'İnsanı keşfetmek sarsıcı'
Yanlız Gezegen, mutlu mesut genç bir ABD'li çiftin, rehberle birlikte Gürcistan'ın Kafkas dağlarında geziye çıkmasını anlatıyor. Ne var ki 'bir an' gelecek ve her ikisini de ilelebet değiştirecek bir keşifle ruhları alt üst olacaktır. Uluslararası Yarışmada Altın Lale'yi kazanan
Yalnız Gezegen'in yönetmeni Julia Loktev ile bir araya geldiğimizde mevzunun insan ruhunun karanlık ve aciz taraflarına kayması kaçınılmazdı. Sovyetler Birliği doğumlu yönetmen, ödüllü filminin sıcağı sıcağına anlattı.
KAFKAS DAĞLARINI GEZDİM: "Dokuz yaşındayken ailemle birlikte ABD'ye yerleştik. Annem bizzat filmin geçtiği Kafkas dağlarında yürüyüşlere çıkmış. Ben de eski sevgilimle aynı seyahati yaptım. Oraların özelliği şahane bir doğası olmasına rağmen hiç ağaç olmaması. Bu da garip bir çıplaklık, dolayısıyla yalnızlık, hatta klostrofobik bir duygu veriyor. Gayet tekinsiz yani! Dağlar adeta bir duvar gibi. Bunu da filmimde vermeye çalıştım ve klasik kartpostal manzarasından kaçındım. "
O BİR STAR AMA... :"Gael Garcia Bernal bir star ve benim filmimde oynamayı kabul etmesi benim şansım. Aynı zamanda öğrenmeyi, yeni şeyler denemeyi çok seviyor. Rehber rolünde ise Gürcistan'ın en tanınan dağcısı var. Profesyonel aktör değil ama rehberlerin de hergün turistleri eğlendirip aynı şakaları yaptıklarını görünce onların da aslında 'oyuncu' olduğu anlıyorsunuz. Fazla prova yapmaya gerek kalmadı. Hepimiz filmin çekildiği yerde bir haftalık gezinti yaptık."
KEŞİFLER BİTMEZ: "Aşık olmak, diğerine evlilikle söz vermek büyük bir teminat. İnsan her türlü birbirine teslim olduğunu, birbirini tanıdığını düşünüyor. Oysa kendimizle ilgili keşifler bitmez. Filmdeki çift bir çok şeyden emin. Atletik, özgür ve bağımsız kadın yardıma ihtiyacı olabileceğini keşfediyor, erkek ise zayıflığını. Ben sadece iktidar ilişkilerini ve bizim buna nasıl baktığımızı anlamaya çalışıyorum. İktidar ilişkisi her yerde var. Çift rehbere para ödedikleri için onun efendisi ama o olmazsa dağlarda kaybolurlar. İşte tüm bu denge unsurları günlük hayatta bizi yanıltan şeyler."
AHKAM KESMEK BAŞKA: "Herhangi bir olayla ilgili herkesin kendine ait bir düşüncesi vardır, ahkam kesmekten de hoşlanırız. Gelgelelim gerçekten yaşamadıkça bunu bilemeyiz. Mesela Meksika'da bir soyguncu silahı kafama doğrultarak fotoğraf makinemi istedi. Bu durumda önceden bildiğimiz şey 'ver, kurtul'dur. Ama o geçen saliseler içinde duraksadığımı ve makinemi vermek istemediğimi hatırlıyorum. İnsan ruhu çok karmaşık, çok derinlerde bastırdığımız şeyleri keşfetmek sarsıcı!"