Türkiye, bir süredir Diyarbakır ve İstanbul'da süren iki eyleme kilitlendi. İki eylemin de ortak noktası annelerin gözyaşı. Diyarbakır'da terör örgütü PKK tarafından çocukları dağa kaçırılan anneler HDP İl Başkanlığı önünde eylemlerini tam 36 gündür sürdürüyor. Evlatlarını geri isteyen anneler yaşadıkları acı ile gözyaşı döküyor. CHP'li İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından işten çıkarılan binlerce işçi de 42 gündür belediye binası önünde eylemde. İşçiler arasındaki anneler ise ekmeğe muhtaç duruma düşürüldükleri ve evlatlarının geçimini sağlayamadıkları için büyük bir acı yaşıyor. Diyarbakır'da evlat nöbeti tutan annelerin eylemine Türkiye'nin dört bir yanından hatta Avrupa'dan destek gelirken, CHP ve HDP ise destek olmak bir yana, annelerin sesine kulaklarını tıkamayı sürdürüyor.
'OĞLUM SİZİN KÖLENIZ DEĞİL'
Diyarbakırlı Hacire Akar'ın 21 Ağustos'ta kaybolan oğlu Mehmet Akar'ın (21) HDP'liler tarafından dağa kaçırıldığı gerekçesiyle parti binası önünde oturma eylemi başlatması ve oğluna kavuşmasının ardından başlayan evlat nöbetindeki anneler her şeye rağmen eylemlerini kararlılıkla sürdürüyor.
3 Eylül'de başlatılan oturma eylemine katılanların sayısı dün 54'e çıktı. 2015'te, 15 yaşındayken Kuran kursunda hafızlık okurken kaybolan oğlu Cafer için Diyarbakır'dan gelen Hatice Ceylan oturma eylemine katıldı. Anne Ceylan, "Oğlum 1,5 yıl önce aradı bizi. Fazla konuşamıyordu, bizden konuşmamızı bekliyordu. Nerede olduğunu sorduk, Suriye'de olduğunu, ama neresinde olduğunu söyleyemeyeceğini söyledi. Yanında başkaları da vardı o yüzden fazla konuşamadı. Oğlumu göndersinler diye geldim HDP önüne, başka bir isteğim yok. Çocuklarımızı bıraksınlar. Oğlumuz onların kölesi değil. Kendi çocuklarını götürsünler madem o kadar seviyorlarsa. Oğlum beni duyuyorsa kapımız ona her zaman açıktır, ne gecemiz ne gündüzümüz belli değil. Hayıtımız cehenneme döndü. Benim ciğerimi koparanın da ciğeri kopsun. Bu acıyı bana kim yaşattıysa, bin beterini yaşasın" dedi.
ANALARIN EKMEĞİNE GÖZ DİKTİLER
CHP'li İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) işten çıkardığı işçiler arasında bulunan anneler ise, 28 Ağustos'tan beri 42 gündür süren eylemde evlatlarına bir lokma ekmek götürmek için belediye binası önündeki eylemlerine devam ediyor. SABAH'a konuşan anneler yaşadıkları mağduriyeti şöyle anlattı:
Münire Fırat: İki çocuğum var, biri askerde ve ben çocuğuma bu ay harçlık gönderemedim. Üniversite okuyan kızım, iş arıyor. Mutfak masraflarımızı bile karşılayamıyoruz. Annelerin ekmeğine göz diktiler. Bu bize reva mı?
Nurdan Melayin: Ekrem İmamoğlu hani herkesi kucaklıyordu çok güzel. Bizi de bir kucaklasın. Bizim suçumuz neydi de işimizden edildik?
Kezban Kaya: Bir SMS ile hayatımız altüst oldu. Üç çocuğuma iyi bir eğitim aldırmak istiyordum, ama şimdi borç içinde ve çaresiz bir durumdayım.
Fatma Özdemir: Eşim koah hastası. Ancak iyi olduğu zamanlarda işe gidebiliyor. Çok zor durumdayız. Ekrem İmamoğlu'nun söylediği ile yaptığı çok farklı oldu. Anneler olarak işçi dostu olarak düşündük, "Bizi çıkarmaz" dedik. Ama öyle olmadı.
Ayşe Özer: Eşim ve çocuklarım böbrek hastası. Kılıçdaroğlu 'Anneler başımızın tacıdır" demişti. İmamoğlu da "Annelerimize ihtiyaç var, kadınlara öncelik vereceğiz" diyordu ama anneleri işten çıkardı.
