve sonu yok. Diyelim ki Türkiye, İran, Irak ve Suriye arasında denizlere kapalı bir Kürdistan kuruldu? Bölünme bununla da sınırlı kalmaz. Bu sefer o Kürdistan'ı Suriye Kürdü, Türkiye Kürdü, Irak Kürdü, İran Kürdü diye bölecekler. Yine bitmeyecek İslamcı Kürt, laik Kürt diye dönecekler. Sağcı Kürt solcu Kürt diye bölecekler. Çünkü Batı'da birilerinin refah ve zenginlik içinde yaşaması için Doğru kimliği ne olursa olsun Müslümanın bölünmesi gerekir." dedi.
AK Parti Gaziantep Milletvekili Ali Şahin'in Zürih'te verdiği "Ortadoğu Gerçekleri" başlıklı konferansa Türkiye'nin Bern Büyükelçisi Mehmet Tuğrul Gücük, Türkiye'nin Zürih Başkonsolosu Aslı Oral, Türkiye'nin Bern Büyükelçiliği Basın Müşaviri Hacı Mehmet Gani, UETD İsviçre Başkanı Murat Şahin ile çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcisi katıldı.
