Bir süredir ekranlardan uzaksınız. Günler nasıl geçiyor?
MEHMET ALİ ERBİL: Bu aralar TV'de yoğunluk olmadığı için sevdiklerime ve kendime zaman ayırıyorum. Yıllardır sürekli çalıştığım için ilk kez bu kadar uzun tatil yaptım. Üç-dört aydır böyle yaşamak iyi geldi bana. Rahatlığa hemen alışıyorsun. Bir ay sonra yeniden yoğun bir tempoya başlayacağım. Şu sıralar haftanın üç günü çocuklarım benimle kalıyor; onlara zaman ayırıyorum. Kıbrıs'taki programlarım ve Ülker Kadınlar Matinesi de devam ediyor.
Tüm bu işlerinizin içinde en çok hangisini seviyorsunuz?
M.A.E.: Yarışmaları seviyorum çünkü insanlarla birlikte oluyorsun. Seyircinin karşısında bir tek sen varsın... Ben sadece sunuculuk yapmıyorum; şarkıcılık, şov ve oyunculuğu bir arada yapıyorum.
Bir yandan işletmecilik de yapıyorsunuz. Yeni açtığınız Çanta, nasıl bir mekan?
M.A.E.: Çok keyifli bir yer oldu. İnsanların özlem duyduğu, sahne şovlarının yapıldığı bir mekan hazırladık. Hafta sonları 950-1000 kişi ağırlıyoruz. Çevresindeki mekanların tümünü toplasan, bizimki kadar insan yoğunluğu yoktur. İşin ticari tarafını bırakın, beğenilmek ayrıca mutlu ediyor insanı.
AKŞAM 10'DA UYURUM
Siz de eğleniyor musunuz kendi mekanınızda?
M.A.E.: Ben alkol sevmiyorum ve gece uykusuna düşkünüm. Bu yüzden her zaman gitmiyorum. Gece 12'ye kadar bir yerde oturup sonra Çanta gibi yerlere gitmem mümkün değil. Uyku çöküyor bana; alışık değilim. Akşam 10'da uyku moduna geçerim. Sabah erken kalkarım, sahilde yürürüm. Arkadaşlarımla balık tutarım.
Bayramlarda ailenizle mi olmayı seversiniz?
M.A.E.: Maalesef işimiz gereği bayramlarda pek aile içinde olamıyoruz. Gerçi ben pek sevmem özel günleri; yılbaşı, Sevgililer Günü, Anneler Günü benim için pek bir şey ifade etmiyor. Bu zamanları çalışarak geçirmek, insanların içinde olmak beni mutlu ediyor.
En çok ne zaman bayramlardan keyif alırdınız?
M.A.E.: Küçüklüğümde, kalabalık bayram sofralarının kurulduğu zamanlar... Tüm ailenin buluştuğu günler çok değerliydi. Rahmetli babam, bizim bunu yaşamamıza çok önem verirdi. Bayramlarda herkesi toplardı...
Çocuklarınıza bunu yaşatabildiniz mi?
M.A.E.: Maalesef şimdi bayram deyince çocukların aklına alışveriş geliyor. Büyük kapsamlı AVM'lerde geçiyor zamanları.
YASMİN ERBİL: Bayram deyince, güzel ve zengin kahvaltılar geliyor aklıma. Genellikle bayramlarda annemle birlikte Ankara'ya, anneanneme gideriz. Kalabalık bir kahvaltı sofrası kurulur. Elini öperiz, birlikte zaman geçiririz. Ama maalesef bu bayram sınavlarım olduğu için İstanbul'da ders çalışmak zorunda kaldım.
Mehmet Ali Erbil, bir baba olarak nasıl biri?
Y.E.: Babam benim her şeyim. En sevdiğim özelliği; güvenilir olması. Babam çok koruyucudur; ne yaparsam yapayım, hep benim yanımda yer alır. Hata da yapsam, her zaman beni koruyup kollar. Babam benim kahramanım.
Babanızla sık sık birlikte vakit geçirebiliyor musunuz?
Y.E.: Babam bu konuda çok hassastır. Bizi görmeden duramaz; ne kadar yoğun olursa olsun, mutlaka bize zaman ayırır. Ayıramadığı zamanlarda da sürekli telefonda irtibat halinde oluruz. Haftanın üç günü Ali Sadi ile birlikte babamda kalıyoruz zaten.
Babanızla en çok ne yapmayı seviyorsunuz?
Y.E.: Sık sık birlikte vakit geçirsek de, babam yoğun çalıştığı için genellikle dışarıda oluyor. Eve geldiğinde de yorgun düşüyor. Biz de evde film seyredip yemek yiyoruz.
ARAMIZDA BİR SINIR VAR
Babanızla her şeyi konuşabiliyor musunuz?
Y.E.: Maalesef her şeyi değil. (Gülüyor) Babamla elbette çok yakınız ama onunla aramızda bir sınır vardır her zaman. Annemle paylaştığım özel hayatımı, babamla paylaşmam. Özellikle erkeklerle ilgili babamla konuşamazsın! (Gülüyor)
Oysa babanız dışarıdan bakıldığında eğlenceli ve rahat bir adam gibi görünüyor.
Y.E.: İnsanlarda böyle bir kanı var ama babam ailesine karşı son derece hassastır. Hiç de göründüğü gibi değildir. Bazı konularda tutucudur. Babamla erkek arkadaşımı konuşamam mesela.
Yasmin, 17 yaşında genç bir kız. Nasıl bir iletişiminiz var?
M.A.E.: Yasmin'in annesiyle diyaloğu, benimkinden farklı. Annesiyle her şeyi konuşur. Bu konuda Nergis (Kumbasar) çok başarılı bir anne. Babalarla her şey konuşulmaz. Yasmin bana gelip de "Benim bir erkek arkadaşım olsun mu?" ya da "Erkek arkadaşım var" diyemez. Bu konularda hiç konuşulmaz.
Kuralları var mı babanızın?
Y.E.: Babam bana çok güvenir. Arkadaşlarımın doğum günlerine gitmeme izin veriyor. Ama gece dışarıda eğlenmeme veya kalmama izin vermez. Tanımadığı insanlarla dışarı çıkmama zaten izin vermez.
M.A.E: Yasmin'in görüştüğü tüm arkadaşlarını ve ailelerini tanırız. Arkadaş çok önemli bir şey. Bugüne kadar Yasmin, yanlış yollara sapmadıysa, bunun sebebi annesinin denetimi altında olmasıdır. Göz önündeki birisinin kızı olduğu için iki kat daha hassas davranıyoruz.
TEK EŞLİ OLMAYI BİR TÜRLÜ ÇÖZEMEDİM
Kendinizi çapkın olarak görüyor musunuz?
M.A.E.: Kadınları ve aşkı seviyorum. (Gülüyor) Bu da normal bir durum sanırım ama bu kadar.
Ayrıldığınız eşlerinize yüksek nafakalar ödüyorsunuz. 'Ya bir gün ödeyemezsem?' diye kaygılandığınız oluyor mu?
M.A.E.: Olmaz olur mu? Ben onlara çok güveniyorum. Ben zor durumda kalırsam, bana destek olacaklarını düşünüyorum. Nafaka miktarlarını düşürmeyi hiç düşünmedim. Yıllarca paylaşımlarımız olmuş, çocuklarımız olmuş... Benim içimde; kin, nefret ve öfke duyguları barınamaz. Evlendiğim kadınların neredeyse tamamı aynı standartta kadınlardır. Hepsi Ankaralı ve hepsi Yay burcu.
Yeniden evlenmeyi düşünüyor musunuz?
M.A.E.: Her evlenmek istediğimde evlenmiyorum tabii... Bu konularda büyük konuşmuyorum.
Tek eşli olmayı becerebiliyor musunuz?
M.A.E.: Tabii, şu anda tek eşliyim.
Bir ilişki yaşarken, sizi başka bir ilişkiye yönelten ne oluyor peki?
M.A.E.: Bilmiyorum, bunu gerçekten çözmüş değilim. Sevmediğim tek özelliğim; tek eşli olmam. Bunun sebebini bir türlü çözemedim.
UMARIM ALİ SADİ'YE ÖRNEK ABLA OLURUM
Ali Sadi ile aranız nasıl?
Y.E.: Gayet iyi. Çok hiperaktif bir çocuk; ele avuca sığmıyor. Benimle oyun oynamayı çok seviyor. Sezin Ablam da benim için çok özeldir. Onu örnek alırım; onunla her şeyi konuşabilirim. Başım ne zaman sıkışsa, ne zaman konuşmak istesem ondan fikir alırım. Umarım ben de Ali Sadi'ye örnek bir abla olabilirim.
Mehmet Ali Erbil'in kızı olmak zor mu?
Y.E.: Onun gibi bir babaya sahip olduğum için kendimi şanslı hissediyorum. Zorluğunu hiç yaşamadım. Farklılıkları var çünkü o tanınan bir baba. Ama hiç ayrıcalığım olmadı mesela. Tek ayrıcalık; babamın çok yetenekli biri olması. Gerek annemden, gerekse babamdan aldığım terbiye ve görgüyle, babamın soyadını çok düzgün bir şekilde taşıdığımı düşünüyorum. Bu konuda kaygılarım yok.
KADINLARLA ARAM İYİYSE KİME NE?
Kadınlarda en çok güzelliğe mi önem verirsiniz?
İnsanlar beni yanlış anlıyor. Benim için ruh güzelliği, karakter, alt yapı, donanım ve espri anlayışı önceliklidir. Eğitimi de çok önemli. Bekar adamım, bu yüzden kadınlarla aramın iyi olmasının kimseyi ilgilendirmediğini düşünüyorum.
