Suriye'nin İdlib şehrinde Türk askerlerine yönelik gerçekleştirilen hava saldırısında 33 asker şehit düştü. Rejim tarafından gerçekleştirilen bu hain saldırı dünya kamuoyunda da geniş tepki çekerken son dakika haberleri de art arda geliyor. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, katıldığı bir canlı yayında İdlib son durum hakkında bilgi verirken Türkiye'nin mülteci politikasına ilişkin flaş yorumlarda da bulundu.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, İdlib'deki hava saldırısı sonrası özel bir televizyon kanalının canlı yayınına katıldı. Türkiye'nin Türkiye milli güvenliği için Suriye topraklarında terörle mücadele ettiğini belirten Çelik, "Milletimizin başı sağ olsun. Allah rahmet eylesin şehitlerimize yaralılarımıza şifa diliyoruz. Aynı zamanda şehitlerimize yapılan alçakça saldırıya en güçlü şekilde karşılık veren mücadele eden kahraman Silahlı Kuvvetlerimize buradan dualarımızı desteklerimizi gönderiyoruz. Türkiye milli güvenliği için Suriye topraklarında terörle mücadele etmektedir. Türkiye bu mücadeleyi o topraklarda belli bir derinlik yaratarak ortaya koymasaydı, bu mücadele hatırlıyorsunuz topraklarımızın içine sıçramaya başlamıştı. Hatay'a, Urfa'ya, Antep'e füzeler düşüyordu. Bunları püskürttük ve bunları Türkiye Cumhuriyeti toprakları ve vatandaşlarına zarar vermeyecek bir derinliğe kadar öteledik. Dolayısıyla buradaki bu terörün sivil alanlardaki bu bölgelere yerleşmemesi için topraklarımızı ve sınırlarımızı tehdit etmemesi için İdlib'deki askeri varlığımız büyük bir milli güvenlik fonksiyonu icra etmektedir. Bu saldırı Soçi mutabakatına ve diğer mutabakatlara rağmen rejimin kalleşliği tarafından ve rejimi destekleyenlerin cesaretlendirmesiyle gerçekleşmiştir." sözlerini kullandı.
Ömer Çelik, Türkiye'nin mülteci politikasına ilişkin de konuşurken son dakika açıklamalarında bulundu. Çelik, 'Mültecileri artık tutacak durumda değiliz' diye konuşarak sözlerini şu şekilde sürdürdü;
AÇIK KAPI POLİTİKASI
Türkiye'nin mülteci politikasının aynı olduğunu fakat, Türkiye'nin artık mültecileri tutabilecek durumda olmadığını kaydeden Çelik, "Bizim bu konuda resmen söyleyeceğimiz bir şey yok. Ama Türkiye'nin İdlib'den gelen bu yeni mülteci baskısını taşıyamayacağını Türkiye'nin kapasitesinin artık dolduğunu söylemiştik. Dolayısıyla oluşan tazyik artık Türkiye tarafından tutulamıyor. Bu yapılan saldırılar neticesinde hem Türkiye'nin içindekiler Avrupa'ya doğru hareketleniyorlar hem de Suriye topraklarından Türkiye doğru hareketlenme var. Ancak şimdiye kadar mülteci politikamız aynıdır. Ortada bir durum var atık mültecileri tutacak durumda değiliz." diye konuştu.
'KINAMALARDAN BIKTIK, RETORİKTEN BIKTIK'
Ömer Çelik, Avrupa Birliği'nden somut destek görmek istediklerini belirterek, "Avrupa Birliği'nin burada yapacağı tek bir şey var. Türkiye Cumhuriyeti devletinin haklı mücadelesinde nasıl destek vereceğidir. Kınamalardan bıktık. Retorikten bıktık. Söylemlerden bıktık. Türkiye'nin yanında hiçbir fiili tavır alınmamasından bıktık. Ne orada uçuşa yasak bölge oluşturalım dediğimizde destek verdiler. Ne güvenli bölge oluşturalım dediğimizde destek verdiler. Şimdi yapacakları şey Türkiye'nin yanında ama sadece sözle değil somut olarak ve eylem olarak nasıl duracaklarını göstrermeleridir. Bunun dışında hiçbir şey Türkiye için önem teşkil etmiyor." dedi.
Konu ile ilgili Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde alınacak kararlar konusunda da değerlendirmede bulunan Çelik, "Tabii ki yüce meclisin takdirindedir. Böylesine milli bir meselede Türkiye Büyük Millet Meclisi her zaman tarihi fonksiyonunun icra etmiştir. Ve TBMM milletimiz adına milli birlik ve beraberlik içerisinde bu tip saldırılara karşı koyulacağını her zaman ifade etmiştir. TBMM'nin geleneğinde bu var." ifadelerini kullandı.
Sınır kapıları açıldı! Göçmenler Avrupa yolunda | Video
REUTERS BÖYLE DUYURDU
Reuters haber ajansının üst düzey bir Türk yetkiliye dayandırdığı habere göre, İdlib'den gelmesi muhtemel yeni göç dalgasının kara ve deniz yoluyla Avrupa'ya geçmesine engel olunmayacak. Türk yetkili, alınan kararla ilgili sahil güvenlik ve sınır güvenliği ekiplerine gerekli talimatların verildiğini söyledi.