İzmir Barosu avukatlarından Dündar A. geçtiğimiz günlerde Beykoz'daki bir notere gitti. Elinde İ, A. adına hazırlanmış bir vekaletnameyle Beykoz'da bulunan bir daireyi satmak istedi. Notere ibraz ettiği vekaletnameyle satış için işlem başlatan avukatın sunduğu belgenin sahte olduğu ortaya çıktı. Çünkü, iddiaya göre vekaletname gerçeğe aykırı şekilde düzenlenmiş ve vekil eden İ.A. tarafından imzalanmamıştı.
SAHTE VEKALETNAME İLE SATIŞ YAPMAYA ÇALIŞTI
Noterin ihbarı üzerine olayla ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı. Yürütülen soruşturmada ifadesi alınan avukat Dündar A., vekaletnamenin sahte olduğunu bilmediğini, bu sırada gördüğü notere giderek satış işlemini gerçekleştirdiğini kaydetti. Savcılık, daireyi satın almak için avukatla birlikte noterde bulunan Medine P.'nin ifadesine başvurdu. Medine P., daireyi satın almak için avukatın yanında bulunduğunu, olayla ilgisi olmadığını iddia etti. Tapu sahibi İ.A.'da avukata böyle bir vekaletname vermediğini, satıştan haberinin olmadığını kaydetti. Savcılık tarafından yürütülen soruşturma geçtiğimiz günlerde tamamlandı.
Dündar A.
SAHTECİLİK VE DOLANDIRICILIK
Savcılık, avukat tarafından hazırlanmış Seferihisar Noterliğini tarafından onaylı vekâletnamenin gerçeğe aykırı olarak düzenlendiğini bildiği hâlde, söz konusu vekâletnameyle İstanbul ili, Beykoz ilçesinde bulunan bir araziyi satmaya çalıştığı gerekçesiyle Adalet Bakanlığı'ndan soruşturma izni istedi. Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü avukatın, vekâletname ve ekteki nüfus cüzdanının da sahteliğini bilerek Beykoz Tapu Müdürlüğünde satış işlemi yapmaya çalıştığı gerekçesiyle soruşturma izni verdi. Savcılık izin sonrası avukat hakkında Resmi Belgede Sahtecilik, ve dolandırıcılık suçlarıondan İstanbul Anadolu Ağır Ceza Mahkemesinde yapılmak üzere son soruşturmasnın açılamsına karar verdi.
