CHP Maltepe İlçe Başkan Yardımcısı Umut Karagöz'ün 23 yaşındaki bir genç kıza cinsel saldırıda bulunduğunun ortaya çıkması ve Karagöz'ün tutuklanmasıyla patlak veren CHP'deki taciz, tecavüz vakaları gündeme bomba gibi düştü. Birçok olayda olduğu gibi bu olay da CHP İstanbul İl Başkan Canan Kaftancıoğlu'nun talimatıyla gizlenmeye çalışıldı ancak jet hızıyla hazırlanan iddianame ve akabinde Karagöz'ün tutuklanmasıyla olay gizlenemedi. Peş peşe gündeme gelen ve her biri büyük bir rezalet örneği olan olaylarla ilgili CHP'li yöneticilerin, CHP'li kadınların tutumu ise ayrı bir tartışma konusu oldu. CHP İstanbul Kadın Kolları Başkan Yardımcısı Nesime Sağlam'ın teşkilatta yaşanan taciz iddialarına karşı tepki vermek bir yana sosyal medyada alaycı bir tutumla adeta dalga geçmesi akıllara durgunluk vermişti. Zira Sağlam'ın bu tepkisi dışında kimseden ses seda çıkmıyor.
CHP'deki taciz ve tecavüz skandallarında son durum ne? CHP'liler neden sessiz? | Video
KEMAL KILIÇDAROĞLU SUS PUS
Tüm Türkiye'nin CHP'deki taciz ve tecavüz skandallarını konuştuğu bugünlerde CHP Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin kadın kollarınca düzenlenen "Yaşamhak Projesi" tanıtımına katıldı. Kılıçdaroğlu bu programda kadınlara vaatler sundu, birçok konuda çağrıda bulundu ama partisindeki bu skandalla ilgili tek laf etmedi.
"İNSANLIĞA VE ADALET DUYGUSUNA İHANETTİR"
Toplumun her kesiminden eleştirilerin geldiği ve tepki gösterdiği CHP'deki taciz ve tecavüz skandallarına ve partili yöneticilerin, CHP'li kadınların sessizliğine dikkat çekerek tepki gösteren Kadın ve Demokrasi Derneği Başkanı Dr. Saliha Okur Gümrükçüoğlu, "Taciz ve tecavüz insanlık onurunu ayaklar altına alan en ağır suçlardan biridir. Bu suçu işleyenler de toplum vicdanında mahkum olurlar. Bizim kültürümüz ve inancımız böyle suçların örtbas edilmesine, görmezden gelinmesine ve hatta aklanmaya çalışılmasına asla izin vermez!" dedi.
Sabah.com.tr'ye açıklama yapan Gümrükçüoğlu, açıklamasında şunları kaydetti:
Mağdurun kimliği ya da suçlunun konumu da işlenen suçu hafifletemez. İnsana yakışan hakikatin yanında, haksızlığın karşısında durmaktır. Bu olayda da, bir siyasi parti yöneticisinin bir kadına karşı işlediği ağır bir suç söz konusudur. Sessiz kalarak, siyasi kaygılarla suçu örtbas etmeye çalışmak her şeyden önce insanlığa ve adalet duygusuna karşı yapılmış bir ihanettir.