Başbakan Ahmet Davutoğlu, dün Yenikapı miting alanında İstanbul mitingini yaptı. Eşi Sare Davutoğlu ile birlikte alana gelen yüzbinlerce partiliyi selamlayan Davutoğlu, şu mesajları verdi:
Bugün bütün Türkiye burada. Birileri bu meydanda toplanan kardeşlerimizi Türk, Kürt, Arap, Laz, Çerkes, Sünni, Alevi diyerek bölme hesapları yapabilir. Burada İstanbullular olarak bulunuyoruz. İstanbullular olarak beraberiz, biriz, iriyiz, diriyiz. 1 Kasım'da demokrasi destanı yazmaya hazır mısınız? 1 Kasım'da tarihe mühür vuralım. İstanbul bir olursa Türkiye bir olur. İstanbul birlikte olursa Türkiye birlikte olur.
MİTİNG ALANINA BÖYLE ÇIKTI!
MEYDANI ALÇAKLARA BIRAKIR MIYIZ?
7 Haziran'dan bu yana milletimiz bir kere daha terörle imtihan ediliyor. Bir kere daha yüreklerimizi yakan alçakça saldırılar oluyor. Askerlerimiz, polislerimiz, sivil vatandaşlarımız şehit edildiler, katledildiler. O hainler bilsinler ki, İstanbul bu meydandayken, Türkiye bu meydandayken hiçbir alçakça pusuya geçit vermeyeceğiz. Bu insanlık dışı eylemlerin hedefi Türkiye'dir, milletimizdir, birliğimizdir, kardeşliğimizdir. Bu saldırılar Türkiye'nin önünü kesmek için, 13 yıldır devam eden huzur ve istikrarı ortadan kaldırmak için yapılıyor. 1 Kasım seçimlerini etkilemek, milletimizin sandığa yansıyacak iradesini zaafa uğratmak için yapılıyor.
Türkiye 13 yıldır imza attığımız büyük başarılarla, sizlerin sayesinde, sizlerin desteğiyle şaha kalktı. Ancak bu yürüyüşe çelme takmak istediler. Rant kapıları bir bir kapananlar Türkiye'nin büyümesini, güçlenmesini, zenginleşmesini istemediler. Türkiye'nin istikrarını bozmak için hesaplar yaptılar, tuzaklar kurdular. Susacağımızı, bu yoldan vazgeçeceğimizi zannettiler. Bu tuzaklar karşısında köşemize çekilir miyiz? Meydanları bu alçaklara bırakır mıyız? İstanbul ile birlikte, 78 milyon ile birlikte biz dimdik durduk. Sizlerin hayır duaları, destekleri sayesinde dimdik durduk.
2013 mayısına gidelim. 3'üncü havalimanı, 3'üncü bütün bunlar gerçekleşirken, birileri devreye girdi. Bizim gibi doğaya aşık olanları ağaç bahanesiyle itham ederek Gezi olaylarını başlattılar. Gençlerimizin hassasiyetini kullanarak, onların aralarına terör örgütleri sızdı. Sokaklarımızı yaktılar, yıktılar. Esnafımızın ekmeğine, vatandaşlarımızın güvenliğine saldırdılar. Biz ne yaptık, dik durduk. Peki şimdi tehdit edenlere boyun eğer miyiz?
Gezi'de başaramadıklarını 17-25 Aralık'ta, yıllardır koynumuza soktukları bir yılanı, devletin içine sızmış bir ihanet çetesini devreye sokarak denediler. 80 yılda yapılmayanı 10 yılda yapan bu hükümete yolsuzluk iftirası attılar. Biz yolsuzlukları önleyerek hortumları kestiğimiz için oyunuzu kazandık. Beddualarla, montaj kasetlerle bu yürüyüşü durduracakların zannettiler. Bütün bu hainlere 1 Kasım'da hadlerini bildirmeye var mısınız?
Biz bu milleti, 'blok siyaseti' yapan CHP'ye, 'hayır siyaseti' izleyen MHP'ye 'terör siyaseti' izleyen HDP'ye bırakmayız. 1 Kasım'da 'birlik siyaseti' kazanacak. Türkiye şaha kalkacak.
Şer cephesi vazgeçmedi. Gezi kalkışmasının bir benzerini Kobani hadisesinde yapmaya çalıştılar. Tam Cumhurbaşkanlığı makamına Cumhurbaşkanımız oturmuşken, yeni hükümet kurulmuşken bir eş başkan talimat verdi. Şimdi katil devlet diye küstahça konuşan adam, o zaman Kobani olaylarını bahane ederek insanları sokağa çıkmaya, silahlanmaya davet etti. Eski devlet değil bu. 90'lı yıllardaki faili meçhullerini olduğu dönem değil. Şimdi devlet ile milleti buluşturan müşfik ve kudretli Türkiye Cumhuriyeti devleti var.
Teröre asla izin vermeyeceğiz. Silahlar gömülünceye, terör sona erinceye, bütün dağlarımız, ovalarımız, vadilerimiz temizleninceye kadar, kararlı şekilde mücadele edeceğiz.
FACEBOOK'TA ERİŞİM REKORU KIRDI
NİŞANTAŞI'NDAN KANDİL'E KÖPRÜ
Kobani'de DAEŞ teröründen kaçan yüz binlerce kişiye kucak açan Türkiye'nin sokaklarını karıştırdılar, vatandaşlarını hedef aldılar. 50 vatandaşımız, Yasin Börü ile simgeleşen o gencecik bedenler onlar tarafından katledildi. Emanet oylarla yalan ve iftiralarla bu kardeşliği, bu birlik ve beraberliği bozmak için hain bir senaryoyu hayata geçirdiler. Şimdi de Nişantaşı'ndan Kandil'e köprüler kuruyorlar. Onlar nefret, şiddet, terör köprüleri kursunlar, biz gönül köprüleri kuruyoruz. Terörün en has destekçilerini allıyorlar, pulluyorlar barış güvercini yapmaya çalışıyorlar. Terörden barış güvercini olur mu? Diyarbakır'da bir çorbacıyı tarayıp, Türk, Kürt demeden katledenler barış güvercini olur mu? Pusu kuran, sivilleri katleden, hastane bombalayanlar barışı getirebilir mi?
20 SES KULESİ KURULDU
AK Parti İstanbul mitinginde alanda hazırlıklar için vardiyalı olarak 4300 kişi görev yaptı. Miting alanının etrafına 88 İstanbul milletvekili adayının büyük fotoğrafları asıldı. Katılımcılar için 100 su öbeği konuldu.
Miting için 82 metre genişliğinde 15 metre yüksekliğinde sahne kuruldu. Dev sahnenin 2 tarafında ise Başkabakan Ahmet Davutoğlu'nun fotoğrafları ile "Sen Ben Yok Türkiye Var" ve "İstikrar Sürsün Türkiye Büyüsün" sloganları yazılı afişler yer aldı.
Basın mensupları için 2 ayrı platform oluşturuldu. 50 metre aralıkla 4'er adet olmak üzere toplam 20 ses kulesi kuruldu. Miting alanın çeşitli yerlerine 16 dev ekran yerleştirildi.
Mitingde ulaşım koordinasyonunda ve alanda olmak üzere 7 bin 550 partili görev aldı. Bunun yanı sıra 550 sağlık personeli, 325 teknik personel, 112 vinç ve sepetli araç, değişik noktalarda güvenlik ve görüntü kaydı için 8 makaslı yükselebilen platform kullanıldı.
HD ve SD canlı yayın için 20 kameralı rejinin yanı sıra İstanbul'un önemli meydanları, aktarma noktaları gibi 6 noktadan canlı yayın yapıldı.
Güvenlik için geniş önlemler alındı, alana girişler 6 ayrı noktadan yapıldı. 115 metal dedektörlü kapı, 10 Adet X-Ray cihazı kuruldu. Çok sayıda polisin görev yaptığı miting noktasında yollar erken saatlerde trafiğe kapatıldı.
'KARA PROPAGANDA YAPIYORLAR'
Başbakan Davutoğlu, TVNET canlı yayınında da İstanbul mitingine yönelik iddialarla ilgili şunları söyledi: "İstanbul'da bir partinin il başkanı, spekülatif, tahrikkâr bir haberle, burada saldırı olacağı gibi bir haber yayıyor. Hatta 'hastaneler boşaldı, terör saldırısı olacak, oraya taşınacak hastalar'. Meclis'te grubu bulunan bir partinin il başkanı, MHP'nin il başkanı. Teröre karşı mücadele ettiğini veya karşı olduğunu iddia eden bir partinin, tam da teröristlerin istediği bir ortamın oluşması için kara propaganda yapıyor." Herkesin ortak kader bilinciyle davranması gereken günler yaşadığına da dikkat çeken Davutoğlu, "Siyasi rakibiz ama birbirimizin düşmanı değiliz. Siyasi rakibiz ama ülkenin istikrarı, huzuru, hepimize lazım" dedi.