KALPTE CİDDİ RİSK
Dünya genelinde yapılan geniş kapsamlı araştırmalar kandaki kolesterol düzeyi ile koroner kalp hastalıkları arasında bir ilişkinin olduğunu, kan kolesterolü yüksek olan kişilerin kolesterol düzeylerinin tedavi ile düşürülerek kalp hastalığı riskinin azaldığını ispatlıyor.
Daha önemlisi düşük kolesterollü bir diyet ile beslenen Japonların, Hawai ve San Francisco'ya göç etmelerinden sonra değişen beslenme alışkanlıklarına bağlı olarak hem kan kolesterol düzeylerinin yükseldiğini hem de kalp hastalıklarının görülme sıklığının arttığını gösteriyor. Deneysel hayvan araştırmaları ise kolesterolü yüksek besinlerle beslenmenin damar sertliği dediğimiz ateroskleroza yol açtığını kanıtlandı.
Kolesterolden zengin beslenen bir bireyin beslenmesine ekstra kolesterol içeren yumurta gibi yiyeceklerin eklenmesi kan kolesterol düzeyini anlamlı olarak artırmamaktadır.
Yumurta her ne kadar kolesterolden zengin olsa da doymuş yağ içeriği düşük olduğu için kan kolesterol düzeyini yükseltme etkisi; kırmızı et ve tereyağı gibi hem doymuş yağı hem de kolesterolü yüksek besinlere göre daha azdır.
Sağlıklı bireylerin düzenli yediği günde bir adet yumurta kolesterol düzeyinde az bir artış yaratmasına rağmen antioksidan açısından zengin olması kalp hastalıklarına yakalanma riskini düşürmektedir.
Kolesterol düzeyi arttıkça kalp hastalığına yakalanma riski de artar. Bu nedenle kalp hastalığı hikayesi olan ailelerde bireyler yumurta tüketimini haftada bir veya iki ile sınırlandırılmalıdır.
Yapılan doğru analizler diyabetlilerin günde birden fazla yumurta tüketmelerinin kalp hastalığına yakalanma risklerini iki kat artırdığını ortaya koymaktadır.