Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Çankırı'da Sumitomo Rubber Ako Lastik Fabrikası'nın açılış törenininde ardından kentteki temasları sırasında vatandaşlara yaptığı konuşmada şu mesajları verdi:
BİZİM İÇİN HEPSİ TERÖR ÖRGÜTÜ: Türkiye için PKK ve onun uzantıları olan PYD, YPG terör örgütlerinin, DHKP-C'nin, DAEŞ'in hiçbir farkı yok. Bunların hepsi de bizim için, varlığımıza ve geleceğimize kasteden, eli kanlı terör örgütleridir. Bu terör örgütlerinin herhangi birinin eylemine duyarsız kalıp, sadece diğerinin eylemi karşısında sesini yükselten kim varsa o terörün, terör örgütlerinin safında demektir. 'Benim teröristim iyi, senin teröristin kötü' anlayışı en az terörün kendisi kadar tehlikelidir.
GÖRMEZDEN GELİYORLAR: Ülkemizde PKK terörünü, PKK'nın şehit ettiği güvenlik görevlilerimizi, katlettiği insanlarımızı görmezden gelen bir kesim var. Bunlar PKK'yı ve örgütün güdümündeki diğer yapıları, onların mensuplarını parlatmak için adeta kırk takla atıyorlar. Aynı şekilde DHKPC'nin eylemlerini, örgütün faaliyetlerini adeta sempatiyle karşılayanlar olduğunu görüyoruz. Halbuki DAEŞ'ın Suruç'ta patlattığı bomba ile PKK'nın Gaziantep'te patlattığı bomba arasında ne fark var? DAEŞ'ın bombalarıyla ölenler insan da, PKK'nın bombalarıyla, roketleriyle, silahlarıyla ölenler insan değil mi?
PATLAMA ALANINA KARANFİL BIRAKTI
AYNI SAFTALAR: Böyle bir yaklaşım, her şeyden önce insani değildir. Türkiye, tüm terör örgütlerine karşı samimi mücadele verirken, olaylardan devleti, hükümeti ve hatta şahsımı sorumlu tutanlar, doğrudan terör örgütleriyle aynı safta yer aldıklarını bilmelidirler.
TERÖR KARTINI ORTAYA SÜRDÜLER: Milletimizin birliğinden, beraberliğinden, güçlenmesinden rahatsız olanlar, umutlarını teröre, terör örgütlerine bağlamış durumdalar. Son bir gayretle terör kartını ortaya sürdüler.
ERDOĞAN TALİMAT VERDİ, DDK DÜĞMEYE BASTI
SURİYE MESELESİ DOĞRU OKUNMALI
DÜNYAYI İÇİNE ALAN BİR GİRDABA DÖNÜŞEBİLİR: Burada bir kez daha ifade ediyorum. Suriye meselesi, doğru şekilde ele alınmadıkça, giderek büyümeye, bölgeyle birlikte tüm dünyayı içine alan bir girdaba dönüşmeye mahkumdur.
TARİHİN AFFETMEYECEĞİ ÜLKELER: Suriye'yi yeniden Suriye halkının ülkesi haline dönüştürmedikçe, ne mülteci sorunu ne de bu ülke kaynaklı terör sorununun çözümü mümkün değildir. Ama düşünebiliyor musunuz, devlet terörü estiren bir kişinin arkasına eğer dünyanın bazı ülkeleri takılıyor, ona destek veriyorsa bunlar da o teröre ne yapmış olurlar? Destek vermekle orada tarihin affedemeyeceği ülkeler haline gelirler. Bu gerçeği görüp kabul etmeden Suriye'ye yapılan her müdahale, ilk önce o müdahaleyi yapanları sıkıntıya sokar. Tüm dünyanın, özellikle de bölgede etkinlik kurma yarışı içinde olan ülkelerin bu açık gerçeği sonunda mutlaka anlayacağına inanıyorum."