Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Vatandaşlarımız Avrupa'ya vizesiz seyahati hak ediyor. Haksız uygulamanın kaldırılması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz." dedi.
Çavuşoğlu, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun katılımıyla Ankara'da yapılan 5. Reform Eylem Grubu (REG) Toplantısı'nın ardından diğer bakanlarla ortak basın toplantısı düzenledi.
"Kaşıkçı cinayetinde Türkiye'nin sergilediği tutum tüm dünya tarafında takdirle karşılanmaktadır"
MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU:
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde Türkiye'nin reform sürecine bağlılığını gösterdiğini aktaran Çavuşoğlu, bu toplantıda bir önceki REG Toplantısı'nda alınan kararların uygulanması noktasında görüş alışverişinde bulunduklarını söyledi.
Çavuşoğlu, reformların yanı sıra Avrupa Birliği (AB) ile yürütülen süreçlerle ilgili değerlendirmelerde bulunduklarına işaret ederek, AB'den beklentilerini masaya yatırdıklarını dile getirdi.
Bu kapsamda vize serbestisi, terörle mücadele, Gümrük Birliğinin güncellenmesi gibi AB ile atılabilecek adımları ele aldıkları bilgisini paylaşan Çavuşoğlu, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisinde denetimden tekrar çıkmak için atmaları gereken adımları da değerlendirdiklerini belirtti.
Çavuşoğlu, 11 sene Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisinde görev yaptığını, 2 sene başkanlık yaptığını hatırlatarak, şöyle konuştu:
"Biz bunu hak etmiyoruz. Oradaki tabloyu da görüyoruz. Maalesef ideolojilere kurban edilmiş bir meclis var. Avrupa'nın ortak değerlerini aşındırmaya başlayan bir kurum olmaya başladı. 2014'te denetimden çıktık. Reformlarla çıktık. Önümüzdeki süreçte de yine denetimden çıkacağımıza inanıyorum."
Adalet Bakanlığının yargı reformu sürecini kapsayıcı bir şekilde sürdüğüne değinen Çavuşoğlu, bu strateji belirlendikten sonra AB kurumları ve Avrupa Konseyi ile gelişmeleri paylaşacakları bilgini verdi.
ÇAVUŞOĞLU, VİZE SERBESTİSİYLE İLGİLİ ŞUNLARI SÖYLEDİ:
"Bizim vatandaşlarımız Avrupa'ya vizesiz seyahat etmeyi hak ediyor. Bu haksız uygulamanın kaldırılmasıyla ilgili çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Daha önce yedi kriterin altı kritere düştüğünü söylemiştik. Yeni pasaportların AB tarafından da tanınması sonucu altıya düştü. AB resmen de bunu bize bildirdi. Türkiye için kişisel verilen korunması, Türkiye Büyük Millet Meclisi etik kanunu gibi konularda ortak çalışma gruplarımız ikişer kere toplandı. Bu kararlı çalışmalarımızı sürdürerek, vize serbestisini elde edeceğiz."
18 Mart Göç Mutabakatı ile ilgili Türkiye'nin üzerine düşeni yapmasına rağmen AB'den istediği karşılığı bulamadığına vurgu yapan Çavuşoğlu, özellikle katılım müzakerelerin devam etmesi, gönüllü yerleşim ve vize serbestisi konusunda AB'nin gerekli adımları atmadığını kaydetti.
Çavuşoğlu, ABD'ye bu sorunları giderme çağrısını yaparak, şunları kaydetti:
"AB'nin Suriyeli göçmenlere aktarması gereken parada da ciddi gecikme ve aksama var. Bunların giderilmesini istiyoruz. Avrupa Parlamentosunun kararlarıyla Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı (IPA) kesintiye gittiler. Esasen şunu bir kere daha açıklıkla söylemek isterim. Bu tür kesintiler bizi iflasa götürmez. Bu küçük kesintilerle bizim ekonomimiz etkilenmez. Özellikle bizi eleştirdikleri alanlarda kesintiye gitmesi, her zaman söylediğimiz gibi AB'nin başka bir çelişkisidir. Bu tür küçük düşüncelerden AB'nin arındırılması gerekiyor. Türkiye'yi cezalandırdıklarını düşünüyorlarsa yanılıyorlar."
Fransa'daki protestolara da değinen Çavuşoğlu, "Vandalizme karşıyız ama aşırı güç kullanımına da karşıyız. Türkiye'de olduğu zaman bu gösterilere destek verenlerin, Fransa'da ve diğer ülkelerdeki olaylara tam tersi tutum sergilemesini çifte standart olarak görüyoruz." diye konuştu.
Çavuşoğlu, Avrupa'nın güvenliği ve istikrarının kendileri için önemli olduğunu ifade ederek, bu olayların en kısa sürede sona ermesini arzu ettiklerini söyledi.
Bakan Albayrak'tan 5. Reform Eylem Grubu Topantısı'nda önemli açıklamalar
HAZİNE VE MALİYE BAKANI BERAT ALBAYRAK:
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, AB ile bugüne kadar iki defa gerçekleştirilen Yüksek Düzeyli Ekonomik Diyalog Toplantısı'nın üçüncüsünü şubat ayında gerçekleştireceklerini belirtti.
Adalet Bakanlığının ev sahipliğinde Dışişleri Bakanlığı Avrupa Birliği (AB) Başkanlığı koordinasyonunda düzenlenen 5. Reform Eylem Grubu (REG) Toplantısı'nın ardından Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ortak basın toplantısı düzenledi.
Albayrak burada yaptığı konuşmada, Türkiye'nin en büyük ticari partneri AB ile iş birliğini, bundan sonraki süreçte daha da güçlendirerek ileri aşamaya taşımaya gayret ettiklerine işaret etti. Albayrak, söz konusu iş birliğinin güçlü olmasının, dünya ekonomisi açısından da olumlu bir süreci ortaya koyacağını aktardı.
3.ÇEYREKTE DE ÇOK ÖNEMLİ PERFORMANS SERGİLENDİ
Dün açıklanan büyüme rakamlarına da değinen Albayrak, "Yaşanan tarihi kur saldırısı, küresel piyasalardaki sert düşüşler ve sıkıntılı iklime, bir önceki yılın 3. çeyreğindeki çok büyük ve yüksek büyüme rakamına, AB ülkelerindeki yavaş büyüme rakamlarına rağmen Türkiye pozitif büyümeyle 3. çeyrekte de çok önemli performans sergiledi." değerlendirmesinde bulundu.
Albayrak, Avro Bölgesi'ndeki gelişmelere de dikkati çekerek, Türkiye ve AB'nin ekonomik iş birliğine her zamankinden daha fazla ihtiyacı olduğunu vurguladı. Türkiye'nin bu çerçevede pozitif ve yapıcı adımlarını kararlı şekilde atmaya devam edeceğini aktaran Albayrak, şunları kaydetti:
"Türkiye ile AB arasında ekonomi alanında bugüne kadar iki defa gerçekleştirilen Yüksek Düzeyli Ekonomik Diyalog Toplantısı'nın birincisi 2016'da ülkemizde, ikincisi 2017'de Brüksel'de gerçekleştirilmişti. Bu toplantıların üçüncüsünü şubat ayında gerçekleştirme noktasında mutabık kaldık. Her ne kadar mayıs ayında Avrupa Parlamentosu seçimleri olsa da öncesinde bu kararlılığı sergilemede mutabık kaldık. Sadece bakanlar değil, iş çevrelerinin de bir araya getirilmesiyle atılacak adımlarda önemli fikir teatileri gerçekleştirilecek."
En önemli konulardan birinin de Gümrük Birliği'nin güncellenmesi olduğunu anımsatan Albayrak, bu konuda, yoğun diplomasi yürütmeye devam ettiklerini anlattı. Albayrak, dünyada artan ekonomik korumacılık adımlarını da anımsatarak, "Türkiye, sadece Gümrük Birliği'nin güncellenmesi özelinde değil, bu ekonomik iş birliğinin gelişmesi noktasında da yeni küresel sisteme önemli mesaj verecek. Bu güncellenme süreci, ekonomik manadaki gelişimde kaldıraç görevi görecek." dedi.
"ÇOK DAHA İYİ PERFORMANS SERGİLEYECEĞİZ"
Albayrak, bugün açıklanan ödemeler dengesi istatistiklerine de işaret ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Ekim ayında geçtiğimiz iki aydan daha güçlü rakamlarla, 2,77 milyar dolarlık cari fazlayla tüm zamanların rekorunu kırdık. Bu durum, dengelenme sürecinin ne kadar güçlü ve sağlam ilerlediğinin altını çiziyor. Bugün dünden, yarın da bugünden iyi olacak. Bu süreç, Türkiye'yi her geçen gün daha da iyi ve olumlu ayrıştırmaya devam edecek. Kasım ve aralık öncü rakamları, bu dengelenme sürecinin, kasım ve aralık aylarında da çok daha güçlü neticelere gebe olduğunu, dengelenme sürecinin daha iyi noktaya gittiğine işaret ediyor. Yeni Ekonomi Programı'nda (YEP) cari açıkta koyduğumuz hedeften çok daha iyi performans sergileyeceğimiz kuvvetle muhtemel. Yıl sonunda 30 milyar doların altında rakamla çok daha pozitif netice ortaya koyacağımızın sinyallerini almaya başladık. Firmalar ve bankalar, dış borç yenilemede her geçen gün daha başarılı neticeler alıyor, Hazine tarafındaki başarılı ihraçlar, net döviz rezervinde artışın güçlü seyrettiğini ortaya koyuyor. Cari denge gelişmeleri olumlu sonuçları ortaya koyuyor. Tüm bu noktada, çok daha güzel gelişmelere gebe bir sürecin ortaya çıkacağını görebiliriz."
Meclis Genel Kurulu'nda başlayan bütçe maratonuna da işaret eden Albayrak, 2019 yılı bütçesinin, tasarruf, verimlilik ve dengeli büyümeyle değişim ve dönüşüm ruhunun ilk adımı olacağını bildirdi. Albayrak, "İnşallah aralık ayında da gösterilecek olumlu performansla, 2018 yılı sonu itibarıyla ortaya koyduğumuz enflasyon, cari denge ve büyümede, konulan YEP hedeflerinden çok daha pozitif neticeler ortaya koyacağız. Gerek para politikası gerek mali disiplinde 2018'i böyle kaparken, 2019'da aynı kararlı ve güçlü duruşla, daha pozitif adımların atılacağı bir yıla gireceğiz." ifadelerini kullandı.
Albayrak, 6. Reform Eylem Grubu Toplantısı'na Hazine ve Maliye Bakanlığının ev sahipliği yapacağını da söyledi.
"TÜRKİYE'Yİ, DAHA İLERİ TAŞIMAK İÇİN ÇALIŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ"
AB ile gerçekleştirilecek Yüksek Düzeyli Ekonomik Diyalog Toplantısı'nın 28 Şubat'ta yapılacağını belirten Albayrak, şunları kaydetti:
"Geçen yıl aralık ayı itibarıyla Türkiye-AB ilişkilerindeki iklim ile bugünkü iklim aynı noktada değil, ilişkiler değişebiliyor. Dünyada yeni ticaret düzenine dayalı ticari iş birlikleri konusunda çok daha farklı bir döneme giriyoruz. Türkiye, genç nüfusu ve yetişmiş insan gücü özelinde, AB için daha geniş fırsat yelpazesi ortaya konuyor. Gümrük Birliği, geçtiğimiz yıla göre Türkiye-AB ilişkileri açısından çok daha ümit vadeden müzakere sürecini ortaya koyuyor. Bu noktadaki taleplerimizi karşılıklı kazan kazan çerçevesi içinde 28 Şubat'taki toplantıda çok daha güçlü dile getireceğiz. Türkiye, çeyrek asırdır AB ilişkilerine çok büyük katkı yaptı. Bunun altını daha güçlü çizmeye devam edeceğiz. Mayıs ayındaki parlamento seçimlerinin oluşturduğu ekonomik ve siyasi iklim, önümüzdeki sürecin handikapları olarak yer alıyor. Biz tam saha markaja, prese devam edeceğiz. Sonuna kadar Türkiye'yi, ekonomisini, toplumumuzun refah düzeyini daha ileri taşımak için çalışmaya devam edeceğiz."
SÜLEYMAN SOYLU:
Önümüzde 7 kriter vardı. 4'üncüsüyle 5'incisi arası gerçekleştirmeye çalıştık. Hepimizin ne tür çalışmalar yapabileceği konusundaki değerlendirmeleri birlikte yapmış olduk. Biraz önce Dışişleri Bakanımız belirttiler. 7 kriterden biri olan yeni nesil pasaportlar konusunda 1 milyon 200 bin yeni nesil pasaportu vatandaşlarımızla buluşturduk. Bu konudaki kriter sayısı 6'ya düşmüş oldu.
Europol ile operasyonel işbirliği ülkemiz açısından önemli, Avrupa için önemli. Ama burada kişisel verileri korumayla ilgili ortak bir iradeyi ortaya koymamız gerekir.
Geri kabul konusudur ki, vize serbestisiyle ortaya çıkacaktır. Vize serbestisi onaylandığı andan itibaren geri kabul de taraflarca kabul edilmiş olacaktır.
18 Mart mutabakatını birlikte imzaladığımız muhataplarımız konusunda iyimser olamayacağımızı ifade etmek isterim. 2015'ten bugüne kadar yüzde 97 karşı tarafa düzensiz göç azalmıştır. Bu Türkiye'nin başarısıdır. Ve Türkiye bu başarıyı ortaya koymuştur. Ve inanıyorum ki 18 Mart mutabakatı konusunda Türkiye nasıl sorumluluğunu yerine getirmişse Avrupa da sorumluluğunu yerine getirmek zorundadır. Terörde, uyuşturucuda Avrupa açısından önleyici bir ülkeyiz. Avrupa açısından Türkiye bu konuda vazgeçilmez bir ülkedir. Avrupa'nın bu konuda Türkiye'ye karşı eli kuvvetli değildir. İki iki daha dört. Avrupa'nın bu konuda vermiş olduğu bir söz var, bunu da yerine getirmesi gerekir. Gönüllü İnsani Bakım Programı…
Burada eğer gönüllü insani kabul programı, düzensiz göç kabul yapan ülkelerden gerçekleşmezse bugün Avrupa'da yaşanan hükümet krizleri, kaoslar önümüzdeki günlerde artarak devam eder. Bu bir taraftan yabancı düşmanlığını körüklemekte, diğer taraftan da makulü ve esas itibariyle siyaseti devre dışı bırakmaya yönelik sonuçlar ortaya koymaktadır.
Şunu söylemek gerekir. "Bu kadar göç var, göç politikanız var mı" Var. Milli Göç Kurulumuz, kanunlarımızla, kurallarımızla bir çerçeve içerisinde gidiyor. Dün de bunu tahkim eden bir gelişme gerçekleşti. 165 ülke imzaladı. Bizim ne kadar doğru yolda olduğumuzu dünya teyit etmiş oldu. 2019'un ilk yarısında, milli göç belgemiz bir sonraki toplantımıza hazır hale gelir düşüncesindeyiz.
"ÇOK ÖNEMLİ BİR ÇALIŞMA BAŞLADI"
Sınır güvenliğinde de önemli adımlar attık. Batı ve Doğu sınır güvenliğimizi özellikle sınır entegrasyonu hem fiziki hem entegrasyonumuzu sağlayacak çok önemli bir çalışma başladı. ASELSAN bu çalışmayı yürütüyor. İran, Yunanistan ve Bulgaristan ve etrafımızdaki bütün ülkelerle sınır sistemleri konusunda önemli adımlar atıyor, önemli işbirliği gerçekleştiriyoruz.
SORU & CEVAP
SORU: Konuşmanızda da söylediniz. Yargı Reformu Stratejisi için ilk çeyrek dediniz, hangi tarihte açıklamayı planlıyorsunuz? AB taleplerine yönelik gelişme olacak mı?
ABDULHAMİT GÜL:
Yargı Reformu Belgemiz, hükümetin bir yol haritası anlamında, hedefimiz Ocak ayında kamuoyuna açıklamak. Burada da bir tarihi tüm paydaşlarla konuştuktan sonra bir belgemiz ortaya çıksın istiyoruz. 5 yıl boyunca yargımızın yol haritası olacak. Daha katılımcı ve belgenin bir hükümet politikası olacak şekle dönüşmesini arzuluyoruz. Temel olarak da bizim yaklaşımımız, Türkiye AK Parti cumhurbaşkanlığımız liderliğinde reformları geliştirdi.
Bu konuda yeniden bir reform irademizi yenileme güncelleme hususunda bir gayretimiz var. Yeni dönemde artık niteliği daha artırıcı faaliyete yoğunlaşacağız. Hakim savcının eğitim sürecini, meslek sınavı getirilerek yargıçların, avukatların bir sınava tabii tutularak niteliğinin artırılması, staj süresinin uzatılması, meslekte bulunan yargı mensuplarının ihtisaslaşmalarını sağlamayı amaçlıyoruz. Mevzuatta çok önemli gelişmeler kaydettik. Şimdi inşa dönemini hep beraber gerçekleştireceğiz.
Soru: Kaşıkçı cinayetine ilişkin süreç nasıl ilerleyecek? BM'den üst düzeyden bir çağrı mı bekliyoruz? Yoksa başka bir ülke girişimde mi bulunacak?
ABD Genelkurmay Başkanı "40 bine yakın YPG'liyi eğiteceğiz" sözleri vardı.
MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU:
Kaşıkçı cinayetiyle ilgili bugüne kadar Türkiye'nin sergilediği tutum tüm dünya tarafından takdir edilmiştir. Yeni deliller ortaya çıkıyor, belgeler ortaya çıkıyor. İstanbul başsavcılığımız inceliyor. Biz bilgi, belge ve delilleri Suudi Arabistan ile de paylaştık. Başsavcısı İstanbul'u ziyaret etti. Ortak komisyonda da gündeme geldi. Fakat Suudi Arabistan'dan bir işbirliği maalesef göremedik. Bizim Suudi Arabistan ile ilgili bir problemimiz yok. En son bazı taleplerimize olumsuz cevaplar verdiler.
Örneğin bu sorumlular Türk kanunlarına göre soruşturulması gerekiyor, yargılanması gerekiyor. Bizim talebimize karşı ret cevabı geldi. Neden bu insanların Türkiye'de yargılanmasını istemiyorsunuz? Acaba talimatı verenlerin ortaya çıkacağından mı korkuyorsunuz? Tüm bu tıkanma sürecinde uluslararası kamuoyunda da uluslararası soruşturma için talepler gelmeye başladı. BM'nin kendi içinde de bu talepler gelmeye başladı. Genel sekreter resmi bir talep gelirse, BM soruşturması olacaksa BM Güvenlik Konseyi'nden geçirmesi gerekiyor.
Suriye'nin Kuzey bölgesinin istikrara kavuşturulmasının bir tek yöntemi var. Münbiç üzerinde mutabık kaldığımız, ortak çalıştığımız bu yol haritasının Münbiç'ten sonra Fırat'ı doğusuna da uygulanmaya başlanmasıdır.
Eğer ABD'nin kastı YPG'yi eğitmekse bu son derece yanlıştır. Bölgeye yapılan ihanettir. Buna göz yumamayız.
ORTAK BİLDİRİ
Toplantı sonunda yayınlanan bildiride şu ifadeler yer aldı:
"Reform Eylem Grubu'nun (REG) beşinci toplantısı, Avrupa Birliği Başkanlığımız eşgüdümünde Adalet Bakanımız Sayın Abdulhamit Gül'ün ev sahipliğinde, Dışişleri Bakanımız ve Başmüzakereci Sayın Mevlüt Çavuşoğlu, Hazine ve Maliye Bakanımız Sayın Dr. Berat Albayrak ve İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu'nun katılımları ile 11 Aralık 2018 tarihinde Ankara'da gerçekleştirilmiştir.
Toplantıya, TBMM Adalet Komisyonu Başkan Vekili Sayın Yılmaz Tunç, TBMM İçişleri Komisyonu Başkanı Sayın Celalettin Güvenç, TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Sayın Volkan Bozkır, TBMM AB Uyum Komisyonu Başkanı Sayın Mehmet Kasım Gülpınar, Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Başkanı Sayın İsmail Emrah Karayel, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) Türk Grubu Başkanı Sayın Akif Çağatay Kılıç, Kamu Başdenetçisi Sayın Şeref Malkoç, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Başkanı Sayın Süleyman Arslan, Kişisel Verileri Koruma Kurumu Başkanı Prof. Dr. Sayın Faruk Bilir ve Cumhurbaşkanlığı Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu Başkanı Sayın Salih Tanrıkulu katılmıştır. Ayrıca Cumhurbaşkanlığı üst düzey temsilcileri iştirak etmiştir.
29 Ağustos 2018 tarihinde düzenlenen IV. Reform Eylem Grubu'nda da vurguladığımız üzere, Türkiye, AB üyeliğini hedeflemektedir ve bu kapsamda çalışmalarına kararlılıkla devam etmektedir. Bugün gerçekleştirdiğimiz toplantıda IV. REG toplantımızda aldığımız kararlar gözden geçirilmiş ve önümüzdeki süreçte hangi adımların atılabileceği kararlaştırılmıştır.
Katılım müzakere sürecimiz her ne kadar siyasi olarak engellense de Türkiye, AB standartlarına uyum için çalışmalarını kararlılıkla sürdürecektir. Reform sürecimizdeki bir diğer önceliğimiz Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisinin denetim sürecinden çıkmaktır.
IV. REG toplantımızda karar verdiğimiz üzere, Adalet Bakanlığımız yargı alanında yol haritamızı teşkil edecek Yargı Reformu Stratejisinin güncellenmesi sürecinde son aşamaya gelmiştir. Katılımcı bir yaklaşımla sürdürülen çalışmalarda yargıyla ilgili tüm paydaşların görüş ve önerileri alınmış olup ayrıca Avrupa Konseyi ve AB ile ayrıntılı çalışmalar yapılacaktır.
Yargının etkinliğinin ve verimliliğinin artırılması önceliğimiz doğrultusunda, IV. REG toplantımızı takiben, istinaf mahkemelerinin sayısı 9'dan 11'e çıkarılmış ve yargıda hedef süre uygulamasına geçilmiştir. Ocak 2019 itibariyle her bir soruşturma ve dava için öngörülen hedef süre taraflara tebliğ edilmeye başlanacaktır.
Türkiye Adalet Akademisinin reforme edilerek yeniden yapılandırılmasına ilişkin çalışmalar yürütülmektedir.
Adalet Bakanlığımız, önümüzdeki dönemde hakim/savcı sayısını Avrupa Konseyi Adaletin Etkinliği Komisyonu (CEPEJ) tarafından kabul gören standartlar doğrultusunda artırmayı hedeflemektedir. Adalet Bakanlığımız, 2023 yılına kadar, hakim/savcı adaylarının alımları konusunda gerekli planlamaları yapmıştır. 2019 yılında 1000 adlî yargı hâkim ve savcı adayı, 500 avukatlık mesleğinden hâkim ve savcı adayı, 100 idari yargı hâkim adayının belirlenmesi için; 29 Aralık 2018 tarihinde Ölçme Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) tarafından yazılı merkezi sınav gerçekleştirilecektir. Hali hazırda, eğitim almakta olan 2874 hakim/savcı adayı bulunmaktadır. Adalet Bakanlığımız, hakim ve savcı adaylarının gerekli kişisel, mesleki ve iletişim becerileri ile donatılarak, mesleğe kazandırılması konusunda en uygun modelinin belirlenmesi için Hukuk Fakülteleri, Yükseköğretim Kurumu, Hakim ve Savcılar Kurulu ve Türkiye Barolar Birliği başta olmak üzere ilgili tüm paydaşların katılımı ile toplantılar yapmakta; AB iyi uygulama örneklerini araştırmaktadır.
Temel hakların korunmasını güçlendirmek üzere uygulama süresi Mart 2019'da dolacak olan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi İhlallerinin Önlenmesine İlişkin Eylem Planını 2019 yılının ilk çeyreğinde güncelleme kararı aldık. Planın güncellenmesi sürecinde, Avrupa Konseyi ve Avrupa Komisyonu dahil tüm paydaşların görüş ve önerileri alınacaktır.
Temel hakların ve özgürlüklerin evrensel ölçüt ve uygulamalar ışığında geliştirilmesi bağlamında Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu'nu daha etkin ve işlevsel kılmaya yönelik politika ve tedbirlere "2019 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı" kapsamında yer verilmiştir. Bu bağlamda Kurum'un personel, mali, teknik ve fiziki altyapısının güçlendirilmesi amaçlanmaktadır.
Roman vatandaşlarımızın yaşam koşullarının iyileştirilmesi kapsamında yürüttüğümüz çalışmalara hızla devam etmekteyiz. Bu kapsamda, Türkiye-AB Roman Seminerine 2019 yılı içerisinde ülkemizde ev sahipliği yapacağız.
IV. REG kararı doğrultusunda, kalan yükümlülüklerimiz kapsamında çalışmalarımızı son dönemde yoğunlaştırdık ve her bir yükümlülük için çalışma grubu oluşturduk. Çalışma Gruplarımız, ikinci tur toplantılarını tamamladılar.
Son REG toplantımızdan bu yana, "Çipte parmak izi bilgisi içeren uluslararası biyometrik pasaportlara geçiş" yükümlülüğümüzün karşılandığı Avrupa Komisyonu tarafından teyit edilmiştir. Kalan altı yükümlülüğümüz çerçevesinde çalışmalarımız devam edecektir.
Vize Serbestisi Diyaloğu kapsamında önemli bir adım daha attık. Ağır Suçlar ve Terörizmle Mücadele Konusunda Europol ile yetkili Türk Makamları Arasında Kişisel Verilerin Değişimine Dair Türkiye-AB Anlaşmasının akdedilmesine ilişkin müzakerelere 30 Kasım'da Brüksel'de başladık. Bu sayede hem Vize Serbestisi Diyalogunda bir yükümlülüğü daha yerine getireceğiz hem de terörle ve organize suçlarla mücadelede AB'yle işbirliğimizi arttırmış olacağız.
Eş zamanlı olarak, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında çalışmalarımız teknik seviyede devam ediyor.
Kalan yükümlülüklerimiz kapsamında ayrıca geçtiğimiz dönemde kadük olan "TBMM Üyeliği Etik Kanun Teklifi"nin TBMM'de yeniden gündeme alınması konusunu da toplantımızda ele aldık. Söz konusu Teklifin canlandırılması konusunda en kısa zamanda Yüce Meclisimizin desteğini bekliyoruz.
Çalışmalarımızı yoğunlaştırdığımız bu süreçte, önemli işbirliği alanlarımızda AB ve Avrupa Konseyi ile temaslarımız en yüksek seviyede devam etmektedir.
22 Kasım tarihinde AB ile gerçekleştirdiğimiz Üst Düzey Siyasi Diyalog toplantısında, siyasi reform sürecimizdeki son gelişmeleri, göç, vize serbestisi ve terörle mücadele dahil olmak üzere önemli konuları ele aldık. REG'in yeniden toplanmaya başlaması, muhataplarımızca memnuniyet ile karşılanmış ve ülkemizin hukukun üstünlüğü ve temel haklar alanlarında reformları hızlı bir şekilde hayata geçirme hususunda sergilediği tutumun altı çizilmiştir. AB tarafı, Avrupa Konseyi ile ülkemiz arasında, Gayriresmi Çalışma Grubu toplantıları dahil olmak üzere, işbirliğinin devam ettirilmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirmiştir.
Avrupa Konseyi yetkilileri ile Adalet Bakanlığımız arasında 4-5 Ekim tarihlerinde Ankara'da düzenlenen Gayriresmi Çalışma Grubu toplantısında Yargı Reformu Stratejisinin güncellenmesinden OHAL sürecinde alınan tedbirlere kadar çeşitli konular ele alınmıştır. Avrupa Konseyi, İnsan Hakları Tazminat Komisyonu'nun yetki alanının genişletilmesi ile dostane çözüm ve tek taraflı deklarasyon sonucu verilen AİHM kararı sonrasında yeniden yargılama ve soruşturma açılması imkanlarının genişletilmesine yönelik atılan adımları memnuniyetle karşılamıştır.
25 Temmuz 2018 tarihinde 7145 sayılı Kanunla Tazminat Komisyonunun yetkisinin genişletilmesinin ardından, Anayasa Mahkemesi, bu yolu tüketilmesi gereken olağan başvuru yolu kabul etmiş ve kabul edilemezlik kararları vermiştir. Tazminat Komisyonu da başvuruları almaya başlamıştır.
Ayrıca, OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu, Avrupa Konseyi nezdinde temaslarda ve bilgilendirmede bulunmak üzere 29 Kasım 2018 tarihinde Strazburg'a bir çalışma ziyareti gerçekleştirmiştir.
Türkiye-AB arasında 28 Kasım tarihinde Brüksel'de Ortaklık Komitesi düzenledik ve ilişkilerimizin birçok boyutunu ele aldık. Ortaklık Konseyi'nin de önümüzdeki aylarda toplanmasını bekliyoruz.
Türkiye-AB Terörizmle Mücadele İstişareleri kapsamında hazırlanan Eylem Listesi doğrultusunda Adalet Bakanlığımız ile Eurojust arasında diyalog güçlendirilmiş ve karşılıklı ziyaretler planlanmıştır. Adalet Bakanlığımızın temsilcileri 16 Kasım'da Eurojust'ı ziyaret etmiş; 10 Aralık'ta da Eurojust temsilcileri ülkemize çalışma ziyareti gerçekleştirmişlerdir. Eylem Listesinde yer alan bir diğer faaliyet olarak, 11 Aralık'ta (bugün) Avrupa genelinde radikalleşmeyle mücadele alanında rol oynayan uzmanları ve kurumları bir araya getiren "Radikalleşme Farkındalık Ağı-RAN" ile Ankara'da bir çalıştay düzenlenmektedir. Ayrıca, Emniyet Genel Müdürlüğümüz tarafından Europol ve AB üyesi ülkelerin temsilcilerinin katılımıyla 17-18 Ekim tarihlerinde bir çalıştay düzenlenerek, ülkemizde ve AB ülkelerinde faaliyet gösteren terör örgütleri ve organize suç şebekeleri hakkında bilgi paylaşımında bulunulmuştur.
Avrupa Komisyonunca iyi düzeyde ilerleme kaydettiğimiz belirtilen Adalet, Özgürlük ve Güvenlik Faslında (24. Fasıl) da çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yabancılarla ilgili göç stratejilerini belirlemek, koordinasyonunu ve uygulamasını takip etmekle görevli Göç Kurulunun ilk toplantısı, 21 Kasım 2018 tarihinde gerçekleştirilmiş ve Milli Göç Strateji Belgesinin hazırlıkları başlamıştır. Bir önceki REG toplantımızda mutabık kaldığımız üzere, 2019-2021 yıllarını kapsayacak Organize Suçlarla Mücadele Eylem Planının 2019 yılı Ocak ayında onaylanması hedeflenmektedir.
18 Mart Türkiye-AB Mutabakatı çerçevesinde, ülkemizin yoğun çabaları sayesinde düzensiz göçün kontrol altında tutulması ve daha da önemlisi can kayıplarının önüne geçilmesi konusunda yakalanan istikrar sürdürülmüştür.
Mutabakat çerçevesinde, AB'ye katılım müzakerelerinin tekrar canlandırılması, Vize Serbestisi Diyalogunun hızlandırılması, Gönüllü İnsani Kabul Programının uygulanması, ülkemizde geçici koruma altında bulunan Suriyelilere mali yardımın hızlandırılması ve Gümrük Birliğinin güncellenmesi için müzakerelere başlanması konusunda AB'nin de taahhütlerini yerine getirmesini bekliyoruz. Gümrük Birliği'nin güncellenmesi müzakerelerinin bir an evvel başlaması hem AB hem de Türkiye'nin yararına olacaktır.
Göç yönetiminin salt güvenlik anlayışıyla değil, insani boyutuyla da ele alınması gerekmektedir. Marakeş'te Hükümetlerarası Konferans'ta kabul edilen Küresel Göç Mutabakatına, göçün tüm boyutlarını bütüncül ve kapsamlı bir şekilde ele alması ve uluslararası alanda daha etkin bir işbirliğinin geliştirilmesi bakımından önem atfediyoruz. Keza, dünyada en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ülke olarak, 17 Aralık 2018 tarihinde BM Genel Kurulu'na sunulacak olan Mülteciler Konulu Küresel Mutabakatı'nı da, mülteciler konusunda yük ve sorumluluk paylaşımı bağlamında somut adımlar atılması için önemli bir referans belge olarak görüyoruz ve bu açıdan tam olarak uygulanmasını yakından takip edeceğiz.
30 Kasım 2018 tarihinde Brüksel'de yapılan Sığınmacı Mali İmkanı Yönlendirme Komitesi toplantısı ile 3 milyar Avro tutarındaki ikinci dilimin sektörlere dağılımı konusunda AB tarafı ile ön mutabakat sağlanmıştır. İkinci dilimin en kısa zamanda hızlı bir şekilde harcanmaya başlanmasını bekliyoruz.
Türkiye-AB Katılım öncesi mali yardımlar (IPA) çerçevesinde bugüne kadar yargı, temel haklar, göç ve sınır yönetimi alanında önemli projeler hayata geçirilmiştir. Katılım müzakereleri siyasi nedenlerle engellenmekteyken, mali yardımlar AB'ye uyum sürecimizde önemli bir enstrüman olmaya devam etmiştir. Reform ve AB'ye uyum adımlarını canlandırdığımız bu süreçte, IPA fonlarında kesintiye gidilmesi kararıyla, AB'nin Türkiye'deki görünürlüğü azalacak ve özellikle öğrenciler, yereldeki paydaşlar ile sivil toplum örgütlerinin AB'deki muadilleri ile etkileşimleri kısıtlanacaktır. Önümüzdeki süreçte, AB'nin bu yaklaşımından vazgeçmesini, aksine, çabalarımızı teşvik edici şekilde siyasi, mali ve teknik desteğini artırmasını bekliyoruz.
Reform Eylem Grubu, 18 Aralık'ta Enerji, 15 Ocak'ta Ulaştırma, 28 Şubat'ta da Ekonomi alanında Türkiye-AB Yüksek Düzeyli Diyalog toplantılarının ve 18-20 Aralık'ta Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu toplantısının yapılacak olmasını memnuniyetle not etmiştir.
Ayrıca, Birleşik Krallık'ın AB'den ayrılması sürecindeki gelişmeler yakından takip edilmektedir. Brexit'in ülkemize olabilecek etkilerini ele almak ve bu bağlamda çıkarlarımızı en iyi şekilde korumak amacıyla Birleşik Krallık tarafı ile çalışma grupları oluşturulmuş, keza Üst Düzey Brexit Diyalogu tesis edilmiştir.
Bir sonraki REG toplantısının Hazine ve Maliye Bakanlığımız ev sahipliğinde 2019 yılının ilk yarısında gerçekleştirilmesi kararlaştırılmıştır."