Son dakika | Ürolog Prof. Zeki Bayraktar: LGBT aktivitesi topluma eşcinselliği dayatıyor
Son dakika haberi: Yıllardır bilimsel olarak eşcinsellik üzerinde çalışmalar yapan “İnterseks ve Eşcinsel” kitabının yazarı Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi Ürolog Prof. Dr. Zeki Bayraktar ile ailelerin korkulu rüyası eşcinsellik ve Boğaziçi eylemlerinde tekrar kendisini gösteren LGBT aktivitelerini konuştuk. Bayraktar konuyla ilgili çok önemli tespitlerde bulunurken toplum ve aile yapısına ilişkin kritik son dakika açıklamalarına yer verdi. İşte LGBT aktiviteleri ve bu propagandanın doğurduğu sonuçlar...
Son dakika haberi: Boğaziçi Üniversitesi eylemleri sırasında LGBT kulubünün kutsala yaptığı saygısızlık, eşcinsel aktivitelerin yaptığı dayatmayı bir kez daha gündeme getirdi. Toplum içinde normalleştirmenin de ötesine geçerek özendirilmeye çalışıldığı iddia edilen bu akımın amacı nedir? Neden dünya ile eşzamanlı olarak Türkiye'de de faaliyetlerini hızlandırdı? Yıllardır bu konuda önemli çalışmalara imza atan Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi Ürolog "İnterseks ve Eşcinsel" kitabının yazarı Prof. Dr. Zeki Bayraktar ile eşcinselliği ve hızla yükselen LGBT aktivitelerini konuştuk. İşte kritik tespit ve son dakika uyarılarından bazı başlıklar:
EŞCİNSELLİĞİN DOĞUŞTAN GELDİĞİ KANITLANMADI
Bu konu gerçekten de son zamanlarda sık tartışılan bir konu haline geldi. Eşcinsellik kesinlikle doğuştan gelen, genetik olan bir durum değil. Eşcinselliğin genetik olduğunu gösteren hiçbir kanıt yoktur. Aksine eşcinselliğin genetik olmadığı özellikle son yıllarda yapılan genetik çalışmalarla kanıtlanmıştır. Nitekim bu konuda bugüne kadar yapılan en kapsamlı çalışma 2019'da yayınlandı; Amerika, İngiltere ve Kanada merkezli bir çalışma ile yaklaşık 500 bin bireyin genetik materyali ve cinsel yönelimi incelendi ve eşcinsellik geninin bulunmadığı, daha doğrusu eşcinselliğin genetik olmadığı gösterildi. Nitekim bu çalışmadan sonra LGBT lobisi bile bu iddiayı terk etti. Aama ne hikmetse bazı çevreler hala bunu dile getiriyor.
CİNSEL KARMAŞA 1-6 YAŞTA BAŞLIYOR
Cinsel kimlik için kritik dönem 1-6 yaştır. Anne babalar telkin yolu ile hatalı mesajlar verince çocuk kimlik karmaşasına giriyor ve yolculuk böyle başlıyor. Yani erkek çocuk babasını modelleyemezse, örneğin babasından nefret ederse erkek olmak istemiyor, maskülenliği reddediyor, feminen alana sığınıyor. Kız çocuk annesini modelleyemezse annesi çok ezilen, itilen, kakılan, sinik bir model ise veya babası çok zalim ise, annesine zulmediyorsa annesi gibi bir kadın olmak istemediği için bir koruma mekanizması olarak kadın olmayı reddediyor, maskülen yapıya özeniyor. Veya oğlan çocuk isteyen bir baba kız doğunca hayal kırıklığı yaşıyor ve bunu kızına hissettiriyor, kız çocuk babasının sevgisini kazanmak için erkek olmak istiyor.