Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Uzm. Dr.Gökçe Küçükyazıcı'nın açıklamalarına göre, Asperger Sendromu ilk olarak 1944 yılında Avusturyalı doktor Hans Asperger tarafından tanımlanmıştır. Yaygın gelişimsel bozukluklardan biri olarak kabul edilir. Asperger Sendromu hastalarının temel sorunları sosyal becerilerdedir. Toplumsal iletişimi sağlamak için kullanılan mimikler, jestler, göz teması kurma gibi becerilerde yetersizlik vardır.

Genellikle belli bir ilgi alanları (tarih, coğrafya, astronomi, yazarlık, satranç , mekanik vs. gibi) vardır. Bu konularda derin bilgi sahibi olurlar, dikkatlerini derinlemesine bu konulara verebilir, genellikle diğer insanlarla iletişime geçmek için çaba göstermezken, ilgi duydukları konu açıldığında katılımları artar. İletişim kurduklarında karşısındakilerin beklentilerini algılamakta yetersizlik göze çarpar, onları sıkabilirler.

HARFLERİ SÖYLEYEMEME

Aspergerlerde otistik bozukluktan farklı olarak konuşma üç yaşından önce başlamıştır, okul öncesi dönemde yaşıtlarına ilgide de göze çarpan bir sorun yoktur. Ancak konuşmalarında artikulasyon sorunlarına (bazı harfleri söyleyememe, kelimeleri yutma vs. ) rastlanabilir. Bu yaşlarda belli bir ilgi alanı olmayıp dönem dönem belli konuları takıntı haline getirebilirler (arabalar, asansörler, hayvanlar alemi, cep telefonları gibi), bunlardan uzaklaşmayı tercih etmezler. Öne arkaya sallanma, el çırpma vs. gibi tekrarlayıcı hareketler eşlik edebilir.

SAKARLIK

İlkokul çağlarında konuşurken kitabi bir dil kullandıkları sıklıkla görülür. Göz temasının azlığı dikkat çekicidir. Genellikle spora yatkın olmayan , hatta bazen sakar veya beceriksiz çocuklar olarak tarif edilebilirler. Yürüyüşleri alışılmışın dışında veya hantal izlenimi verebilir. Genellikle okul kurallarına uyan çocuklardır. İlgi alanlarına kendilerini fazlaca kaptırıp, derslerini ihmal edebilirler. Bu durumlarda kısıtlama getirmekte fayda vardır. Sosyal becerileri iyi olmadığı için sınıfta yalnız kalabilirler. Bu onlarda mutsuzluğa sebep olabilir. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite ile birlikteliğe azımsanamayacak derecede sık rastlanır.

AGRESİF TAVIRLAR

Ergenlik bu çocuklar için riskli bir dönemdir. Zaten zorluk yaşadıkları sosyal ilişkilerin giderek ön plana çıkmasıyla birlikte, kendini yaşıtlarıyla kıyaslamasına ve bunun sonucu yetersizlik duygularının yaşanmasına sebep olabilir. Akranlarının olumsuz ve dışlayıcı tavırları tabloyu daha da bozabilir. İçe kapanabilir veya agresif tavırlar sergileyebilirler. Uyum bozuklukları ve depresyona bu dönemde sık rastlanır.

Asperger Sendromu olan çocuklarda dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, iki uçlu duygudurum bozukluğu, obsesif kompulsif bozukluk, psikotik bozukluk da görülebilmekte ve uyum sorunlarını arttırabilmekte, ilaç desteğine ihtiyaç bu gruplarda daha fazla olmaktadır.