HASAN BASRİ YALÇIN'IN YAZISINDAN BAŞLIKLAR
Pozisyonlar belirginleşmeye başladı. Suud'un kaçacak yeri kalmadı. Amerika haraç için yola çıktı. Uygun bir fiyat karşılığında olan biteni görmezden gelebileceğini hissettirdi. Pompeo gezisiyle müzakere başladı.
Normal şartlarda Suud ve ABD baş başa kalsa bu anlaşma zaten şimdiye kadar yapılırdı. Kaşıkçı olayının üzeri çoktan örtülürdü. Hariri meselesinin nasıl kapatıldığına bir bakın. Kraliyet ailesine olanlara bir bakın. Ancak bu kez üçüncü bir göz var. İkisi baş başa kalamadı. Türkiye Suud'u suçüstü yakaladı. Elinde ciddi deliller var. ABD tek başına olayın üstünü örtemez. Türkiye delilleri ortaya döktüğü andan itibaren Trump yönetimi de güç durumda kalabilir.
Pompeo işte bu yüzden yola çıktı. Nabız tutmaya geliyor. Suud'un savunma ve teklifini dinleyecek. Prens ise parasına güveniyor. Meselenin kapatılabileceğini düşünüyor. Ancak bu kez fiyat yüksek olacaktır. Önemli olan ne kadar yükseleceği. Çok yükselirse, Prens özgüvenin dozajını kaçırabilir. Bunun işaretlerini zaten veriyor. Mesela Pompeo ziyareti öncesinde Suud tehdit dili kullanmaya başladı. Dünya ekonomisini zora sokabileceğini ve petrol fiyatlarını yükseltebileceğini ima etti. Doğruluk payı var. Suud eğer bu tür tedbirleri almaya kalkarsa ABD'nin ve dünya ekonomisinin canını yakabilir. Ama öldüremez.
YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ