HDP İL BİNASINDAN DAĞA…
İtirafçı V.K. ifadesinde, "HDP'de görevli olduğunu bildiğim kişi, kırsal alanına gitmek istersem yardım edeceğini ve bana HDP binasına gelerek kendisini bulmam gerektiğini söyledi. Ramazan isimli kişiyle HDP il binasında buluştum. Kendisiyle beraber Yüksekova-Esendere bölgesinden PKK/KCK terör örgütünün Kuzey Irak'ta bulunan Gare alanına 4-5 gün yürüyerek ulaştık" dedi.
HDP İLE ALANYA'DAN KOBANİ'YE…
İtirafçı M.S. verdiği ifadede, "Alanya HDP binasında Kobani'ye gitmek isteyenlere yönelik organizasyon yapılıyordu. Ben de buranın organizasyonu ile Şanlıurfa Suruç'a gittim. Amacımız Kobani'ye geçmekti. Fakat güvenlik güçleri bizi fark etti" dedi.
"DAĞA KAÇIRIRIZ…"
Müşteki olarak ifadesi alınan V.D. ise bir grup HDP'linin evine gelerek "Sen eşinle anlaşamıyorsun, siz bir daha birbirinizi görmeyeceksiniz. Biz ne zaman istersek sen o zaman eşini görebilirsin. Sizin sorununuzu devlet çözemez. Bizim mahkememizde yargılanacaksınız. Bizden haber bekleyeceksiniz. Bizi dinlemezsen seni Kandil'e kadar götürürüz" dediğini ifade etti.
Halkların Demokratik Partisi (HDP)'nin PKK terör örgütüne militan temin etmek üzere adeta bir merkez gibi çalıştığı şüpheli ve müşteki ifadelerine yansıdı. Partinin ayrıca kırsala adam kaçırılması konusunda da faaliyet yürüttüğü, bu yönde çeşitli tehditlerde bulunduğu ifadelerde yer aldı.
İşte kan donduran o ifadeler…
HDP ALANYA'DAN PKK KIRSAL ALANINA GEÇİŞ
Alanya Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen bir soruşturmada 'Silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan hakkında soruşturma yürütülen dosyada şüpheli olan M.S. isimli bir şahıs ifadesinde, 2012 yılında Alanya'da turizm işletmeciliği bölümünde okumaya başladığını, 2. sınıfta iken şüpheli H.A. ile tanıştığını, H.A., R.E., D.Ö., İ.O., S.A., A.A., H.A. ile birlikte 29 Nisan 2014 tarihinde Kobani'ye gitmek için Alanya HDP organizasyonu ile Alanya'dan Şanlıurfa Suruç'a gittiklerini, yine aynı organizasyonla Suruç'ta bir köyde indiklerini, köyde kendilerine kolluk güçlerinin müdahale ettiğini, bu esnada H.A.'nın kolluk görevlilerince gözaltına alındığını söyledi. Şüpheli M.S. bu şekilde HDP'nin kırsal alana geçişte kendisine nasıl yardım ettiğini gözler önüne serdi.
"HDP BİNASINA GEL"
Bu sorunlara eşimin ailesi de dâhil olunca aramızda daha büyük sorunlar çıktı. Bu olaydan sonra Hakkari-Yüksekova'da bulunan ve uzaktan akrabam olan aynı zamanda HDP'de görevli olduğunu bildiğim ve bana daha önceki dönemlerde PKK/KCK terör örgütünün propagandasını yaparak kırsal alanına gitmek istersem yardım edeceğini ve bana HDP binasına gelerek kendisini bulmam gerektiğini söyleyen soy ismini bilmediğim Ramazan isimli şahsın parti binasında yanına giderek yaşadığım ailevi problemleri anlattım.
KAMP ALANINA GİTTİĞİMİZDE...
Terör örgütünün kırsal alanına gitmek istediğimi söyledim. Ramazan isimli şahısla buluştuğum gün kendisi ile beraber Yüksekova-Esendere bölgesinden PKK/KCK terör örgütünün Kuzey Irak'ta bulunan Gare alanına 4-5 gün yürüyerek ulaştık. Ramazan yolun bir kısmını biliyordu. Türkiye sınırından çıktıktan sonra bölgede bulunan kaçakçılara terör örgütünün kamplarını sorarak yolumuzu bulduk. Kamp alanına gidince bizi Bakur kod isimli örgüt mensubu karşıladı. Katılım yapmaya geldiğimizi söylememiz üzerine bizi yeni şervan eğitimine dâhil etti. Bu esnada üzerimde bulunan TC nüfus cüzdanımı ve cep telefonumu alarak bana kod adı verildi."
"HDP ADINA FAALİYET YÜRÜTTÜM, SONRA KOBANİ'YE GEÇTİM"
Yine 'Silahlı terör örgütüne üye olma' suçu kapsamında yargılanan S.A. isimli şüpheli ifadesinde önceden HDP çalışmalarında yer aldığını, ardından kırsal alana geçtiğimi şu şekilde anlattı: "Ben 7 Temmuz 2015 tarihinde ailevi sebeplerden dolayı İstanbul'da arkadaşlarımın yanında kaldım. Bunun üzerine ailem kayıp müracaatında bulundu. Bir müddet ailemden kopuk bir şekilde yaşadım. Ailemle problemlerim devam ediyordu. Kendime çıkar bir yol bulamıyordum.
Bir boşluktaydım, daha önceden seçim çalışmalarında HDP adına faaliyetler yürütmüştüm. Suriye Kobani bölgesinde Kürtlerin DEAŞ tarafından saldırılara uğradığını basından görüyordum. Bu sebepten dolayı 2015 yılının Aralık ayı gibi Şanlıurfa ilinden kaçak yollardan Suriye ülkesine geçerek Kobani merkeze vardım. Burası YPG kontrolündeydi. Halktan birine örgüte katılmak istediğimi söyleyince beni YPG'nin bulunduğu alana götürdüler."
"SENİ KANDİL'E KADAR GÖTÜRÜRÜZ"
Yine bir soruşturma kapsamında müşteki sıfatıyla ifade veren V.D. isimli şüpheli de HDP tarafından PKK terör örgütüne gönderilmekle tehdit edildiğini anlattı. V.D. ifadesinde, resmi nikahlı eşi olan N.D.'nin uyuşturucu ticareti yapmaktan aranması olması sebebiyle gözaltında olduğunu, eşiyle ailevi sorunları olduğunu, buna bağlı olarak Aile Mahkemesi'nde eşiyle davalarının bulunduğunu söyledi. 20 Haziran 2017 günü saat 23:30 sıralarında dayısı olan M.B.'nin evine gelerek eşiyle yaşadığı problemlerden dolayı HDP partisinden arkadaşlarının geleceğini söylediğini ve ertesi gün 5'i kadın 1'i erkek 6 kişinin geldiğini söyledi. Bu kişilerin kendisine "Sen eşinle anlaşamıyorsun, siz bir daha birbirinizi görmeyeceksiniz. Biz ne zaman istersek sen o zaman eşini görebilirsin. Sizin sorununuzu devlet çözemez. Bizim mahkememizde yargılanacaksınız. Bizden haber bekleyeceksiniz. Bizi dinlemezsen seni Kandil'e kadar götürürüz" dediklerini ifade etti.
HDP'Lİ İSİM ÖRGÜTE ELEMAN KAZANDIRIYORDU
HDP Merkez Yürütme Kurulu üyesi Tuna Aydın'ın 2015 yılında PKK terör örgütünün kırsal alanında silahlı eğitim aldığı ortaya çıkmıştı. Bu durum üzerine Tuna Aydın tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. PKK üyesi olup örgütten kaçarak etkin pişmanlıktan yararlanan bir tanık, Aydın'ın örgüte eleman kazandırma işleriyle ilgilendiğini belirterek şunları söylemişti: "Tuna, 2018 yılının mayıs ayında Irak Süleymaniye bölgesinde yapılan 'orta doğu sorunları' isimli PKK ile ilgili propaganda da yapılan konferansa gitmem amacıyla yol parası, harçlık ve uçak bileti bilgilerini bana veren şahıstır. Toplantıya katılmam için bana sürekli ısrarda bulunuyordu.
Beni örgüte gönderdiği gibi başka kişileri de örgüte gönderme, örgüte eleman kazandırma, işleriyle uğraşıyor." Ayrıca terör örgütü PKK ve PYD'nin Suriye topraklarında bulunan militanlarından yaralananları İstanbul'a getirip tanınmış hastanelerde tedavi ettirdiği belirlenen ve HDP Fatih İlçe Yönetim Kurulu üyesi Adem Kum'un da aralarında bulunduğu 4 şüpheli hakkında da 'silahlı terör örgütüne üye olma' suçlaması kapsamında dava açılmıştı.
