Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin 500 Büyük Hizmet İhracatçısı Ödül Töreni'nde konuştu. Türkiye'nin dış politikada destan yazdığını belirten Erdoğan Fırat'ın doğusuna yönelik yapılacak operasyonla ilgili önemli açıklamalarda bulundu:
Türkiye'nin yönetimi, Türkiye'nin iktidarı dış politikada destan yazmaktadır, destan. Ve bunu dünyanın devleriyle birlikte hem diplomatik, hem askeri, hem de sınırlarımızın güvenliği anlamında başarmış bir Türkiye var. Bunu hazmedemeyenler var, özellikle de içeriden hazmedemiyorlar. Onları gastroentologlara göstermek lazım. Bizim Suriye'nin topraklarında gözümüz yok ama Suriye'den bize gelecek terör saldırılarına karşı tavrımız kesindir. Güvenlik noktasında taviz veremeyiz. Bölgenin güvenliği bizim için esastır. Gerek Rusya gerek İran'la birlikte bölgede attığımız adımların hedefi, güvenliği tesis etmektir.
"Önümüzdeki aylarda hem DEAŞ'ı hem PKK'yı bitirecek bir harekat gerçekleştireceğiz"
'BU BÖYLE BİLİNSİN'
Trump bana "Siz DEAŞ'ı temizler misiniz?" diye sordu. "Temizleriz" dedik ve lojistik destek vermelerini istedik. Sonrasında ise çekilmeye başladılar. Fırat'ın doğusunda tüm itirazımıza rağmen kurulmaya çalışılan terör koridoru bizi her türlü riski almaya itiyor. Obama döneminde yaşanan sorunlar kötü bir miras olarak Trump'a kaldı. Trump ile Suriye meselesinde pek çok noktada aynı görüşü paylaştığımızı gördük. Gelişmeler Fırat'ın doğusundaki operasyonda bizi beklemeye yöneltti ama bu ucu açık bir bekleme değil. Önümüzdeki aylarda Suriye sahasında PKK ve DEAŞ kalıntılarını ortadan kaldıracak bir harekât tarzı izleyeceğiz, bu böyle bilinsin. Bugün Türkiye'ye diz çöktürmek düne göre katbekat zorlaşmıştır. İş dünyamızın tamamını yine yanımızda görmekten memnuniyet duyuyorum. Sizlerin her birinizi yol ve kader arkadaşım olarak görüyorum.
Türkiye bugünlere kolay gelmedi. Milletin zorlamasıyla demokrasiye geçildikten sonra yükseliş ve büyüme hamlesi başlamıştır. Şehit Başbakan Adnan Menderes ile başlayan bu dönem kaos içindeki 1970'lerde kaybolmuştur. Merhum Özal'ın 1980'lerde uygulamaya koyduğu Türkiye'yi dünyaya açma politikası da 1990'ların koalisyon ve cunta karmaşasında aynı akıbete uğramıştır.
ELİTLER YÜZÜNDEN KÜLTÜR HAYATI ÇORAKLAŞTI
Başkan Recep Tayyip Erdoğan dün akşam Star gazetesince düzenlenen 5. Necip Fazıl Ödülleri'nin, Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'ndaki törenine katıldı. Erdoğan, özetle şunları söyledi:
Kaymağını yedikleri bu ülkeye adeta asalak gibi yapışan elitler, Türkiye'nin kültür hayatının çoraklaşmasının da başlıca müsebbipleridir.
Bu akşam beni tarihe götürüyor. Üniversite yıllarıma götürüyor. Burası Spor Sergi Sarayı'ydı. Tabi burada üstadı dinliyorduk. O gece üstadı takdim etme fırsatı bana nail olmuştu.
Üstat Necip Fazıl son nefesini verinceye kadar statüko ve kalemşörlerinin hedefi olmuştur. Tam 8 kez hapse girmiştir. Üstad sırf milletin değerleriyle barışık kimliğinden dolayı belirli çevrelerin karakter suikastine maruz kaldı.
Saldırılar ve hoyratlar karşısında dinleyenlerin yüreğinde abideleşen bir Necip Fazıl vardır. Gelecek nesillere üstadın hayalini kurduğu güçlü bir Türkiye'yi bu eserlerle bırakacağına inanıyorum. Gecede ödül alan isimler ise şöyle: Arif Ay (Şiir), Aykut Ertuğrul (Hikaye- Roman) Prof. Dr. Ahmet Yaşar Ocak (Fikir- Araştırma), Yasemin Karahüseyin ile Fatih Baha Aydın (İlk Eserler), Prof. Dr. Muhammed Harb (Uluslararası Kültür- Sanat) ve Prof. Dr. Nevzat Atlığ (Saygı Ödülü).
