Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün Bayburt'ta toplu açılış töreninde konuştu. Erdoğan gündeme ilişkin sert açıklamarda bulundu:
BU İLK DEĞİL:
Bu üzüntü verici hadisenin yaşandığı bölge rejim güçleriyle Bayırbucak Türkmenleri'nin yoğun çatışmasına sahne olan bir yerdi. 2012'de bir eğitim uçağımızın düşürülmesinin ardından belirlediğimiz angajman kurallarımızı tüm dünyaya ilan ettik. Mayıs ayında sınır ihlali yapan Suriye helikopteri Cilvegözü yakınlarında düşürüldü. Rus hava uçakları daha önce de hava sahamızı ihlal etti.
'Rusya ateşle oynuyor'
RAHATSISIZ:
Dediler ki, "Bizim aramızda stratejik işbirliği var." Eyvallah. Ama bu egemenlik haklarımızı ihlale sebep veremez. 3-4 Ekim'deki olaylarda Sayın Putin'i telefonla da aradım kendileriyle bunları konuştuk. Buna rağmen üçüncüsü oldu. G20'de "Bunu bir misafirlik olarak kabul edeceksiniz" dediler. Ben de dedim ki, "Davetsiz misafirlik olmaz." Sizin orada ne işiniz var? Neymiş, Suriye rejimi davet etmiş. Şu anda gayrimeşru bir devlet, 380 bin insanı öldüren bir katil Esad var. Bunun davetine icabet etmeye mecbur musunuz? Meseleyi asıl mecrasından çıkarıp farklı alanlara taşımak için Rusya'nın bu gayretinden fevkalade rahatsızız. Kalkıp da Türkiye'de yönetimin bir İslamlaştırma hareketi içinde olduğunu söyleyen Rusya yönetimine ben şunu söylüyorum: "Türkiye'nin yüzde 99'u Müslüman'dır. Türkiye'nin böyle bir İslamlaştırma hareketine ihtiyacı yoktur." Ben kalkıp da "Sayın Rusya yönetimi Hıristiyanlaştırma hareketi yapıyor" desem doğru mudur?
RUS KOMUTANLAR SUSTU
BU NASIL SİYASET:
DAEŞ Türkiye'ye petrol satıyormuş. Yazıklar olsun. Türkiye'ye bu iftirayı atanlar bunu ispat etmekle mükelleftir. Türkiye DAEŞ'ten petrol almıyor. ABD Hazine Bakanlığı Rus şirketleri ile DAEŞ'in ortaklaşa Suriye rejimine petrol sattığını belgeledi. Rusya'nın en fazla petrol, doğalgaz sattığı ülke Türkiye. Terör örgütünden petrol alacak kadar haysiyetsiz değiliz. Öyle bir ülkede yaşıyoruz ki ana muhalefeti, gücünü terör örgütünden alan muhalefeti, Rusya'dan yana. Bu nasıl siyaset.
MOSKOVA YOKUŞA SÜREBİLİR
DEDİKODUYLA YÜRÜMEZ:
BM ve Türkiye, ılımlı muhalifleri muhatap kabul ediyor. Koalisyon güçlerinin DAEŞ'e karşı operasyonlarına destek veriyoruz. 140 vatandaşımızın ölümüne, 7 güvenlik görevlimizin şehit olmasına yol açan bu terör örgütüne karşı önlemleri alıyoruz. Buna rağmen Türkiye'yi DAEŞ'le ilişkili göstermeye çalışmak büyük bir saygısızlık. Uluslararası ilişkiler dedikodu ve iftirayla yürümez. Hele hele Sayın Putin'e hiç yakışmaz. Kendilerinden olayın olduğu gün randevu talebinde bulundum. Telefonla görüşelim istedim. O günden bugüne dönmediler. Paris'te iklim değişikliği zirvesi var. Zannediyorum oraya gelecek. Oturup konuşabiliriz.
"ASKERLERİMİZ PUTİN YÜZÜNDEN ÖLDÜ"
YALANCI DURUMA DÜŞECEK:
Rusya iddialarını ispatlamalı. Aksi takdirde Türkiye'ye yapılan bu ağır ve haksız itham yüzünden yalancı durumuna düşecek. Rusya'nın uçak meselesini bahane ederek Suriye'deki askeri varlığını güçlendirmesinin gerisindeki kurnazlığı görmüyor değiliz. Putin, "Kim terörizme çifte standart uyguluyorsa ateşle oynuyor" diyor. Bu söze katılıyorum. Suriye'de devlet terörü uygulayan Esad rejimine destek olmak, DAEŞ'le mücadele bahanesiyle muhalifleri vurmak, bize olmadık ithamlarda bulunmak, Rusya'ya giden vatandaşlarımıza eziyet etmek, TIR'ları sorumsuz şekilde vurmak da ateşle oynamaktır. Rusya'ya çok samimi olarak ateşle oynamamasını tavsiye ediyoruz.
'İLİŞKİLERİMİZİN ZARAR GÖRMESİNİ İSTEMİYORUZ'
"Devletler
arasındaki ilişkiler çocuk oyuncağı değildir. Rusya önemli, köklü bir devlettir. Bunun için Rusya'dan devlet ciddiyetine yakışır bir tavır bekliyoruz. Sayın Putin Türkiye'nin kendilerini sırtından bıçakladığını söylüyor. Bu millet bugüne kadar hiç kimseyi sırtından bıçaklamamıştır. Bu millet göğüs göğüse savaşmasını bilen bir millettir. Mücadelelerimizi her zaman göğüs göğüse verdik, öyle veririz. İlişkilerin zarar görmesini istemiyoruz. Suriye sınırımızın ihlali sebebiyle yaşanan hadise kendi mecrasında sonuna kadar takip edilir, her şey araştırılır. Sonuçta hangi tarafın kastı ve ihmali olduğu ortaya çıkar. Türkiye ve Rusya'nın önünde gerçekten çok büyük iş birliği potansiyeli var. İki ülkenin ilişkilerinin bozulmasından memnuniyet duyanlar çıkabilir. Rusya'ya samimiyetle diyorum ki, gelin böyle bir duruma meydan vermeyelim."
'ELEŞTİRİ AYRI, CEHALET AYRI'
Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip Erdoğan Bayburt Üniversitesi 2015-2016 Akademik Yılı Açılış Töreni'nde konuştu. Erdoğan konuşmasında şunları söyledi: "Bilgiye ulaşmak önemlidir; ancak çok daha önemlisi o bilginin niçin üretildiği, ne amaçla, nerede kullanıldığıdır. Üniversitelerde farklı düşünceler olabilir, bu doğaldır ve zenginliktir. Ama farklılık adına toplumun ve ülkenin gerçeklerinden kopulmaması, sağduyunun muhafaza edilmesi, milletin değerlerine saygı duyulması son derece önemlidir. Ülkesine ve milletine yabancı, kopuk; hakareti eleştiri olarak gören bir anlayışın üniversitemizi ve ülkemizi götüreceği hiçbir yer yoktur. Eleştiri ayrıdır, cehalet ayrıdır. Eleştiri kırıp dökme değil; imar etme, tamir etmedir. Son yüzyılda Türkiye medyasında din karşıtlığı konusu, uzun süredir ülkemizin en sıkıntılı meselelerinden biridir. İçinden geldiği milleti, zorla dönüştürülmesi gereken bir kitle olarak gören anlayış, yıllar boyu ülkemiz basının hakim rengi olmuştur. Medya özgürlüğü kavramı, çoğu zaman yanlış, hatalı bir şekilde bu toplumu var eden, ayakta tutan milli ve manevi değerlere hakaret hakkı olarak algılanmıştır. Bu ülkenin medyası, darbelere giden süreçlerde ve darbe döneminde ortaya koyduğu tutumla da utanç verici bir geçmişe sahiptir. Bazı medya organlarının milletimizin değerlerine karşı takındığı düşmanca tutum üzerinde hep birlikte durup düşünmemiz gerekir."
'RABBİM BİRLİĞİMİZİ BOZMASIN'
Cumhurbaşkanı
Erdoğan, Bayburt ziyareti öncesinde Erzincan Havalimanı'nda, kendisini karşılamaya gelen vatandaşlara hitap etti. Erdoğan, "Ben sizden özellikle bir şeyi istirham ediyorum. Aman birliğimizden taviz vermeyelim. Bir olalım, hep söylüyorum, iri olalım, diri olalım, kardeş olalım, hep birlikte Türkiye olalım. Ne diyorduk, bizim Rabiamız var. Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Türk'ü, Kürt'ü, Laz'ı, Arap'ı, Gürcü'sü, Boşnak'ı, Arnavut'u, aklınıza ne gelirse... Ahıskalısı hepsi bunun içinde var. Rabbim bu birliğimizi bozmasın" dedi.
CUMA NAMAZINI BAYBURT'TA KILDI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplu açılış töreni ve çeşitli ziyaretlerde bulunmak üzere geldiği Bayburt'ta cuma namazını Yakutiye Camisi'nde kıldı. Erdoğan'a Bayburt Milletvekili ve Maliye Bakanı Naci Ağbal, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Bayburt Valisi Yusuf Odabaş ve Belediye Başkanı Mete Memiş de eşlik etti.
