SON DAKİKA | Bakan Fidan'dan A Haber'e özel röportaj: İsrail güvenlik değil toprak peşinde
Son dakika haberi... Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, A Haber ekranlarında Türkiye'nin dış politikasına dair merak edilen soruları yanıtladı. Katil İsrail'in Gazze'deki katliamlarına değinen Bakan Fidan, "İsrail yalan söylemeyi bıraktığı zaman kendini güvende hissedecek. İsrail güvenlik değil toprak peşinde. İsrail, Filistinlilere kendi topraklarını verince güvenli olur." dedi.
Son dakika haberine göre; Dışişleri Bakanı Fidan, katıldığı A Haber yayınında gündemi değerlendirdi, soruları yanıtladı. Fidan, ABD'nin İran destekli gruplara düzenlediği saldırılara yönelik soruya ilişkin, ABD'nin "ateşle oynadığını" vurgulayarak, "Ateşle oynadığınız zaman o ateş her an yangına dönüşebilir. Kontrol altına alınamayabilir. Burada bir riskle karşı karşıyayız. Bu kontrol altına alınamamazlık meselesi bir tehdit olarak karşımızda duruyor." ifadelerini kullandı.
Türkiye olarak bölgesel ortaklarla ve ABD ile sürekli görüşüldüğünü dile getiren Fidan, "Bölgesel yayılmadan kaçınmak lazım. Durum iyi değil. Daha büyük bir yayılmayla karşı karşıya kalabiliriz." şeklinde konuştu.
SON DAKİKA | Bakan Fidan'dan A Haber'e özel röportaj: İsrail güvenlik değil toprak peşinde
"İSRAİL GÜVENLİK PEŞİNDE DEĞİL"
Fidan, dünya kamuoyunda İsrail'in güvenliği konusunun sürekli gündeme getirildiğinin altını çizdi.
İsrail'in, dünya kamuoyuna yalan söylemekten vazgeçtiği zaman kendini güvende hissedeceğini belirten Fidan, "İsrail güvenlik peşinde değil. İsrail daha fazla toprak peşinde. Filistinlilere kendi devletini verdiği gün zaten İsrail güvende olacak." dedi.
Fidan, bölge ülkeleri olarak sorumluk almaya hazır olduklarını defaatle ilettiklerini anımsatarak, "İki devletli çözümü gündeme getirirken bu sefer farklı olarak, metodolojik olarak da garantörlük mekanizmasını öne sürmemizin arkasında bu yatıyordu." diye konuştu.
ABD İLE F-16 ANLAŞMASI
Fidan, ABD ile gündemde olan F-16 savaş uçakları konusuna ilişkin soruya, İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya üyeliğinin hem NATO hem de Türkiye gündemine 2022'de girdiğini anımsatarak "Bu süreçte tabii Türkiye sorumlu bir ortak perspektif ile her türlü desteği verdi. Fakat İsveç ve Finlandiya denkleme girdiği zaman burada bir aşamalandırma ile denkleme girme ihtiyacı hissettik." diye konuştu.
Özellikle Türkiye'nin hem NATO hem de bazı NATO ülkeleri ile güvenlik açısından stratejik sorunlarının olmasının müzakere gerektirdiğini belirten Fidan, "Biz bu çerçevede özellikle terörle mücadeleyi ilk başlık olarak önümüze koyduk, yaptığımız aşamalandırma politikasında." ifadelerini kullandı.
Fidan; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, İsveç ve Finladiya'nın devlet ve hükümet başkanlarının katılımıyla 2022'de İspanya'nın başkenti Madrid'de düzenlenen zirvede alınan karar ve yazılı mutabakatla Türkiye'nin terörle ilgili endişelerinin ilk kez gündeme taşındığını anımsattı.
Terör örgütleri PKK, YPG ve FETÖ ile mücadelenin NATO metinlerine geçmesinin ve bu örgütlere NATO'ya yeni girecek ülkeler tarafından hiçbir şekilde destek verilmemesinin taahhüdünün alındığını kaydeden Fidan, Finlandiya'nın NATO'ya üyeliğinin Nisan 2023'te tamamlandığını hatırlattı.
Fidan, daha sonra Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta Erdoğan, Stoltenberg ve İsveç Başbakanı Ulf Kristersson'ın bir araya geldiği üçlü zirveyi hatırlatarak söz konusu zirvede terörle mücadeleye ilave olarak, özellikle NATO ülkeleri tarafında Türkiye'ye yönelik yaptırımların kaldırılması ve Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) üyeliğine diğer ülkeler tarafından destek verilmesi konularında genel bir mutabakatın ortaya çıktığını kaydetti.
Bakan Fidan, İsveç ile ilgili yasanın Türkiye Büyük Millet Meclisinden (TBMM) geçer geçmez ABD Başkanı Joe Biden'ın Kongre'ye bir mektup yazdığını, Erdoğan'ın onayı sonrası ise anlaşmanın ev sahibi ülkeye depozite edilmesinin ardından ABD Kongresi'ne bildiride bulunulduğunu ifade ederek yürürlükte olan sürecin tamamlanacağına inandığını ifade etti.
"ÖZELLİKLE MADDİ ZARARIN TAZMİNİ AÇISINDAN İLGİLİ MAKAMLARIMIZIN CİDDİ YOĞUN ÇALIŞMALARI VAR"
ABD ile F-35 savaş uçakları meselesinin Ege'de Türk-Yunan dengesini nasıl etkileyeceğine yönelik soruya Fidan, "F-35 ile ilgili problemin, Türkiye'nin programdan çıkarılması, kendi savunma yeteneklerini geliştirme arayışı ve politikasının bir yansıması olarak ortaya çıktığı" yanıtını verdi.
Türkiye'nin F-35 konusunda sadece müşteri değil, aynı zamanda üretici ortaklardan biri de olduğuna dikkati çeken Bakan Fidan, "Burada Türkiye'nin maddi kaybının yanı sıra ortaya koyduğu kapasite açısından da bir zarar söz konusu. Şimdi bunu elimine etmek için çalışmalarımız devam ediyor. Özellikle maddi zararın tazmini açısından ilgili makamlarımızın ciddi yoğun çalışmaları var." dedi.
Hakan Fidan, Yunanistan'ın NATO üyesi olduğu için ABD'nin üretimden sonra dağıtım yapacağı ülkeler listesinde olduğunu kaydederek "Burada 2030'dan sonra F-35'lerin teslimi öngörülüyor. O zamana kadar ne olur, dengeler nasıl değişir, bunu takip edeceğiz." değerlendirmesini yaptı.
Batı ülkelerinden almak istenen savunma sistemlerinin verilmemesinin Türkiye'yi başka bir arayışa ittiğini söyleyen Fidan, "Biz milli dış politikamızın gereği olarak kendi ülkemizin güvenliğini sağlamak adına her türlü sistemi, harp araç-gerecini almakla yükümlüyüz. Bunun da en iyisini nereden alacağımız konusu, elbette bizim kendi takdirimizdir." diye konuştu.
Fidan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatıyla hava savunma sistemlerinde Roketsan tarafından geliştirilen Hisar sınıfı alçak, orta ve yüksek irtifalı ve belli bir sürece yayılan katmanlı hava savunma doktrininin uygulanmaya başlandığını kaydetti.
Bakan Fidan F-35 projesine dönüş konusunda ayrıca şunları söyledi:
"Bu, bir yetenektir. Bu yetenek eğer bizim diğer yeteneklerimizi kaybetmeden ilave olarak alacağımız bir yetenek olursa neden olmasın? Ama bu yeteneği alma karşılığında, bizim başka yeteneklerimizden vazgeçmemiz, kendimizi başka politikalara adapte etmemiz gibi bir şart olursa, bu tür şartlar hiçbir şekilde uzlaştırılamaz bir şart olursa, o zaman tabiatıyla başka alternatifleri aramaya devam edeceğiz."