Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün AK Parti'nin Kastamonu ve Sinop 6'ncı olağan kongrelerine katıldı. Sinop Uğur Mumcu Meydanın'da da vatandaşlara hitap eden Erdoğan, konuşmalarında önemli mesajlar verdi:
SEN NE CİNS ADAMSIN:
Ana muhalefetin başındaki zatın köprüde şehit edilen 34 vatandaşımızın değil de onları alçakça şehit eden katillerin yanında saf tuttuğunu görüyoruz. Söylediği şeye bak, tek tip elbiseyle ilgili "Onların yakınları yok mu, onları o halde gördükleri zaman üzülmeyecekler mi?" diyor. Ya sen ne cins adamsın be? Sen benim 251 şehidimin yakınlarını düşünmüyorsun, 2 bin 193 gazimin yakınlarını düşünmüyorsun, onların acaba yakınları, evlatları, kardeşleri şehit olduğu zaman ne yaptılar diye bunu soruyor musun, bunu düşünüyor musun, yok.
BİRİLERİ SUNİ GÜNDEM PEŞİNDE:
Biz Türkiye'nin içeride ve dışarıda karşılaştığı tüm sorunlara çareler ararken, birileri de ısrarla suni gündemler peşinde koşuyor. Bunun son örneğini geçtiğimiz günlerde yayımlanan kanun hükmünde kararnamede yer alan bir düzenlemede yaşadık. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından o gece yaşanan hadiselerin ve yürütülen mücadelenin hukuki alt yapısını oluşturmak için pek çok kanun hükmünde kararname yayımlandı, kanunlar çıkartıldı. 27 Temmuz 2016'da, bir kararnameyle darbe girişimi ve bunun devamı niteliğindeki olaylarda görev alan kamu görevlilerinin vazifelerini yerine getirirken aldıkları kararlar ve eylemlerinin hukuki, idari, mali ve cezai sorumluluk doğurmayacağı hükmünü getirmişiz. Üstelik Meclis'te de görüşülerek yasalaştı. Benzer ifadeler şehitlik, gazilik, tazminat konularını düzenleyen çeşitli kanun hükmünde kararnamelerde de yer almıştır. Daha sonra darbecilere karşı koyan sivil vatandaşlarımız için de ihtiyaç duyulduğu görülmüştür.
BAY KEMAL'İN KAYIĞI:
Tuhaf kampanyalar başlatıldı. Hatta hatta içimizden bazıları da bu kampanyaya katıldı. Tabii üzüldük. Yapmamaları gerekirdi. Ama bu katılanların ne yazık ki 16 Nisan'da da aynı kampanyaya katıldığını görüyoruz. 16 Nisan'da da bugün bu kampanyaya katılanlar o zaman "evet"' demediler, "hayır" dediler. Ya biz bir yolda beraber, aynı dava arkadaşı değil miyiz, gönüldaş değil miyiz? Nasıl oluyor da bir anda affedersiniz, gidip Bay Kemal'in kayığına biniyorsunuz? Nasıl oluyor?
TERBİYESİZ, AHLAKSIZ:
Özellikle CHP'nin bazı milletvekilleri, her türlü terbiye, ahlak ve haysiyet çizgisinin dışına taşan sözlerle güya hükümete, ama aslında milletimize hakaret etmeye başladı. Hele ana muhalefetin bir Muğla milletvekili var ki, terbiyesiz, ahlaksız, burada tekrarlamaktan haya edeceğim, utanç duyacağım ifadelerle benim milletime saldırmıştır. Güya hukukçu olan bu kişi çıkan hiçbir kanun hükmünde kararnameyi okumamıştır. Şimdi milletvekillerimiz bu adamla ilgili dava açacaklar, açmaları lazım. Cehalet paçalarından, terbiyesizlik suratlarından akıyor. Biz bunların tıynetini, cibilliyetini çok iyi bildiğimiz için açıkçası yaptıkları terbiyesizliğe şaşırmadık. Bizi şaşırtan hiç beklemediğimiz bazı gelişmeler. Bu husumet kervanına bizim dava arkadaşlarımızdan bir kısmı nasıl katıldı, nasıl katılıyor? Birilerinin zil takıp oynamasına vesile oldukları için yazıklar olsun.
FIRSATÇILIK:
Diyelim ki ifadenin sıkıntısı yeni anlaşıldı. İlgili yerlere bu görüşler iletilir, konuşulur, tartışılır ve gereği yapılır. Bunun yerine CHP'nin ve birtakım terör örgütlerinin sırf millete hakaret etmek için açtıkları bir yoldan gitmenin adı olsa olsa fırsatçılıktır. Meseleyi kanun tekniği tartışmasından çıkartıp 15 Temmuz'u itibarsız hale getirmek suretiyle veya onu bir araç haline dönüştürmek suretiyle bu yolda yürümek, FETÖ'nün, PKK'nın ve diğer terör örgütlerinin değirmenine su taşımaktan başka bir şey değildir.
ELİNE DİLİNE DURSUN:
Dün açıklanan asgari ücreti beyefendiler beğenmiyor. 2002'de hükümete geldiğimizde asgari ücret 184 liraydı. Bunu geçen yıl 1404'e çıkarmıştık. Şimdi ise yüzde 14.3 artışla 1603 liraya çıktı. Ya eline diline dursun, nereden nereye. 15 yılda asgari ücreti 9 kat artırmış olduk, hiç bir zaman da enflasyonun altına düşürmedik.
FRANSA'DA MACRON'LA GÖRÜŞECEK:
(Kudüs ile ilgili) Teşekkür için ülkelerin liderlerini arıyorum. Dün sayın Papa Hazretlerini aradım, teşekkür ettim. 'Siz beni 2014'te ziyaret etmiştiniz, size bir iade-i ziyaret yapmak istiyorum' dedim. Allah nasip ederse cuma günü de Fransa'ya gidiyorum. İki ülke ilişkilerini masaya yatıracağız.
