Ankara Batı 6. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya sanıklar, avukatları ve yakınları ile müşteki gaziler, Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Jandarma Genel Komutanlığı avukatları ile Kara Kuvvetleri Hukuk Hizmetleri Başkanlığı temsilcisi katıldı.
Hakim Mehmet Tokyürek'in dava dosyasına gelen evrakı okumasının ardından önceki celsede savunma yapmayan tutuksuz sanık Osman Yılmaz'ın savunmasına geçildi.
Tutuksuz sanık Osman Yılmaz, olay günü arkadaşlarıyla pikniğe gittiklerini, dönüş yolunda Dikmen tarafında müştekilerin aracıyla karşılaştıklarını söyledi.
"Bize el kol işaretleri yaptılar. Doğan, 'Size bir şey demiyorum.' şeklinde söylemde bulundu. Daha sonra araçlarını takip ettik." diyen Yılmaz, Eskişehir yolundaki AFAD binası yakınlarında trafiğin tıkandığını, tutuklu sanık Doğan Çiçek ve kendisinin araçtan inerek gazilerin arabasının yanına gittiklerini anlattı.
"AKARYAKIT İSTASYONUNA NEDEN DÖNDÜNÜZ?"
Doğan Çiçek'in şoför koltuğunun olduğu cama vurup kırdığını öne süren sanık Yılmaz, daha sonra akaryakıt istasyonunun bulunduğu bölgeye kadar müştekilerin araçlarını takip ettiklerini, arabadan indikten sonra da kimseye vurmadığını ve küfretmediğini, arabanın kapı kolunu kırmadığını iddia etti.
"ARABANIN CAMLARINI KİM KIRDI?"
Hakim Tokyürek'in "Arabanın camlarını kim kırdı?" sorusu üzerine sanık Yılmaz, mağdurlara ait aracın camını Doğan Çiçek'in kırdığını ileri sürdü.
Sanık Yılmaz, olaydan sonra akşam vakitlerinde akaryakıt istasyonuna neden döndükleri yönündeki soruya ise kamera görüntülerinin silinmemesi için döndükleri yanıtını verdi.
Duruşmada sanıklara olay gününe ilişkin güvenlik kamera görüntüleri izlettirildi.
Tutuksuz sanıklar Osman Yılmaz ve Tamer Görkem, görüntülerdeki kişilerin kendileri olduğunu kabul etti.
Hakim Tokyürek, tutuksuz sanık Görkem'e, ev aramasında bulunan bıçağı göstererek, kime ait olduğunu sordu. Sanık Görkem, ailesiyle yaşadığını, gösterilen bıçağın kendisine ait olmadığını ve olay günü de kimsenin üzerinde bıçak olmadığını iddia etti.
Tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya bağlanan sanık Doğan Çiçek de hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini ancak kamera görüntülerinde koşarak gelen ve müdahale sonrası yere düşen kişinin kendisi olduğunu söyledi. Çiçek, yaptıklarından pişmanlık duyduğunu belirtti.
Sanık beyanlarına karşı söz alan müşteki avukatı Şükrü Kağan Kızılarslan ise sanıkların ağız birliği edercesine yalan söylediklerini dile getirerek, görüntülerde müştekilere vurdukları açık olan sanıkların cezalandırılmalarını istedi.
Müşteki gazi İbrahim Kızılkaş da sanık Çiçek ve Yılmaz'ın kesici aletlerle kendisine saldırdığını kaydederek, cezalandırılmalarını talep etti.
Avukat beyanlarının ardından kararını açıklayan Mahkeme Başkanı Tokyürek, tutuklu sanık Çiçek'in üzerine "atılı suçun vasıf ve mahiyeti" ve "hakkında kuvvetli suç şüphesinin bulunması" gerekçesiyle tutukluluk halinin devamına hükmetti.
Davanın görülmesine 27 Nisan'da devam edilecek.
İDDİANAMEDEN
Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede Doğan Çiçek, Tamer Görkem, Barış Yumuş, Batuhan Öğüt, Osman Yılmaz ve Enes Kılıç, sanık olarak yer alıyor.
Sanıkların "kasten yaralama", "mala zarar verme", "devletin egemenlik alametlerini alenen aşağılama", "birden fazla kişi tarafından birlikte silahla tehdit", "trafik güvenliğini tehlikeye sokma" ve "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini, yargı organlarını, askeri veya emniyet teşkilatını alenen aşağılama" suçlarından hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.
İddianamede, gaziler Muzaffer Oktay ve İbrahim Kızılkaş ile Nehir Ada ve Seda Kızılkaş, Gamze Oktay, Barış Uzun, Mesut Tunca, Mevlüt Üstün, Musa Kaydeci, Muslu Arslan, Mustafa Emet ve Gökalp Üstün müşteki olarak yer alıyor.
