AK Parti Merkez Yürütme Kurulu Başkan Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde toplandı. Koronavirüs başta olmak üzere gündemi değerlendiren MYK'nın ardından parti sözcüsü Ömer Çelik kameralar karşısına geçti, değerlendirmelerde bulundu. Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın CHP tarafından darbe imaları ile hedef alınmasına sert sözlerle yanıt verdi; "Bunlar demokrasiyi felç etme örgütünün gönüllü üyeleridir. Seçilmiş Cumhurbaşkanlığı rejimine saray rejimi demeye başladılar. Askeri vesayeti, yargı vesayetini tahrik etmeye çalışırlar bunlar. 'Saray rejimi' tartışmasını çok uzun zamandır yapıyorlar." dedi.
Çelik, normalleşme takvimine ilişkin yaptığı değerlendirmede, "Normalleşme sürecine giriyor olmamız son derece önemlidir. Vatandaşlarımızın sıkıldığını biliyoruz. Tedbirlere ne kadar uyarsak normalleşme o kadar gerçekleşecek. Arzumuz tedbirlere tam olarak uyulmasıdır. Geldiğimiz nokta bizim için sevindiricidir ama rehavete kapılmamamız gereken bir dönemdeyiz." ifadelerini kullandı.
Çelik, T3 Vakfı'na karşı başlatılan karalama kampanyasına da yüklendi; "T3 Vakfı'na yapılan saldırılar manidardır. Yine cunta çağrıları, darbe çağrıları yapanlar tarafından yapıldı bu çağrılar. Siyasi suikastler, bu gelişmelerde de yapılmaya çalışılıyor. Yine aynı siyasi argümanlarla yapılıyor. SİHA'ların oyun değiştirici olmasının derin bir rahatsızlık yaratmış olduğunu görüyoruz." diye konuştu.
Ömer Çelik'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Dün Cumhurbaşkanımız yeni kolaylaştırmaları açıkladı, bunları da takip edeceğiz.
Dünyadaki durumu da takip ediyoruz. Hangi ülkelerde vaka nasıl seyrediyor, ülkemize yansımaları nasıl olabilir...
Normalleşme sürecine giriyor olmamız son derece önemlidir. Vatandaşlarımızın sıkıldığını biliyoruz. Tedbirlere ne kadar uyarsak normalleşme o kadar gerçekleşecek. Arzumuz tedbirlere tam olarak uyulmasıdır. Geldiğimiz nokta bizim için sevindiricidir ama rehavete kapılmamamız gereken bir dönemdeyiz.
Son dakika: AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'ten AK Parti MYK toplantısı sonrası flaş açıklamalar | Video
DARBE İMASI TARTIŞMALARI
Türk siyasi tarihi açısından tarihe geçmesi gereken bir tartışma yaşadık. 10 gündür devam ediyor. Bir internet sitesindeki yazarın Sayın Cumhurbaşkanımızı merhum Başbakan Menderes'in akıbetiyle tehdit eden bir yazının çıkmasına kadar varan bir süreç. Bir askeri bürokartın yüce Meclis'e saldırısıyla başladı bu dönem. Maalesef bildiğiniz bir parti her zaman olduğu gibi vesayet süreçlerine verdiği desteği burada da gösterdi.
Bunlar demokrasiyi felç etme örgütünün gönüllü üyeleridir. Seçilmiş Cumhurbaşkanlığı rejimine saray rejimi demeye başladılar. Askeri vesayeti, yargı vesayetini tahrik etmeye çalışırlar bunlar. 'Saray rejimi' tartışmasını çok uzun zamandır yapıyorlar.
Bu zihniyet türlü şekillerde karşımıza çıkar.
Meclis'e ilk girdiğimizde hemen rejim tartışması haline getirirlerdi. Rejim tartışması çıkarılmak isteniyor.
'Seçimle veya başka türlü' demenin anlamı net. Seçimle gidecek demek her muhalefetin hakkıdır. Seçim ile ya da başka şekilde gidilecek demek başka bir şeydir.
Bu cunta çağrılarına direniyoruz.
Kim rejim tartışması açıyorsa zihninin arkasında Yassıada stratejisini hayata geçirmek vardır. Bu, milli iradeye dönük suikast girişimidir. Neden bu çağrılar hep bir partiden geliyor?
İçimizde hastalıklı bir zihniyet koronavirüs ile ilgili mücadelede başarısız olalım diye mücadele ediyor. Bunların içinde bilim adamı vasfı taşıyanlar ve siyasilerin olması son derece üzüntü vericidir. Tabii siyaset önümüzdeki nesil için yapılırsa çok daha kıymetlidir. Önümüzdeki seçimleri de, önümüzdeki nesilleri de düşünüyoruz.
Seçimle ilgili bir dertleri yok, seçim dışı yollarla başa gelmenin yollarını arıyorlar hala.
EKONOMİK DESTEK
Ekonomik destekler 200 milyar TL'ye ulaşmıştır. 5 milyon 100 bin vatandaşımıza kamu bankaları kredi desteği sunmuştur. Çok yönlü düşünerek krizi yönetiyoruz. Şimdiye kadar 102 ülkeden 65 bin vatandaş geldi.
KORONA SONRASI YENİ DÜNYA DÜZENİ
Koronavirüs sonrası dünyanın köklü bir şekilde değişeceğini öngörebiliriz. Etkiler üzerine analiz yapanlar, korona öncesi ve korona sonrası dünyanın farklı olacağını ortaya koyuyor. İleriye dönük bakıldığında 2.Dünya Savaşı sonrası oluşan düzenin koronavirüs ile sona erdiği görülecek. Aşı dünyanın ortak malı olmalıdır anlayışımız, dünya 5'ten büyüktür anlayışımızın koronaya uyarlanmış halidir. Bazı ülkelerin mahrum bırakıldığı dünya dikiş tutmaz.
En temelde bu süreç, küreselleşmeyi sadece serbest ticaret üzerinden tanımlayan dünyanın, küresel dayanışma olarak tanımlamaya dönmesi ile sonuçlanmalıdır. Birbirlerinin müttefiki olmalarına rağmen maske çalan, gasp eden ülkeler oldu. Kendi tedarik çizginizde kuvvetli olmanız gerek. Bu Türkiye'yi yeni dünya düzeninde öne çıkartacaktır.
T3 VAKFINA YÖNELİK SALDIRILAR
T3 Vakfı'na yapılan saldırılar manidardır. Yine cunta çağrıları, darbe çağrıları yapanlar tarafından yapıldı bu çağrılar. Siyasi suikastler, bu gelişmelerde de yapılmaya çalışılıyor. Yine aynı siyasi argümanlarla yapılıyor. SİHA'ların oyun değiştirici olmasının derin bir rahatsızlık yaratmış olduğunu görüyoruz. Milletvekili olarak görev yapanların bundan rahatsız olması herhangi bir demokratik anlayışla izah edilebilir değil.
SORU - CEVAP
Normalleşme takvimi ile ilgili: Kalabalıklaşmanın oluşmamasını sağlamak en önemli konu. Kalabalıklaşmanın doğal olduğu mekanlarda sosyal mesafe önemli. Herkes istiyor bellir bir mekanlarda oturalım istiyor. Ancak bu belli bir takvim içinde olacak. Şu an için ona dair bir şeyler söylemek çok mümkün değil. Kolaylaştırmalar duruma göre gündeme gelecektir. Ters bir durum olursa sıkılaştırmalar gündeme gelecektir. Maskelerle ilgili karara dair yapılmış, bitmiş bir çalışma yok.
YKS tarihi ile ilgili eleştiriler ve ücretsiz maske dağıtımına ilişkin
Maskeleri en yoğun şekilde dağıtmaya çalıştık. Muhalefet bununla ilgili verileri nereden almış, veri aldıklarını da sanmıyorum. Kendilerine gelen şikayetler üzerinden konuşuyorlar. Ne kadar kapasitemiz varsa kullandık. Vatandaşımızın memnuniyeti çok yüksek durumda. Elde maske yoktu da biz yurtdışına göndermişiz gibi bir algı yapıyorlar. Bu kriz bir hafta, birkaç gün önceden alınan kararlarla yönetilecek bir kriz değil. Gün içinde değişen, dinamik kararlarla yönetilen bir süreç. En başarılı mücadele eden ülkeler arasında yer aldığımızı DSÖ'de söylüyor.
YKS için alınan ilk karar ne kadar süreceği bilinmezken alınmış bir karardı. Öğrencilerin işleri kolaylaşsın diye baraj indirildi, süreç uzatıldı, müfredattan muaf olmaları sağlandı. 100 binden fazla öğrencinin üniversiteye girmesi sağlanacak. Öğrenci kardeşlerimiz biliyor ki, tüm gelecek hazırlıklarımız onlar içindir. Bütün aldığımız kararlar onların geleceği içindir. Onların geleceği için bu ülkeyi hazırlamaktan büyük memnuniyet duyuyoruz.