Kurban Bayramı'nın ilk günü Ağrı Doğubayazıt'ta PKK terör örgütü üyeleri tarafından açılan ateşte ağır yaralanan ve kaldırıldığı hastanede şehit düşen Piyade Teğmen Celal Dağlı, arkasında buruk hikâyeler bıraktı. Şahadetinden önce Kapadokya'da sürpriz bir evlenme teklifi ile hayatını birleştirme kararı aldığı Dağlı'nın nişanlısı, kahraman teğmen ve onun koca hikâyesini SABAH'a anlattı. Ebru Çulha (25), "Celal çocukluk aşkımdı. Aynı okul sıralarında büyüdük, içimizde sevdamızı da büyüttük. Yıllarca bekledik ömürlerimizi birleştirmek için. Olmadı, 8 yıllık sevdamız yarım kaldı" dedi.
VATANI ASLA VERMEYİZ
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın da önceki gün şehidin ailesiyle birilikte taziye ziyaretinde bulunduğu Ebru Çulha, şehidi tanıdığı günden bu yana gördüğü tek şeyin sevgi ve iyilik olduğunu söyledi. Çulha, "Çocukken kanadı kırık kuşun yarasını saran Celal, asker olunca vatana kanatlarını açıp, al bayrak için kuş gibi gezdi dağları. Celal ailesinin babası, yetimlerin ağabeyi, vatanın kahraman askeri benim çocukluk sevdamdı. Afrin'de görevli iken haziran ayında Ağrı'ya bölük komutanı olarak tayini çıktı. Askerlik çok sevdiği bir şeydi. Vatan onun emanet sevdasıydı. 'Bir seni bir de vatanı çok seviyorum' derdi. Sevdası için can verenler ölü değil, Celal kahraman bir şehit" dedi. Şehit Teğmen Dağlı ile sınıf arkadaşı olduklarını ve aşklarının okul sıralarında başladığını belirten Ebru Çulha şöyle devam etti: "Ömer Seyfettin Lisesi'nde tanıştım onunla. Zamanla kalbimde sevdası filizlendi. İkimiz de o aşkla büyüdük. Çocukluk aşkı koca bir sevdaya dönüştü, Ağrı'ya tayin olunca Celal 'Artık evlenelim Ebru' dedi. Peribacalarında masal gibi bir evlenme teklifi yaptı, hiç düşünmeden 'Evet' dedim. Kasımda düğün vardı. Bileziklerimi, çeyizimi almıştı. Ama olmadı. Ben yıllara meydan okuyup o sevdayı bunca yıl korudum ama aldılar onu. Vuslat artık cennete kaldı ama sevdası vatan olanlar ölümden korkmaz. O sevdalılar vatan yolundan dönmezler. Canımızı veririz, vatanı asla."
SON VEDAMIZ ÇOK ZOR OLDU
Şehit nişanlısı ile hastanedeki son anlarını da anlatan genç kadın, "Her zaman onu görev yerine gitmesi için havaalanına bırakırdım. Bu son gidişinde yine ben bıraktım. Ama bu kez hüzün çöktü, ayrılamadık birbirimizden. Sanki onu bir daha göremeyecektim. Başka bir his vardı, Celal de beni bırakamadı. Son vedamız ikimizi de ağlatmıştı, hem o ağladı hem ben. Yaralı iken yanına gittim, Erzurum'da başında bekledim ama bir kelime konuşamadı. Gülümsüyordu, son sözünü söyleyemedi" dedi.
ZOR DURUMDAKİ ASKERLERİNE AĞABEYLİK EDERDİ
Şehit Celal Dağlı, her ay maaşından emrindeki askerlerden ihtiyacı olanlara destek veren yardımsever bir insandı. Bu şekilde yardım ettiği birçok asker şehit teğmen için gözyaşı dökerek "Hem komutanımız hem babamızdı. Her ay cebimize maaş gibi para koyar almayanların ise yastığının altına bırakırdı" dedi. Yardımcı olduğu askerlerin anneleri ise hislerini, "Yüzünü bir kez bile görmedik ama başka şehirlerden, bize anne diye seslenen bir oğul her ay para gönderirdi. O parayla ekmeğimizi çocuklarımızı büyütürdük" diye anlattı.
'ONU YOKLUKLA BÜYÜTTÜM, O BENİ VARLIKLA YAŞATTI'
Anne
Aysel Dağlı, şehit oğlunu şu sözlerle anlattı: "Bizim oğlanlar hep asker oldu çünkü biz devletini seven askerliği görev bilen bir aileyiz. Celal de asker oldu. 'Oğlum iste gökteki yıldızı da alayım' derdim. Onu yoklukla büyüttüm, o beni varlıkla yaşattı. İlk maaşı ile bana kurban kesti, bu bayram da bana kurban kesti ama kendisi göremedi. Maaşımı yedim derdi ama her ay ihtiyaç sahiplerine verirmiş."
ERDOĞAN'DAN TAZİYE TELGRAFI
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ağrı ve Bingöl'de şehit olan askerlerin ailelerine birer taziye telgrafı gönderdi. Erdoğan, Piyade Teğmen Celal Dağlı ve Jandarma Uzman Çavuş Yunus Emrah Ateş'in ailelerine başsağlığı telgrafı gönderdi. 21 Ağustos'ta yaralanan Dağlı tedavi gördüğü hastanede; Ateş ise Bingöl'ün Karlıova ilçesi çıkan çatışmada şehit olmuştu.