PKK tarafından çocukları kaçırılan annelerin kararlı bekleyişine destek olmak amacıyla Diyarbakır'a giden Eğitim İş Sendikası'na üye 7 öğretmen ihraç edildi. 21 Eylül'de annelerle kucaklaşan öğretmenler, jet hızıyla alınan kararla sendikadan ihraç edildi. Kararın tamamen siyasi olduğunu belirten Ayla Salmanlı, "Asla pişman değiliz. Yine olsa yine giderim" dedi.
3 GÜNDE DİSİPLİN KURULUNA!
Birleşik Kamu İş Sendikası içinde örgütlü Eğitim İş Sendikası içindeki "Hepimizin Sendikasıyız Grubu" öğretmenler 21 Eylül'de Diyarbakır annelerine ziyarette bulunmuştu. Birleşik Kamu İş Konfederasyonu Başkanı ve Genel Sekreteri tarafından 23 Eylül'de sendikalara yazı yazıldı. 24 Eylül günü Eğitim İş Merkez Yönetim Kurulu'nun disiplin kuruluna sevk edildi. 28 Eylül'de olağanüstü başkanlar kurulu toplanarak disiplin kuruluna sevk etti. 7 Aralık 2019 disiplin kurulu ihraç kararı verdi. Önceki gün olağanüstü olarak toplanan genel kurulda 7 öğretmen ihraç edildi.
Jet hızıyla alınan kararların tamamen siyasi olduğunu belirten Ayla Salmanlı, öğretmenler olarak hem Diyarbakır annelerine sahip çıkmak hem de katledilen öğretmenlerin hatırasına sahip çıkmak amacıyla ziyarete gittiklerini belirtti. Böyle bir kararın alınmasını beklemediklerini ifade eden Salmanlı, "2007 yılından beri bu sendikanın üyesiyim. 29 yıldır da kamu sendikal mücadelenin içindeyim. Daha önce de başka bir sendika üyesiydim. Bizden savunma istediler. Gerekçe olarak 'Konfederasyonun adını kullandınız' dediler. Ama biz asla kullanmadık. Tamamen siyasi bir karardır. Hukuki bir karar değildir. Eğitim işin disiplin sürecini yürüttükleri genel kurul tarafından onaylanmış bir yönetmelik yok" diye konuştu.
GÖREVİ KÖTÜYE KULLANDILAR
Böyle bir ziyaret gerekçesiyle ihraç edilme örneğinin olmadığını belirten Salmanlı, "Biz PKK'lı bir aileyi ziyaret etseydik, böyle bir disiplin süreci yaşayabileceğimizi düşünmüyorum. Disiplin kurulu üyeleri siyasi bir karar almıştır. Bu siyasi bir linçtir. Kendileri güya ellerindeki gücü kullanmışlardır ama eğitim iş tabanı buna müsaade etmeyecektir" dedi. Yürütmeyi durdurmak için mahkemeye gittiklerini belirten Salmanlı, "Süreç devam edecek. Merkez yönetim kurulu, merkez disiplin kurulu görevlerini kötüye kullanmıştır. Tüzüğümüze aykırı eylem içinde değiliz. Tam da tüzüğümüz terör örgütüne hayır diyen ilkelerden alıyor" dedi.
'ÖNCE TÜRKİYE'
"Böyle bir şey başıma geleceğini bilsem yine giderdim" diyen Salmanlı, "Bizim önceliğimiz Türkiye'nin çıkarıdır. Bizim açımızdan asla pişmanlık yoktur. Bu yaşamımızda en onur duyduğumuz tarih Diyarbakır analarını ziyaret ettiğimiz 21 Eylül 2019 tarihidir" şeklinde konuştu.
YANLARINDA OLMAMIZ BİRİLERİNİ RAHATSIZ ETTİ
İhraç edilen Bülent Turan: Baştan sona kadar hukuksuz bir karar. Eğitim Sen'in vicdanıyla töresiyle hukukuyla bağdaşmayan bir karar. Biz bunları hem savunmamızda genel kurulda yaptığımız konuşmada da aktardık. Bizim ne sendikaya ne konfederasyona yaptığımız bir eylem değil. Tamamen terör örgütü PKK'ya karşı annelerin yanında olmamız birilerini rahatsız etti. Öyle olunca da vicdanlardan yoksun bir şekilde karar ortaya çıktı. Böyle bir karar çıkacağını bilseydik de giderdik. Biz bu konuda kimsenin kararını beklemedik, beklemeyiz de. Bütün eğitim camiasına çağrı yapıyorum. Biz öğretmeniz. Çocuk yetiştiriyoruz, insan yetiştiriyoruz. Ülkenin birliğinden bütünlüğünden yana tavır koyuyoruz. Orada anneler çocuklarımız terör örgütünün taşeronluğunu yapmasın, silah değil kalem tutsun diyor. Bütün öğretmenlerin bunda sorumluluğu vardır. Ülkemizin bölünmez bütünlüğünden, milletimizin birliğinden yanayız. Polisiyle, askeriyle, her kurumuyla topyekün bir mücadele yürütüyoruz. Elbetteki bu mücadelenin karşı tarafından da rahatsız olanlar olacaktır. Oradaki anneler PKK'nın siyasi kanadı HDP'yi işaret ediyor. Onlarla kim iş tutuyorsa bundan rahatsız oluyor. Biz bu mücadeleyi vatan millet karşıtı fikirlere pabucu bırakacak değiliz.
