İstanbul Masalı
Anlatan: Mine Soysal, Resimleyen: Betül Sayın Günışığı Kitaplığı
İstanbul bir öykü olsa, bir aşk öyküsü de olabilirdi, bir polisiye de... Belki bir dram, hatta belki bir korku öyküsü... Ama muhakkak ki bu büyülü şehre en çok yakışan bir masal olurdu. İstanbul'u bir masal gibi ince ince işlemek... Şehri bir masal tadında yaşayabilmek... Kaçımız bunu başarabiliyoruz? Peki kaçımız bu şehrin masal tadındaki tarihçesini biliyoruz? "Dünyanın en büyük, en güzel, en eski kentlerinden birinde uyanmak, okumak, çalışıp ev geçindirmek, eğlenmek, onun sakini olmak; uzaktan bile olsa tarihsel varlığının bu ülkeye ve dünyaya armağan ettiği değerlerle yaşamak, herkese irili ufaklı sorumluluklar yüklüyor," diyor arkeologyazar Mine Soysal. Büyüdükleri şehrin tarihini tanımadan büyüyen bireyler bu sorumlulukların ne kadarını üstlenebilir, üstlenmeye gönüllü olabilir? Şehrin tarihöncesinden günümüze 300 bin yıllık tarihini satırlara döktüğü kitabında, mağara yerleşimlerinden başlayıp, 'baş döndürücü değişimlerin biçimlediği yorgun metropol' İstanbul'a uzanan bir masal anlatıyor yazar. Ve bu masalla gençleri bu kıymetli şehre karşı sorumluluklarını üstlenmeye davet ediyor.