Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, askere sıkılan her kurşunun milletin birliğine, bütünlüğüne, toplumun gelişmesine, bölgenin kalkınmasına da sıkıldığını söyledi.
Bakan Ertuğrul Günay, Muş, Bitlis ve Van gezisi kapsamında Muş'a geldi. THY'nin tarifeli uçağıyla Ankara'dan Muş'a gelen Bakan Günay'ı, havalimanında Vali Vekili Çetin Kılınç, İl Jandarma Komutanı Albay Erhan Arıkan, Belediye Başkan Vekili Muhterem Bozkurt, kamu kurum amirleri ve partililer tarafından karşılandı. Havalimanı VİP salonunda dinlenen Bakan Günay, geziyle ilgili gazetecilere açıklamalarda bulundu. Ahlat'ta dünyanın en büyük Türk İslam Mezarlığı olduğunu hatırlatan Ertuğrul Günay, orada uzun zamandır kazı yapıldığını belirtti.
"ROMA İMPARATORLUĞU KALINTILARI TÜRKİYE İÇİN DÜNKÜ ÇOCUK SAYILIR"
Türkiye'de tarihsel mekanları ayağa kaldırma konusunda çok yoğun bir çaba içerisinde olduklarını ifade eden Günay şöyle konuştu;
"Biz Türkiye'de tarihsel mekanları ayağa kaldırma konusunda çok yoğun bir çaba içerisindeyiz. Türkiye, tarihin çok değişik dönemlerinden kalma, çok sayıda esere sahip bir ülkedir. Roma İmparatorluğu kalıntıları bile Türkiye için dünkü çocuk sayılır. Ondan çok daha eskiye giden kalıntılarımız var. Bu bölge de bu eserlerimiz açısından çok zengin. Biz bir taraftan Roma dönemi öncesi ve sonrası bütün tarihi kalıntıları ayağı kaldırırken, diğer yandan kendi yakın tarihimize ve kendi milli kimliğimize ait olanları daha dikkatli takip etmeye ve özenle bunları da korumaya, yükseltmeye çalışıyoruz. Bu çerçevede Ahlat Türk İslam Mezarlığı sadece bizim için değil, bütün dünya için çok büyük bir önem taşıyor. Ahlat Türk İslam Mezarlığı, aynı zamanda dünya mirası aday listesinde. Önümüzdeki yıllarda oradaki çalışmalarımızı tamamlayınca bu bölgeden bir eseri UNESCO dünya mirası kalıcı listesine aldırmak gibi bir hedefimiz var. Dünya mirasındaki eser sayımız 2009'a kadar 9'du, 2011 yılında Selimiye Camii dünya mirası listesine girdi. Bu yılda Konya Çatalhöyük bu listeye girdi. Şimdi Ahlat Mezarlığı, Diyarbakır Surları, Efes kalıntıları, Bergama kalıntıları, Alanya tersanesi ve kalesi gibi hazırlıklarımız var. Bununla ilgili kim çalışırsa onu Genel Müdürlüğümüz destekleyecek. Dünya mirasında, dünyanın en prestijli listesinde bu bölge yer alacak."
"BİZİM EN BÜYÜK, BİRİNCİ İHTİYACIMIZ BARIŞTIR"
Doğu ve Güneydoğu'daki tarihi eserleri ayağa kaldırma konusunda seferberliklerinin olduğunu vurgulayan Günay "Bizim Doğu ve Güneydoğu'da tarihi eserleri ayağa kaldırma konusunda bir seferberliğimiz var. Tarihimizi, kültürümüzü ve halkımızın yaşam düzeyini yukarı çıkartmak konusunda yoğun bir gayretimiz var ama bizim bütün bu gayretlerimizi sürdürmemizin ve başarıyla sonuçlandırmamızın bir tek şartı yurtta barış, dünyada barıştır. Bölgede barış, güvenlik, esenlik olursa bizim de bu hizmetleri yapma konusunda hem şevkimiz artar, hem de imkanlarımız çoğalır. Ben bütün yurttaşlarımızın devletin, milletin birliği ve bütünlüğü içinde kardeşliğe, barışa ve esenliğe sahip çıkmalarını bu milletin bir verdi olarak çok rica ediyorum. Bizim en büyük, birinci ihtiyacımız barıştır. Ülkemizde güvenlikle ilgili sorunlar ortadan kalksın, Türkiye'nin her tarafı kendisine yetecek olan, çocuklarını esenlik ve güvenlikle geleceğe taşıyacak olan ekmeği üretebilir. Biz barış içinde çok daha bolluklu, çok daha bereketli bir hayatı yaşayabiliriz. Hiçbir insanı ötekinden ayırmak gibi bir anlayışımız yok. Bütün ayrımları tarihin derinliklerine gömmeye çalışıyoruz. Biz yurttaşlık temeli üzerinde, insanlık temeli üzerinde yeni bir toplum yapısı oluşturmaya çalışıyoruz ama ne yazık ki bazı nankörler Türkiye'de hayatımızı karartmaya çalışıyorlar. Bu karartma çabaları sona erer, biz barışın aydınlığında buluşabilirsek bugün yaptığımız hizmetleri her alanda geliştiririz" diye belirtti.
"BURALARDA GÜVENLİKLİ BİR GEZME ORTAMINA İHTİYAÇ VAR"
Her yıl Türkiye'ye 30 milyon dolayında turist geldiğini hatırlatan Günay şunları kaydetti;
"Biz her gün veya haftada birkaç gün Türkiye'nin bir yerlerine cenazeler için gideceğimiz yere, bütün o zamanımızı daha fazla hizmeti yapmak ve yaptığımız hizmetleri denetlemek için ayırsak milletin yararına olur. Günümüzü gazetelerde terörle ilgili tartışmalarla geçirmek yerine, eksik hizmetleri tartışsak bundan milletin faydası olur. Ayrıca dünya da Türkiye'ye bakıyor. Türkiye ne kadar esenlikli ve güvenlikli bir ülke olursa, o kadar çok insan gelir. Biz 20-25 yıldan bu yana bir yandan terörle mücadele ediyoruz, bir yandan ülkemizi dünyanın turizmde ilk 10 ülkesi arasında sokabiliyoruz. Bunu dünyada başarabilmiş ülke sayısı azdır. Şu anda dünyada altıncı sıradayız ve ülkemize 30 milyondan fazla insan geliyor. Bu bölgenin çok büyük bir turizm potansiyeli var. İnsanların bu bölgeye gelip, tarihi eserleri, güzel yaylaları görmesi için güvenlikli bir gezme ortamına ihtiyaç var. Anadolu'nun bir yerinde bir bomba patladığı zaman veya bir kör kurşun bir yurttaşımızın veya askerimizin canını aldığı zaman bu hemen Türkiye'nin batısında ve Avrupa'da haber oluyor. Böyle olunca da bu bölgeye gelme konusunda insanların bir miktar daha tereddütlü ve temkinli davranmalarına yol açıyor. Biz Doğu'yu ve Güneydoğu'yu, İspanya'nın Endülüs'ü gibi dünyanın çok bilinen bir kültür turizmi mekanı haline getirebiliriz. Buranın tarihsel ve coğrafi özellikleri buna izin veriyor, bu potansiyel var. Bizim bu coğrafyamızdaki zenginlik dünyanın görmesi gereken zenginlikler ama ne yazık ki askere sıkılan o kör kurşun aynı zamanda milletin birliğine, bütünlüğüne, toplumun gelişmesine, bölgenin kalkınmasına da sıkılıyor. Sadece bir askerin canını almıyor, bir toplumun geleceğini de karartıyor. Bütün gelişmenin ve kalkınmanın temel şartı güvenlik ve barıştır."
Bakan Günay, yaptığı açıklamanın ardından Kültür Merkezi'ne geçti. Burada çeşitli incelemelerde bulunan Günay, karayoluyla Bitlis'e hareket etti.
