Kemal Sunal'ın hayat arkadaşı Gül Sunal, Yeni Asır gazetesinden Selahattin Ertaş'a samimi itiraflarda bulundu.
Star olduğu dönem işsizlikten açlık sınırına gelmiştik!
Twitter'da bir okuyucum yazmış: Hepimiz doğru adamı sevmişiz Gül abla!24 Saat sadece Kemal Sunal filmleri gösteren yerel TV kanalı var. İzliyor musunuz filmlerini?
Evliliğinize kadar olan süreyi, çocukluğunuza, genç kızlığınıza dair neler anlatırsınız?
Babam subaydı. Ablam Malatya'da doğmuş. Annemin benim için doğumu yaklaşınca, yine Malatya'da olsun istemişler. Fakat anneannem "orası uzak bakamayız sana gel Sandıklı'ya" demişler, ben Sandıklı'da ebe sayesinde doğmuşum. Ama yine babamın memurluğu sebebiyle Ankara'da çocukluğum, gençliğim geçti. Namık Kemal Ortaokulu, Ankara Kız Lisesi, ardından Kemal'le evlilik yıllarım…Yani o kadar, benim hayatım.Kitabın başlığını siz mi buldunuz?
Okuyuculardan geri dönüşler nasıl oldu?
Tahminimden fazla okundu, satıldı. Kemal Sunal olunca doğuldır! Yazdığım herhangi bir şey bu kadar ilgi görmezdi, gerçek bu. İlk okuyanlardan Yılmaz Erdoğan aradı, " ablam ben aldım anı kitabı okuyacağım diye ama bırakamadım" dedi. Ardından Hıncal Uluç bey, köşesinde çok güzel şeyler yazmış. Aynı şekilde ünlü ünsüz herkes kitabımı kucaklamış.Türkiye, insanlarımız Kemal Sunal'a sahip çıkabildi mi?
O'nunla ilgili, ilerisi için, müze, vakıf gibi bir projeniz var mı?
Müze konusuna sıcak bakmıyoruz, daha önceki deneyimlerimizden yola çıkarak. Eşyalarını paylaşmayı istemem., Eşyaları, ona ait herşey çocuklarıma, olursa torunlarıma kalacak. İleride ne yaparlar bilemem. Zaten müze gibi bir şey çok pahalı, özel ortamlar gerekiyor. Düşünmedik, istemem de eşyalarını paylaşmayı. Halkımız zaten sevgisiyle, saygısıyla sahip çıktı. Bizim için önemli olan bu.Kemal Bey'in emeklilik hayalleri var mıydı birlikte plan yapmış mıydınız?
Belki de o günlerde emeklilik hayallerini kuracak yaşa gelmemiştik. Başbaşa mutluyduk. Çok fazla bir şey istemez ki insan mutlu olunca. Güzel bir hayatımız vardı, bu yüzden sanırım hayal kuramıyorduk. Şimdilerde anlıyorum ben.Futbolu, sporu sever miydi, hangi takımı tutuyordu?
Şimdiki hayatınız nasıl?
Biraz ötede evim, çocuklarım, dostlarım arkadaşlarım, anaokulumdaki küçük çocuklarımız var. Ben iyiyim, yani bir şey aramıyorum. Çok büyük paralara ihtiyacım yok yani onun için. İstanbul'dan ayrılmamam diye düşünüyorum. Kemal'in istediği gibi yaşıyoruz, sanki O hiç ölmemiş gibi…Çok kızdığı tahammül edemediği veya edemedikleri var mıydı, nelerdi?
Dışarda neye tahammül edemezdi bilmiyorum, evin içindeyse düzen, intizam çok önemliydi. Böyle telefon defteri en altta, (O zamanlar cep telefonları yoktu) üzerinde kumanda, düz duracaklar. Biraz yamuk olsun, "tıtıtıtı böyle olamaz" deyip, kalkıyordu üşenmeden düzeltiyordu. Çekmecelerini kesinlikle karıştırmamız hiç hoşuna gitmezdi, biz de karıştırmazdık zaten, hala da karıştırmıyorum. Herşeyi bıraktığı yerde bulmayı isterdi. Ben o kadar kızgın onu hiç görmedim, yani öyle kızgın çok öfkeli çok sinirli görmedim. Ağız tadıyla bir kavga edemeden bitti hayatımız.Çocuklarıyla arası nasıldı?
Maddi yönden rahatlama ne zaman oldu?
"Saygılar Bizden" dizisiyle. O'ndan dizilerinde Şaban performansı beklendi. Olmadı tabi. Niye olmadı? Kemal'i alıyorlar, parayı da veriyorlar. Ee yanında oyuncusu, yönetmene, senaryoya özen gösterilmiyordu. Öbür kanallar da dizisiyle aynı saatte Kemal'in eski filmlerini ekrana çıkardılar.Peki buna rağmen neden uçağa binmeye kalktı?
Çocuklardan hangisi daha çok benziyor O'na?
Ali'nin de vardır Kemal'den aldıkları ama Ezo daha çok benziyor. Ama ikisinin de huyu Kemal'e benziyor.Kemal Bey'in sizi en çok etkileyen özellikleri nelerdi?
Sakinliği, güvenilirliği, gözleri, her konuda dürüstlüğıü. Ağzından çıkan her şeyin doğru olduğu kesindi. Geçen bir okuyucum yazmış twitter'da, "hepimiz doğru adamı sevmişiz Gül abla! diye Kemal için. Çok güzel güzel bi laf. Hayatını ne güzel yaşamış, kendini ucuzlatmadan. Kırıp dökmeden, ona verilen şansı herkesle paylaşmış. Kime yardım etmiş, kimi okutmuş, kimin hastasına bakmış yani bunlar. Hiç konuşulmadı sonradan öğrendik. Benim aileme de çok yardım etti kendi ailesine de ama bunların hiç lafı edilmedi. Bunu başarmak zor. Kaç sene yaşadım O'nunla, birazını bile aldıysam ne mutlu banaKendi filmlerini izler miydi?
Dışarıda nasıl karşılanıyordunuz?
Türkiye'nin sevdiği, çok güldüğü bir adamdı. Acayip ilgi görüyordu. Resim çektiriyorlar, imza istiyorlar, öpüyorlar ama Kemal'in koluna, bacağına falan sarılıyorlardı, gıdığını sevenler, yanağını sevenler, öpenler, ayrılmak istemiyorlardı. Yan yana yürüyemiyorduk ilgiden.Halkın sevgisi için ne diyordu?
"Abicim bunlar nasıl seviyor beni" diye gülüyordu, mutlu oluryordu.Filimlerin cok izlenilmesine ne diyordu?
O da bu ilgiyi merak ediyordu, sosyologların bunu incelemesi lazım düşünüyordu.
Ege, İzmir'le ilgili anılarınız var mı?
Topçu'da çöp şiş yemeyi çok severdi. Anba Otel vardı, Kemal'le genelde orada kalırdık. Kordon'u beğenir, Kordonboyunda oturmayı severdi.Kemal Bey'i özlemlerinizle anlatır mısınız?
Divana uzanıp televizyon seyretmesini, o sırada benimle çocuklarımızla sohbetlerini. Evde olduğunda çay, tost yapmamı istemesini, üstüne battaniye örtmemi beklemesini özlüyorum…En yakın arkadaşları?
Vefa Lisesi'nden arkadaşları vardı. Bize yakın Erdogan Tokatlı otururdu, onunla sohbet etmeyi severdi, Zeki Ökten'le çok severlerdi birbirlerini. Çiçek Bar ekibini severdi. Filmlerinde gördüğünüz ünlü isimlerin çoğuyla zaten arkadaştı.Misafirleri, ailesiyle, akrabalarıyla beraber oturmalarımızı çok severdi. Çok eğlenirdi.
Mutlu yaşamışsınız…
Öfkeli bakışını hiç görmedim, filmlerde bile beceremez. Mutlu ediyordu herkesi. Belki kısa sürdü ama şanslı bir kadınım. Çocuklarımızla birlikte mutlu yaşadık.