Ecdat yadigârları ayağa kaldırılıyor

Hatay’ın en önemli ve en eski ibadet yerlerinden biri olan Habibi Neccar Camisi’nde 140 kişilik ekip çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Tarihi cami Hatay’ın anavatanına katılışının 86’ncı yıldönümünde ibadete açılacak

Ecdat yadigârları ayağa kaldırılıyor

Anadolu'nun ilk camisi olarak kabul edilen ve 6 Şubat'taki depremlerde tamamen yıkılan Habibi Neccar Camii'nin, Vakıflar Genel Müdürlüğü kontrolünde aslına uygun inşası için çalışmalar tüm hızıyla sürüyor. 4 mimar, 2 sanat tarihçisi, 3 restoratör, 2 inşaat teknikeri, yazılar ve desenleri işleyen 1 kalemkar olmak üzere toplam 140 kişi hummalı bir çalışma sürdürüyor. Caminin yeniden imal edilen ahşap kubbe kısmı da başarılı şekilde yerine yerleştirilerek 6 Şubat'ın yıl dönümüne yetiştirildi. Habibi Neccar Camii'nin Hatay'ın anavatanına katılışının 86'ncı yıldönümü olan 23 Temmuz 20025'te ibadete açılacağı öğrenildi.

140 KİŞİLİK EKİP ÇALIŞIYOR

Antakya'nın 638 yılında Müslüman Arapların eline geçtiği dönemde inşa edilen ve avlusunda Hazreti İsa'nın üç elçisinin mezarının bulunması sebebiyle Müslümanlar kadar Hristiyanlar için de önemli merkezler arasında yer alan Habibi Neccar Camii depremde yıkıldı. Depremin hemen ardından Afet Bölgesi Kazı Başkanlığınca kurtarma çalışmalarına başlanan tarihi camide, nitelikli eserler ayrıştırılarak Kültür Enkazı Döküm Sahası ve Ayrıştırma Merkezine taşındı. Molozlardan temizleme çalışması yürütülen camide, Vakıflar Genel Müdürlüğü kontrolünde, Konya Büyükşehir Belediyesi'nin katkılarıyla aralarında mimar, restoratör ve sanat tarihçilerinin de bulunduğu 140 kişilik ekiple çalışmalar tüm hızıyla devam ediyor.

TÜRKİYE SINIRLARINDA İLK CAMİ

Hatay Valisi Mustafa Masatlı, hoşgörü, kardeşlik ve huzurun sembolü Habibi Neccar Camii'nin çok önemli bir yer olduğunu söyledi. Caminin, Antakya'nın 638 yılında Müslüman Arapların eline geçtiği dönemde inşa edildiğini dile getiren Masatlı, "Bugünkü Türkiye sınırları içerisinde inşa edilen ilk cami olduğu kabul edilir. Kurtuluş Caddesi'nde bulunan cami, Hz. İsa'nın havarilerine ilk inanan ve bu uğurda canını veren bir Antakyalının adını taşımaktadır" dedi.

EN ÖNEMLİ AŞAMA KUBBENİN KONULMASI

1,5 yıldır aralıksız çalıştıklarını dile getiren Şantiye şefi mimar Sait Özkal Yüreğir, şu bilgileri verdi: "Önce molozu ayrıştırdık topladık. Sonra yapıda ağır hasarlı bölgeleri ayırdık. Yürüttüğümüz proje ve analiz çalışmalarından sonra güçlendirme çalışmalarına başladık. Bilim kurulu, bizden mevcut duvarları korumamızı istedi. Ama mevcut duvarların korunması için yapının hafifletilmesi gerekiyordu. Çünkü duvarların taşıma gücü yetmiyordu. Yapılan analizlerde yapının tekrar depremde yıkılacağına varıldı. Daha sonra yapının yapım tekniği değişti. Üst örtünün taşıyıcısının ahşap olmasına karar verildi. Bu da yapıyı büyük bir ağırlıktan kurtardı. Bu yapısal ahşaplar üretildi ve yerinde montajı yapıldı. Kubbenin konmuş olması bu sürecin en önemli aşamalarından birisiydi. 6 Şubat'ın yıl dönümüne yetiştirdik ve kubbeyi koyduk. Deprem sonrası yıkılan caminin orijinal kapısı, kitabesi koruma altına alındı restorasyon da hepsi eskisi gibi aynı yerinde kullanıldı. Bir aksilik olmazsa tarihi camimizi Hatay'ın anavatanına katılışının 86'ncı yıldönümü olan 23 Temmuz 2025'de ibadete açacağız."