Karacabey, AA muhabirine, orman yangınlarıyla mücadele ve tahrip olan alanlarda yapılan çalışmalara ilişkin değerlendirmede bulundu.
Orman yangınlarıyla mücadelede önleme, söndürme ve rehabilite olmak üzere 3 stratejilerinin olduğunu ifade eden Karacabey, önleme çalışmaları kapsamında eğitim ve bilinçlendirme ile teknik çalışmaların ön planda tutulduğunu söyledi.
Karacabey, teknik çalışmalar çerçevesinde, yerleşim yeriyle ormanlar veya tarımarazileri arasında yanmaya dayanıklı ağaç türlerinden şeritler oluşturularak, yangınların ormanlara sıçramasına engel olmaya çalıştıklarını, ormanların yanıcı madde yükünü azaltmak için de yol kenarlarındaki eğimli alanların temizlendiğini bildirdi.
Orman yangınlarında başarıyı getiren en önemli faktörün erken haber alma ve etkili müdahale olduğuna dikkati çeken Karacabey, bu kapsamda ülke genelinde 776 yangın gözetleme kulesi ve insansız hava araçlarıyla izleme çalışmaları yapıldığını dile getirdi.
Karacabey, Meteoroloji Genel Müdürlüğü ile yaptıkları ortak çalışmalarla oluşturulan "Elektronik Yangın Risk Haritası"nın saatlik bazda oluşabilecek yangınlara karşı yetkilileri uyardığını belirterek, ihbar anında alanlara müdahalede bulunmak için de bin 173 noktada konuşlanmış ekiplerin bulunduğunu aktardı.
"YANGINA 12 DAKİKADA MÜDAHALE EDİLİYOR"
Yanma riski yüksek ormanların bulunduğu bölge müdürlüklerinde ortalama yangına ilk müdahale süresinin verilen eğitimler, geliştirilen altyapı faaliyetleri ve teknolojiyle donatılmış sistemler sayesinde 15 yılda 40 dakikadan 12 dakikaya indirildiği bilgisini veren Karacabey, birkaç yıl içinde de 10 dakikaya ulaşmak için gerekli çalışmaların ve tedbirlerin alındığını ifade etti.
Karacabey, yangınlara erken ve etkili şekilde müdahale edilebilmesi için bu yıl yer ekiplerinde toplam 2 bin 551 araç ve bu araçlarda görevli 19 bin 39 personelin çalıştığını, havadan destek için de bugün itibarıyla 6 idare helikopteri ile 34 su atar helikopterinin hazır olduğunu söyledi.
"YANAN ALANLAR AĞAÇLANDIRILIYOR"
Çeşitli mecralarda, yanan orman arazilerinin farklı ticari amaçla kullanıldığı ve kullanılacağı iddialarının gündeme getirildiğini anımsatan Karacabey, bunların gerçeği yansıtmadığını bildirdi.
Karacabey, şöyle konuştu:
"Yanan orman alanlarına aynı yıl içinde ağaçlandırma çalışması yapılarak bölgenin eski haline getirilmesi hedefleniyor. Söz konusu alanların hiçbirinin ticari amaç için kullanılması mümkün değildir. Bu konu, Anayasa'nın 169. maddesindeki 'Yanan ormanların yerinde yeni orman yetiştirilir.' ibaresiyle güvence altıdadır."
Karacabey, yangınlar sonucu tahrip olan alanlarda, Yanan Orman Alanların Rehabilitasyonu ve Yangına Dirençli Ormanlar Tesisi Projesi kapsamında bölgedeki bitki yapısını bozmadan rehabilitasyon ve ağaçlandırma çalışmalarının yapıldığını anlattı.
Geçen yıl yanan 5 bin 644 hektar alanın bin 722 hektarının aynı yıl içinde ağaçlandırıldığını, bin 197 hektardaki çalışmaların da yıl sonuna kadar tamamlanacağını belirten Karacabey, ağaçlandırılmaya konu edilmeyen 2 bin 725 hektar alanın ise örtü yangını olması ve mevcut ağaçların zarar görmemesi nedeniyle müdahale gerektirmediğini dile getirdi.
"YANGINLARIN YÜZDE 88'İ İNSAN KAYNAKLI"
Karacabey, son 10 yılda 66 bin hektar yanan ormanlık alanın 46 bin 852 hektarının ağaçlandırıldığını, geri kalan 19 bin 148 hektar arazinin de müdahale gerektirmeyen alan olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"2009-2018 yıllarını kapsayan son 10 yıllık istatistiklerimize göre orman yangınlarının yüzde 12'sinin yıldırım, yüzde 88'inin insan kaynaklı olduğu görülmektedir. Bu dönemde yıllık ortalama çıkan 2 bin 388 yangında zarar gören alan 6 bin 665 hektardır. Geçen yıl 2 bin 167 orman yangını 5 bin 644 hektar alanı etkiledi. Bu da ortalamanın altında olduğunu gösteriyor. Bu yıl ise 16 Temmuz itibarıyla 816 orman yangını meydana gelmiş olup, bu yangınlar neticesinde bin 419 hektar ormanlık alan zarar görmüştür. Geçmiş son 3 yılın 16 Temmuz'a kadarki dönemlerinde çıkan yangınlara bakıldığında ise 2016'da bin 76, 2017'de 925, 2018'de 794 orman yangını meydana geldi."
