İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi'nde oybirliği kararıyla kurulan Kanal İstanbul Projesi Araştırma Komisyonu araştırmasını tamamladı. Prof. Dr. Recep Bozdoğan tarafından hazırlanan mütalaada ise "Kanal İstanbul'a karşı sürdürülen eleştiriler, büyük ölçüde siyasi ve ideolojik tabanlı olup, ÇED raporunu okunmamasından kaynaklanmaktadır" dedi.
'DEPREME BİR ETKİSİ YOKTUR'
Merkez bölgelerdeki yoğunluk kısmen kaydırılmış olacak ve riskli binalarda yaşayan insanlar güvenli alanlara taşınmış olacaktır.
Yeni imal edilecek 500 bin nüfuslu şehir yatay mimari ve akıllı şehir uygulamasıyla ülkemizde insan, çevre ve değer odaklı şehirleşme ve kentsel dönüşüm çalışmaları açısından örnek teşkil edecektir.
Kanal İstanbul Projesi'nin Türk mühendislerce projelendiriliyor olması milletçe hepimiz için ayrı bir gurur kaynağı olmaktadır.
Kanal İstanbul Projesi kanalın derinliğinin 20,75 metre olması açısından depreme herhangi bir etkisinin olmayacağı ÇED raporunda ve görüşlerini aldığımız bilim insanları tarafından verilen raporlarda da net olarak belirtilmiştir.
ÇED RAPORU BİLE OKUNMADAN...
Kanal İstanbul'un yapılma amacı ise öncelikli olarak (sürenin azaltılması değil) İstanbul'un ve İstanbul Boğazı'nın güvenliğini sağlamaktır.
İstanbul Kanalı'nın yapılmasının ülkemize sağlayacağı bir diğer kazanım ise ekonomik kazanımdır. Kanal İstanbul'u kullanacak olan gemilerden elde edilecek gelirler ve bölgenin bir ticaret-lojistik merkezi olmasının ülkemizin ticaret hacmini oldukça artıracağı öngörülmektedir.
Maliyeti yaklaşık 75 milyar TL olarak öngörülen Kanal İstanbul Projesi'nin hayata geçirilmesi ülkemizin dünya ölçeğinde tanınırlığını çok üst düzeylere taşıyacaktır. İstanbul ülkemizin sahip olduğu en büyük markadır. İstanbul'u dünya şehirleri arasında örnek ve öncü bir şehir durumuna getirmek hepimizin öncelikli görevidir. Ülkemiz uzman kadrosu bu projeyi gerçekleştirmek gerekli yeterliliğe sahiptir.
Kanal İstanbul'a karşı çıkılmasının tek sebebi ÇED raporunu okumamaktır.
